TÜİK nüfus artışını düşük hesaplamasaydı işsizlik oranı ne olurdu?
Kasım-Aralık-Ocak aylarının ortalamasını yansıtan Aralık 2018 dönemi istihdam ve işsizlik verileri gerçekten ürkütücü.
Dar tanımlı işsiz sayısı bile önceki yıla göre 1 milyon kişi ve yüzde 30.72 gibi sert bir artışla 4.3 milyonu aştı. İstihdam bir yıl öncesine göre 633 bin kişi azaldı. İşsizlik oranı 3.04 puan yükselerek yüzde 13.46’ya ulaştı. Tarım dışı işsizlik oranı ise 3.26 puanlık artışla yüzde 15.56’yı buldu. Genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 24.47’yi, tarım dışı işsizlik oranı yüzde 27.04’ü buldu.
Bunlar TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması’na (HİA) yansıyan rakamlar. Bir de TÜİK’in işgücü rakamlarına yansımayan noktalar var ki, bunlar da işsizliğin TÜİK’in hesapladığından daha kötü olduğunu gösteriyor.
TÜİK’in aralık dönemi HİA verilerine göre 15 yaş ve üzeri nüfus bir yıl öncesine göre 653 bin kişi artmış. Oysa TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden (ADNKS) derlediği verilere göre geçen yıl 15 yaş ve üzeri nüfustaki artış 1 milyon 43 bin oldu. ADNKS’deki artış miktarı, işsizlik hesabındaki nüfus artışından yüzde 60 daha fazla.
Konunun yanlış anlaşılmaması için şunu hemen not edelim. HİA ile ADKNS nüfus rakamlarını bire bir karşılaştırmak doğru değil.
Birincisi adı üstünde ADNKS verisi, kayıtlara dayalı bir veri. HİA ise TÜİK’in belirli bir örnekleme ve metoda göre yaptığı anket çalışmasından istatistiki olarak üretilmiş bir rakam.
İkincisi iki “nüfus”un kapsamları farklı. ADNKS’nin nüfusu, nüfusa kayıtlı Türkiyede yaşayan tüm nüfusu kapsıyor. HİA’nın nüfusu ise “kurumsal olmayan” nüfus. Bu nüfusa sadece hanelerde yaşayanlar dahil. Kışladaki erler, hapisanelerdeki mahkum ve tutuklular, yurtlarda kalan öğrenciler ve yaşlılar, hastanede kalanlar HİA’nın nüfusuna dahil değil.
Bu farka rağmen iki rakam arasında, özellikle de yıllık artışlar arasında bir paralellik olması beklenir. Bu paralellik çok bozuluyorsa, bir sorun var demektir.
Sayfadaki grafikte ADNKS ve HİA verilerine göre 15 yaş ve üzeri nüfustaki yıllık artışın seyrini görüyorsunuz. 2014’e kadar neredeyse iki çizgi birbirine yapışık gidiyor. TÜİK’in HİA metodolojisinde değişiklik yaptığı 2014’ten itibaren arada bir makas oluşuyor ve 2017 hariç HİA’daki nüfus artışı daha düşük seyrediyor.
Ancak hiçbir zaman fark 2018’deki kadar açılmamış. HİA’daki nüfus artışının gerçek nüfus artışından bu kadar düşük olması, dolaylı olarak işgücü artışının düşük olmasına ve buna bağlı olarak da işsizlik oranının daha düşük hesaplanması sonucunu doğurabiliyor.
Örneğin 2018’de HİA’daki nüfus artışı ADNKS’ye paralel olsaydı ve işgücüne katılım da geçmiş yılların benzeri eğilimler çerçevesinde kalsaydı işsizlik verileri nasıl değişirdi?
HİA nüfus ve işgücü artışlarının 2014 sonrası ortalamaya benzer şekilde mevcut rakamlardan 350 bin daha yüksek olduğunu varsayalım. Bu duruda mevcut istihdam düzeyi ile işsiz sayısı 4.3 milyon değil 4.65 milyon, işsiz sayısındaki artış 1 milyon değil 1.35 milyon kişi, işsizlik oranı da yüzde 13.46 değil yüzde 14.40 diye hesaplanacaktı. Kamudaki fazladan istihdam artışı da olmasa, bu oran yüzde 15.5’e tırmanacaktı...
İşin özeti işsizlik verileri kötü, ama gerçek durum istatistiklere yansıyandan daha da kötü.
Üstelik daha işin başındayız.