TÜİK verileri iki senaryo yazdırdı
Bu hafta içinde yılın ilk 9 ayında ruhsat verilen daire sayısı açıklandı. Verilere göre 1milyon 106 bin yeni daire ruhsat aldı. Bu sayı geçen yıla göre yüzde 57'lik gibi tarihi bir artışı getiriyordu. Bu artışta tabii ki 1 Ekim başlayacak olan yeni imar yönetmeliğinden etkilenmek istemeyen müteahhitlerin başvuruları çok büyük rol oynadı. Bu projelerin önemli bir bölümü 1.5 ila 3 yıl içinde piyasaya sunulmuş olacak. Ancak her halükarda bu artışın Türkiye’de zaten var olan 600 bin konut stokuna yeni eklemler getirmesi olası. Bu nedenle sektörün burada nasıl bir yol izleyeceği önemli.
Sektör firmaları ise bu hızlı artışı şöyle değerlendiriyorlar. Öncelikle Türkiye bir deprem ülkesi ve bu nedenle bu yenilemeler olumlu olacak. Ayrıca binaların hayata geçeceği 2018 ve 2019 yıllarında hem Türkiye’de hem de çevredeki koşulların daha iyi olacağı inancından dolayı firmaların proje yapma isteği devam ediyor.
Ancak ikinci senaryo olumsuz. Bu artışın zorda olan bazı firmaların bilançolarının daha kötüye gidişini engellemek için ardı ardına yeni projelere girmesinden kaynaklandığını kaydediyorlar.
Bu nedenle bir dönem Fi Yapı gibi firmalarda yaşanan iflaslar gibi sektörde büyük iflaslar olma ihtimalinden bahsediliyor.
Vatandaş kendini nasıl koruyabilir?
Bu anlamda vatandaşın süreçten zarar görmemesi için konut alacağı firmanın bilançolarını görmesi önemli. Bunun için de bir dönem konuşulan bilançoların internet üzerinden yayınlanması belki zorunlu hale gelebilir. Devlet bu noktada sektörde daha büyük sorunların yaşanmaması için firmalara yeni başlayacakları projeler için teminat mektubu zorunluluğu getirerek sektörde mağduriyetleri önleyebilir.
Ayrıca yabancıya gayrimenkul satışının ihracat kapsamına alınıp bu açıdan sektörün desteklenmesi de dile getirilen bir diğer konu.
Gayrimenkul fuarları neden kan kaybediyor?
Türkiye'de gayrimenkul sektörüyle ilgili birçok zirve yapılırken, sınırlı sayıda fuar gerçekleştiriliyor. Zirvelere ilgi devam ederken, Türk firmalarının fuarlara katılımının son iki yıldan bu yana giderek düştüğü dikkat çekiyor. Aynı tablo bu yıl Yeşilköy'de 5'incisi yapılan Gayrimenkul Fuarı'nda yaşandı. Geçen yıl 4'e yakın holde boy gösteren fuar bu yıl ise 2 holde yapıldı. Sektörün büyük oyuncuları da fuarda yoktu. Aslında bu sadece yurt içiyle sınırlı bir durum değil. Buna benzeyen bir durumu Fransa'daki MIPIM ve Dubai'deki Citys Cape gibi uluslararası fuarlarda da gözlemledim. Tabii ki sektörün son zamanlarda yaşadığı ekonomik sıkıntılar firmaların bu tarz organizasyonlara katılma isteğini düşürüyor. Ayrıca fuarların yurtdışında ve yurtiçinde yeterince tanıtılmamasını da katılımcı sayısını düşüren bir etken olarak söylemek gerek.