TÜFE ile HTFE arasındaki makas açılıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

TÜFE'nin tüketici fiyat endeksi olduğunu hepimiz biliyoruz da HTFE'ye biraz yabancıyız. HTFE, "Hızlı Tüketilen Ürünler Fiyat Endeksi" demek. Yani, her ay tüketilen ya da tüketileceği varsayılan mal ve hizmetlerden oluşan bir endeks.

HTFE'yi, TÜİK'in verilerini temel alarak Merkez Bankası danışmanlarından Zafer Yükseler hazırlıyor. Zafer Yükseler, HTFE'yi şöyle tanımlıyor:

"Hızlı Tüketilen Ürünler Fiyat Endeksi (HTFE), temsili bir hane tarafından sıkça tüketilen mal ve hizmetler sepetinden oluşmaktadır. Sıkça tüketilen mal ve hizmet, temsili hane tarafından ayda bir kez veya daha sıklıkla tüketilme olasılığı yüksek olan mal ve hizmetler olarak tanımlanmıştır. TÜFE’de yer alan 417 madde içinden bu tanıma uygun 142 madde seçilmiş ve bu maddelerin ortalama fiyatlarındaki değişimden yararlanarak HTFE oluşturulmuştur. 2016 yılında 142 maddenin TÜFE içindeki ağırlıkları toplamı yüzde 55.77’dir."

TÜFE'de çok uzun aralıklarla değiştirilen ya da kimi tüketicilerin hayatları boyu hiç almadıkları otomobil de kapsanıyor, öyle her yıl bile alınmayan beyaz eşya da, mobilya da...

Ama bir de bazı ürünler var ki, onları sürekli tüketmek durumundayız. Gıda maddelerinin neredeyse tümü, eğitimle ilgili harcamalar, çeşitli kıyafetler, bakım ürünleri bunlara örnek.

İşte Zafer Yükseler, sürekli kullanımımızda olan ürünlerin fiyatlarını izliyor. Bir kez daha vurgulayalım; bu ürünler yalnızca gıda maddeleri değil. Her ay diş macunu da kullanıyoruz; benzin, mazot, LPG de alıyoruz ya da bu ürünleri dolaylı biçimde kullanmak durumunda kalıyoruz.

Toplam TÜFE artışıyla HTFE artışı arasında uzun dönemde çok belirgin fark gözlenmiyor. Ama kısa dönemde, yani aylık bazda belirgin farklar ortaya çıkabiliyor. İşte geride kalan eylül ayı bu konuda tipik bir örnek oluşturdu.

1 puana yakın fark var

Eylül ayında tüketici fiyatlarındaki genel artış yüzde 0.18 oldu. Bu, beklenenin altında bir artış. Zafer Yükseler'in hesapladığı HTFE'deki artış ise yüzde 1.13'ü buldu. Yani arada 0.95 puanlık fark var.

Peki HTFE'deki artış ne oldu da genel artışın bu kadar üstüne çıktı?
Tüketici fiyatları endeksindeki ağırlıkları görece yüksek olan benzin, mazot ve LPG yüzde 6 ile yüzde 6.8 arasında zam gördü. En büyük etkenlerden biri bu.

Bir diğer etken, fiyatların en hızlı arttığı ay olan ekime yaklaşılmasından kaynaklanan adeta "ön" zamlar. Örneğin anaokulu ücretinde yüzde 12'ye yakın artış var. Servis ücretleri yüzde 6.5 kadar artmış, kreş ve gündüz bakımevi ücretlerine yüzde 5'e yakın zam gelmiş. Çocuk spor ayakkabıları ve okul defteri fiyatlarında da yüzde 2 dolayında artış söz konusu.

TÜFE ile HTFE arasındaki fark, fiyatların en hızlı arttığı ay durumundaki ekimde daha da açılabilir. Açılabilir, çünkü her ay kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatında baskı yapan en belirgin etkenlerin başında gelen döviz kurunda can sıkan gelişmeler oluyor.

Dolarda artış hızlanıyor

Doların bu ayın ilk 13 günündeki ortalaması 3.05'i buldu. Geride kalan üç ayın; yani temmuz, ağustos ve eylülün ortalaması 2.96 olarak gerçekleşmişti. Çok belirgin ve hızlı bir artış var.

Bu ister notumuzun düşürülmesinden kaynaklansın, ister sınır ötesi harekattan, ister Güneydoğu'daki terörden, ister döviz girişinin yavaşlamasından... Sonuç önemli ve sonuç ortada...

Bir yandan kur yukarı gidiyor, diğer yandan kurun arttığı dönemlerde bunun ürün fiyatlarına yansımasını önleyen petrol fiyatlarındaki gerileme duruyor, tam tersine petrolde de fiyat artışı yaşanıyor. Çift yönlü bir baskı altındayız. Bunun ne gibi sonuçlar doğuracağı ortada.

Ekim ayında hem genel TÜFE artışı çok yüksek gelecek gibi görünüyor, hem HTFE. Geçen yılki oranları hatırlayalım. 2015'in ekiminde TÜFE yüzde 1.55, HTFE yüzde 1.51 oranında artış göstermişti.



Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar