TÜFE'de gıdanın payının artması iyiye işaret değil
Türkiye İstatistik Kurumu TÜFE’de bu yıl uygulanacak ağırlıkları güncelledi ve önceki gün açıklanan ocak ayı oranı yeni ağırlıklara göre hesaplandı. Bu güncellemeye dünkü yazımızda birkaç cümle değinmiş, konuyu daha sonra detaylı olarak ele alacağımızı belirtmiştik. İşte yeni ağırlıklara bugün detaylı olarak bakmak istiyoruz.
TÜFE’deki ağırlık güncellemesinde geçmiş yıl eğilimlerinin bozulduğunu gösteren bir durum var. 2010 yılından bu yıla kadar olan ağırlıkları dikkate aldığımızda TÜ- FE’de en büyük paya sahip gıda ve alkolsüz içecekler grubunun payının geçmiş yıl eğilimlerinin tersine artış gösterdiğini izliyoruz.
2010 yılında yüzde 27.60 olan gıda ve alkolsüz içecekler grubunun toplamdaki payı, söz konusu yılı izleyen sekiz yılda daha önce bir kez, ama düşük oranda artmıştı. 2014’ten 2015’e geçişte gıda grubunun TÜ- FE’deki payı yüzde 24.09’dan yüzde 24.45’e yükselmişti.
Bu kez ise pay çok daha belirgin ölçüde artış göstermiş durumda. Gıda grubunun geçen yıl yüzde 21.77 olan payı, bu yıl yüzde 23.03’e yükseldi. Artış 1.26 puan.
Gıda fiyatlarındaki artışın etkisi
Değerli arkadaşım İsmet Özkul dün yazdı. Gıdanın payının bu yıl belirgin bir artış göstermesinde geçen yıl gıda grubunda yüksek fiyat artışı gerçekleşmiş olması önemli bir etken.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubunun payının 2017 yılında 2016’ya göre iki puana yakın gerilemesinde de yine gıda maddelerinin fiyatının bu kez düşüş göstermesinin rol oynadığını biliyoruz.
Kısır döngü oluşabilir
TÜİK, fiyat endeksinde ağırlıkları belirlerken hanehalkı bütçe anketi, nüfus anketi, turizm anketi ve idari kayıtlardan elde edilen harcama ve ciro bilgilerini kullanıyor. Bu bilgiler bir şekilde harmanlanarak ağırlıklar elde ediliyor. Bu işlem yapılırken yıl sonu itibarıyla oluşan fiyat artışları da ağırlık oluşumunda rol oynuyor.
Dolayısıyla örneğin gıda maddelerinin fiyatının genel artış oranının üstünde bir artışa konu olması haliyle bu maddeler için daha fazla para ayrılmasına, yani gıdanın toplam harcamalardaki payının artmasına yol açıyor. Bu da bir sonraki yılın ağırlığını biçimlendiren önemli bir etken oluyor.
Fiyatı hızlı artan ürünün ağırlığı artınca bu da toplam fiyat artışının daha yüksek çıkmasına yol açıyor. Dün de yazdığımız gibi ocak ayında yüzde 1.02 olarak açıklanan artış, 2017 ağırlıklarına göre yüzde 1.00’de kalacaktı. Aradaki fark çok önemsiz tabii ki, ama bunun bir ay için olduğunu ve gıda maddeleri tüketiminin artacağı aylarda makasın daha da açılacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Tahminleri de zorlayabilir
2018 yılına ilişkin enflasyonu Merkez Bankası yüzde 7.9 olarak tahmin ediyor. Biz de tahminimizin yüzde 8.6 olduğunu dün yazdık. Ancak TÜFE ağırlıklarında ortaya çıkan değişikliğin bu oranları zorlayacağı da ortada.
Bu yıl gıda ve alkolsüz içecekler grubu ile ulaştırma grubunun ağırlığında artış var. Sağlıktaki değişim önemsiz. Bu iki grubun ağırlığındaki artışı bir de bu gruplardaki fiyat artışı tetiklerse, o zaman ne Merkez’in yüzde 7.9’luk tahmininin önemi kalır, ne bizim teknik analize dayalı yüzde 8.6’lık tahminimizin. Hatta yüzde 9-10’luk piyasa tahmini de anlamını yitirir.