TÜİK gençliği mi, Türk gençliği mi?
Birleşmiş Milletler’e göre genç deyince “15-24” yaş aralığı, Eurostat’a göre “15-29” aralığını anlıyoruz. Türkiye’de genç deyince, seçimden seçime 18 yaşına gelmiş sandığa gidecek olanları algılıyoruz.
Türkiye nüfusunun yüzde 16,1’ini genç nüfus oluşturuyor. Genç nüfus oranının en yüksek olduğu iller sırasıyla Hakkari, Şırnak, Bayburt, Siirt ve Ağrı gibi ekonomik olarak geride kalmış iller. Genç nüfusun en düşük olduğu iller ise Muğla, Balıkesir, İzmir, Sinop, Zonguldak gibi kıyı ve veya ekonomik olarak görece iyi durumda iller. Bu iki grup arasındaki temel diğer fark eğitim ve kültür düzeyleri…
Şarkılarda gençlik
24 Haziran seçimlerinde yarışın yakın geçmişteki diğer seçim yarışlarından daha farklı olduğunu gözlemliyoruz. Siyasi partiler diğer gündem maddelerinden kafalarını kaldıramadıklarından gençlere ulaşmayı son dönemece bıraktı ve bana kalırsa kendilerini aştı. Gençlere ulaşmanın kolay ve ucuz yolunun müzik ve dijital aplikasyonlardan geçtiği düşüncesiyle müzik dünyamıza ilginç eserler katmaya başladılar. “Damardan verelim oy olarak geri dönsün” bakış açısı hakim olsa da güfte ve besteler parlıyor, animasyonlar ilgi çekiyor. Ben en çok gençlerin kendilerini müzik ve ses olarak gösterebilecek yeni bir alan bulmalarına seviniyorum. Bu arada, şarkıların içeriği, siyasi partilerin seçim bildirgelerinden çok daha iyi. Dinlemeyen ve izlemeyenlere öneriyorum.
Gençlerin işsiz hali
Gelin genç haline bir bakalım; resmi rakamlara göre gençlerde işsizlik oranı yüzde 20,8. İstihdamdaki gençlerin yarısı hizmet sektöründe. Diğerleri (%18) tarım, (%30,4) sanayide. Resmi veriler işsizlikte boğulan gençlerimizin fotoğrafını ilginçtir farklı veriyor. TÜİK’in gençleriyle sokaktaki gençler adeta farklı ülkelerin insanı.
TÜİK gençliği eğitiminden de işinden de memnun. Gençlerin %79,3'ünün işinden memnun olduğunu belirtmesi her gün kapınızı çalan gençlere baktığınızda size de şaşırtıcı gelmiyor mu? Gençler elde ettiği kazançtan da memnunmuş. Gerçekler çalışabilenlerin kayıtsız ekonomide olduğunu gösteriyor. Daha da ileri gidelim, TÜİK gençliği eğitiminden de memnun. Ama dünya bizim eğitimimizi eğitim olarak kabul etmiyor…
Nasıl olacak bu iş? Siyasi partiler şarkılarını TÜİK gençliğine yapmıyor herhalde. Şarkı sözleri seçimden seçime de olsa ciddi sorunları aktarıyor.
OECD’nin, PISA 2015 kapsamında üçüncü raporu olan ‘Öğrenci Refahı’nda 15 yaş düzeyindeki öğrencilere yapılan yaşam memnuniyeti anketine göre Türkiye'de her üç öğrenciden biri hayatından hiç memnun değil. Türkiye bu verilerle OECD ülkeleri arasında son sırada yer alıyor. PISA testi matematik, fen sonuçlarından söz etmeyeceğim. Bağımsız araştırma sonuçlarından elde edilen verilere göre Türkçe okuduğunu anlamayan, Türkçe yazamayan, Türkçe ifade zorluğu çeken Türk gençlerinden de söz etmeyeceğim. Tarih, coğrafya bilgisini dönem dizilerinden öğrenen Türk gençliğinden de…
Gençlerin mutlu hali
TÜİK gençleri arasında mutluluk oranı genç erkeklerde %55,3, genç kadınlarda ise %67,4. Gençlerin mutluluk kaynağında sağlık ilk sırada (%48,2). Bunu %22,8 ile başarı, %20,6 ile sevgi izliyor. Kadınlarda sevgi ikinci(!) kader kısmet kültürünü çağrıştırdı…
TÜİK’in gençleri %70 oranında tütün kullanmıyor. İnsan haliyle şaşırıyor… Gençler arasında esrar, eroin, ekstazi ve bonzai gibi sentetik maddelere bağımlılığın arttığını gözlerimizle görüyoruz, ama resmi rakamlara göre oranlar mütevazı; örneğin İstanbul’da 34 bin bağımlı verisini anlamakta güçlük çektim. İstanbul dünya üzerindeki pek çok ülke nüfusundan kalabalık… Gazete haberlerinde arada bir kantarın topuzunu kaçıranlar ve mutluluk tablosunu yıkanlar oluyor tabi; “Uyuşturucu kullanım yaşı 14'e düştü, ölüm oranı %1833 arttı” gibi başlıklar çarpıcı!
Bu arada sorunlar bu kadar değil. Şarkılara da yansımayan gerçekler var. Gençlerimiz sağlıksız. Obezite artıyor. Gençler arasında koroner kalp yetmezliği tırmanışta… Spor yapmayan, iyi beslenmeyen, olumsuz koşullarda yaşayan gençler çoğunlukta. Ölümle sonuçlanan intihar sayısı artıyor. İntihar eden kadınların %18’ini 15-19 yaş grubundakiler oluşturuyor.
Okuyan gençler fakir. Kredi ve Yurtlar Kurumu 758 yurtta, 625 bin 711 öğrenciye barınma imkanı sunuyor. Normal eğitim süreleri içinde yurtlarda kalan tüm öğrencilere günlük 11 lira (aylık 330 lira) beslenme yardımı yapılıyor. Lisans ve ön lisans öğrencileri 470 TL, yüksek lisans öğrencileri 940 TL ve doktora öğrencileri 1410 TL burs/kredi ödemesi alıyor. Şanslı olanlar diyelim mi… Ama şanslı olanların geliriyle yaşamayı deneyelim mi?
Gençlerin girişimci hali
Türkiye’de her 100 kişiden 35’i girişimci olmayı hedefliyor. Türkiye girişimciliği kariyer seçeneği olarak gören ülkeler arasında üst sıralarda. Girişimcilik endeksinin en yüksek olduğu iller Doğu Anadolu Bölgesi’nde. Bilin bakalım neden?... Eğitimsiz gençlik neden kendi işini kurma derdinde. İki neden ortaya çıkıyor; biri ihtiyaç, diğeri ise fırsat. Fırsatların ne kadar kayıtlı olduğunu merak etmemek elde değil.
Doldur boşalt mantığıyla gençlere ulaşmaya çalışan zihniyetin iflas etmiş olduğunu çoktan biliyoruz. Gençlere sürdürülebilir yatırımdan kaçıp, kısa vur kaçlarla ve kısa dönemli çıkarlarla hareket edenleri içime sindiremiyorum.