Tüketici de tükenmek istemiyor

Taylan ERTEN
Taylan ERTEN ANKARA'dan [email protected]

"Aklın yolu birdir" de… Bazı durumlarda ikiye, üçe, daha fazlaya da çıkabilir. Ekonomik kriz böyle bir durumdur. Çıkış için "çoklu akıl" gerekir. Bir şey daha gerekir: "Çoklu aklı", mümkün olan en doğru ve etkili çözümde birleştirmek, "ortak akla" dönüştürmek…

 Buna uğraşırken, krizden etkilenen her birimin, her kurumun kaygılarını ve "mikro" tedbirlerini anlamak; onlardan da diğer birim ve kurumlara karşı aynı anlayışı beklemek. Onun için bugünlerde kim ne diyorsa dinlemek, kim ne öneriyorsa ciddiye almak, üzerinde düşünmek "ortak akla" ulaşmakta en iyi başlangıçtır.

 Kamuoyuna yansıyan diğer tüm fikir ve öneriler gibi, Tüketiciler Birliği'nin (TB) "Kriz Raporu" (12 Kasım) ile Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) krizle ilgili "Politika Notu" da (8 Kasım) bu anlamda önemlidir. "Ortak aklın" oluşumuna katkıdır. Önerdikleri tedbirler, elbet tartışılabilir. Tartışılamayacak olan, Türkiye ekonomisinin bu krizden sağ salim çıkabilmesi.

Talep korunmalı

Ekonominin ana denklemi arz ve talep. Yani, üretim ve tüketim. Üreten ve tüketen… Biri yoksa diğer de yok! TB de krizin bu denklemi bozduğuna iki vurgulamayla dikkati çekiyor:

Bir: "Reel sektörün darboğazda olduğu herkes tarafından kabul edilmeli, ekonominin diğer ve en önemli aktörü olan 'tüketicinin' de içinde bulunduğu toplu çareler bulunmalı ve gecikilmeksizin uygulamaya konulmalıdır."

İki: "Ekonominin temel dinamiklerinden biri olan 'talep'in sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde oluşturulması, 'talep' sahibinin korunması ve yaşamasının sağlanması ekonominin diğer tüm bileşenlerini de olumlu yönde etkileyecektir."

Peki nasıl korunmalı tüketici? TB şunları öneriyor: Başta enerji olmak üzere zorunlu tüketim kalemlerinde fiyat artışları durdurulmalı, fiyatlarda indirim sağlanmalı. Bu kalemlerden alınan yüksek KDV ve ÖTV oranları en az altı aylık bir dönem için düşürülmeli.

Raporda, Ağustos 2008'de 115 milyar YTL'ye ulaşan tüketici kredi borçlarının (özellikle kredi kartı) yeniden yapılandırılması da isteniyor. Bu amaçla, 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu'nda gerekli değişiklikleri içeren bir yasa teklifi de var.

Mahşerin dört atlısı!

TEPAV Küresel Kriz Çalışma Grubu'nun "Politika Notu"nda krizin Türkiye'yi dört farklı kanaldan etkileyeceği belirtiliyor: Kredi, portföy yatırımları, dış ticaret ve tüketici davranışları. Yani, kriz "kendi haline" bırakıldığı takdirde bir süre sonra ekonomide oluşması mümkün "mahşerin" dört atlısı sahneye bu yollardan girecek!

Çalışma grubu, bu dört kanalın aynı anda tıkanma ihtimalini yüksek görüyor. Bu durumun kısa vadede büyüme oranını "daha da" yavaşlatacağına, faiz oranlarının "yüksek patikada" kalacağına, enflasyon hızını artıracağına, hisse senedi fiyatlarının düşeceğine, işsizliğin tırmanacağına, TL'nin hızla değer kaybedeceğine dikkati çekiyor.

TEPAV şuna da dikkati çekiyor: "Küresel pazarda rekabet içinde olduğumuz diğer ülkelerin (krize karşı T.E.) proaktif (önleyici) yaklaşımlarının, Türkiye'yi bugünkü konjonktürde dezavantajlı duruma düşürmesi an meselesidir." Bunun çok ciddi bir uyarı olduğuna kuşku yok. Krizi önlemede geç kalan Türkiye'nin "sınırları "mahşerin dört atlısına" açıktır, anlamına geliyor.

Paket önerisi

Krize karşı ilk "proaktif adımlar" neler olabilir? "Politika Notu"ndaki önerileri yorumsuz özetliyorum.

Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) çözümün merkezinde yer almalı. Birbirine bağlı iki gündemi yürütmeli: Acil gündem, normal gündem… EKK'nin işleyişi tümüyle resmî platforma taşınmalı. Kurumsal perspektife kavuşturulmalı.

EKK "dışarıdan alınacak destek" katkısıyla en kısa zamanda şu yasal ve yönetsel düzenlemeleri hazırlamalı: Bankacılık sermaye yapısının güçlendirilmesi. Şirketlerin yeniden sermayelendirilmesi, sermaye yapılarının güçlendirilmesi. Bunlarla ilgili "kefalet sistemi" kurulması ve sistemin "ahlâki çöküntü riskine" karşı izlenmesi, denetlenmesi. IMF'nin desteğinde kamu harcamalarını yeniden önceliklendirecek "istikrar programının" belirlenmesi.

TEPAV Merkez Bankası rezervlerinin "teknik kriterler dahilinde" kullandırılması için bir fon oluşturmasını da öneriyor. Buna göre, fonun temel işlevi (şirketler için T.E.) ek borçlanmayı olanaklı hale getirmek olmalı. Fon ilk görevi olarak şirketlerin mevcut borç yapılarını tespit etmeli, yeni kredi imkânlarının değerlendirmeli. Yeni krediler için "otomatik garanti havuzu" işlevi görmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Atilla Karaosmanoğlu 13 Kasım 2013