TÜFE peş peşe gerileme rekorunu yeniledi %6.2 tutarsa bu da rekor olacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 
TÜFE'deki üç ay üst üste gerileme rekoru yenilendi. 2010 yılının mayıs, haziran ve temmuz aylarında peş peşe gerileyen TÜFE, bu yıl da aynı aylarda gerileme gösterdi. Geçen yılki fiyat düşüşü haziran ve temmuz aylarıyla sınırlı kalmıştı.

Bu yıl ilk dört aydaki artışın çok yüksek olmaması ve izleyen üç aydaki gerilemenin görece yüksek oluşması, bir başka rekoru da beraberinde getirdi. İlk dört ayda yüzde 3.09 artan TÜFE, izleyen üç ayda yüzde 1.33 gerileyince yedi ayın toplamındaki artış yüzde 1.71'de kaldı. İşte bu yüzde 1.71 de bir başka rekoru oluşturdu. 2003 bazlı yeni seri TÜFE'de hiçbir yıl ilk yedi aydaki artış yüzde 2'nin altına bile indirilememişti.

Yüzde 4.41 yetecek

Merkez Bankası, 26 Temmuz'da açıkladığı enflasyon raporunda 2012 enflasyon tahminini yüzde 6.2'ye çekmişti. Her ne kadar yüzde 6.5 olan bir önceki tahminin daha aşağıda belirlenebileceği beklentisi vardıysa da, Merkez Bankası yüzde 6.2'yi uygun gördü.

Merkez Bankası yüzde 6.2'yi açıklarken henüz temmuz ayının gerçekleşmesi bilinmiyordu. Elbette Merkez'in bir tahmini söz konusuydu, ama temmuz oranı somut olarak ortada yoktu.
Şimdi temmuz, dolayısıyla ilk yedi ayın rakamlarına sahibiz ve yılın tümündeki yüzde 6.2'lik tahmine ulaşmak için kalan beş aydaki artışın ne olması gerektiğini biliyoruz. İlk yedi aydaki yüzde 1.71'lik artıştan sonra, yılın tümünde Merkez Bankası'nın tahmini olan yüzde 6.2'de kalınması, yılın son beş ayındaki artışın yüzde 4.41 olmasıyla mümkün.

Akla hemen, son beş aydaki artışı yüzde 4.41'de tutmanın mümkün olup olmayacağı sorusu gelecektir.

Geçmiş yıllar ne diyor?

2005-2011 dönemini kapsayan son yedi yılın ortalamasında, son beş aylık dönemlerde ortaya çıkan artış yüzde 4.63 olmuş. Dolayısıyla bu yılın yüzde 4.41'lik beklentisi gayet normal bir oran olarak görünüyor.

Eğer bu yedi yılın temmuz-aralık dönemi için uç noktalarında yer alan oranlar atılırsa, daha ilginç bir orana erişiliyor. TÜFE'de bu yedi yılda son beş ay itibariyle en düşük artış yüzde 3.21'le 2010'da, en yüksek artış yüzde 7.23'le 2011'de gerçekleşti. Bu iki oran atılarak hesaplama yapıldığında, yani 2005-2009 döneminin son beş ay ortalaması alındığında, ibre yüzde 4.40'ı gösteriyor. Bir başka ifadeyle bu yılın yüzde 4.41'lik örtülü hedefiyle neredeyse tam bir uyum söz konusu.

Yüzde 6.2 de rekor olacak

Merkez Bankası'nın yüzde 6.2'lik yılsonu TÜFE tahmini tuttuğu takdirde bu da rekor olacak. TÜFE daha önce iki kez yüzde 6'larda gerçekleşmiş, diğer yıllarda hep yüzde 7 ve daha fazla olmuştu. TÜFE, 2009 ve 2010 yıllarında sırasıyla yüzde 6.53 ve yüzde 6.40 düzeyinde oluşmuştu.
Son dönemde iki yıl da çift haneli enflasyonla kapatılmıştı. TÜFE, 2008 yılında yüzde 10.06, 2011 yılında yüzde 10.45 oranında artış göstermişti.

Geçen yılki düzey, ancak ekimde yakalanır

Fiyat artış hızında olumlu anlamda rekorlar yenileniyor, ilk yedi ay toplamında şimdiye kadarki en düşük artış gerçekleşiyor, yıl öngörülen düzeyde kapatıldığı takdirde yine olumlu anlamda rekora gidiliyor olsa da mevcut durumda üstü örtülemeyecek olumsuz veriler de yok değil.
Tüketici fiyatlarındaki yıllık artış halen yüzde 9.07 gibi yüksek sayılabilecek bir düzeyde bulunuyor. TÜFE'nin geçen yılın temmuz ayında yüzde 6.31 olduğunu hatırlayalım.

Yıllık TÜFE, iki ay daha geçen yılki düzeyin üstünde seyredecek. Bu zaten bilinen, enflasyonun yılsonuna doğru nasıl keskin bir düşüş sergileyeceğini dile getiren hükümet üyelerince de sık sık vurgulanan bir durum.
Enflasyonun ekimle birlikte hızlı bir gerileme gösterecek olmasının altında tümüyle baz etkisi yatıyor. Geçen yıl kur artışı ve vergi düzenlemeleri yüzünden ekimde yüzde 3.27 gibi pek görülmedik ölçüde bir fiyat artışı yaşanmış, kasımdaki artış da yüzde 1.73 olmuştu. Geçen yıl eylül itibariyle yüzde 6.15 olan yıllık oran, bu artışların etkisiyle ekimde yüzde 7.66'ya, kasımda yüzde 9.48'e çıkmıştı.

Bu yıl temmuzda yüzde 9.07 olan yıllık oranı yüzde 7'nin altına indirecek tek etken baz etkisi olacak. İşte o yüzden de ekim ayını beklemek gerekecek. Ekim ayı geldiğinde yıllık enflasyon keskin bir düşüş yapacak, bu kesin.

Ancak, fiyatları geçen yıl nasıl ki vergi ve kur artışları tırmanışa geçirmişse, bu yıl da aynı ölçekte olmasa da benzer gelişmeler yaşanmayacağının garantisi yok ki. Bütçenin çok iyi gitmediği ortada; bunu bizzat Maliye Bakanı söylüyor. İçki ve sigaraya yeni vergiler getirilmesi gündemde. Başka vergiler de her an gündeme gelebilir. Döviz kurunu şimdilik tutuyoruz, kısa süreli de olsa hızlı dalgalanmalar yaşanırsa, ne olacak.

Dolayısıyla enflasyonda geldiğimiz noktayı önemseyelim, daha da önemlisi gidişata bakarak umutlu olalım olmasına ama, bu beladan tümüyle kurtulduğumuzu da sanmayalım. Ayrıca, AB'nin "öldü-bitti" denilen ekonomilerinde bile enflasyonun bizden düşük seyrettiğini de göz ardı etmeyelim.
 

aaktas1.20120806071740.jpg

 

aaktas2.20120806071811.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar