Trumpizmi dizginlemek
“Tanrım, Başkan Trump için teşekkürler” kendisi için böyle ifadeler kullanmaktan çekinmeyen ABD Başkanı Trump’ın zihin dünyası her gün bizi şaşırtmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen ilk kabine toplantısının başında yapılan dua ile Amerika’nın siyasal Hristiyanlıkla mücadelesi içinde önemli bir zemin kaybının yaşandığı anlardan biriydi. Trumpizm her geçen gün sapkın bir tarikata doğru dönüşmeye devam ediyor. Tüm dünya tek bir yürek bu Trumpizm devriminin önce kendi evlatlarını yemesini bekliyor.
Ancak her gün yeni bir sürpriz de var bu tımarhanede. Daha dün ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio alnına külden haç çizilmiş olarak Fox News yayınına çıktı. Katoliklerin “Kül Çarşambası” geleneğinin bir parçası olan ve oruç döneminin başlangıcını simgeleyen bu hareketi de Trumpizm’in karanlık sayfalarına eklemiş olduk.
Canadiano direnişi
Bir süredir iktidarda ciddi sorunlar yaşayan Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun imdadına da Trumpizm yetişmiş görünüyor. Trudeau tam iktidardan düşecekken Trump’ın kendisini “Kanada Valisi” olarak adlandırması konu ile alakasız Kanadalıların bile milliyetçi duygularını ateşlendi.
Kanada’da gerçekleşen spor müsabakaları ve uluslararası törenlerde ABD Milli Marşı daha geniş kitleler tarafından yuhalanmaya devam ederken bir yandan da direnişin yumuşak gücü sokağa yansımaya başladı.
Bazı Kanadalı kahve dükkanları, Americano’nun adını artık “Canadiano” olarak adlandırmaya başladı. Bu akım Kanada’da hızla yayılırken sosyal medyada da hızla gündem oldu.
11 Eylül saldırısı sonrası ABD’nin Irak’ı işgaline giden süreçte Fransa’nın Irak Savaşı’na karşı çıkmasının ardından Cumhuriyetçilerin patates kızartmasının (French Fries) adını “özgürlük kızartması” (Freedom Fries) olarak değiştirme çabasını hatırlatan Kanadalıların bu şirin direnişi ülkelerini Trump’ın gazabından koruyabilecek mi göreceğiz.
Çin oyuna dönüyor
Amerika’nın alttan alta NATO’dan çıkarız şantajı ve Rusya ile kurduğu yeni bağ sadece Avrupa’yı değil küresel ittifak sistemi çatırdayan Çin’i de agresifleştirecekmiş gibi görünüyor.
Rusya’nın bir süredir hem kendi hem de etki alanında olan coğrafyada yeni tehlikelerden biri olarak Çin’i gördüğünü ve önlemler almaya başladığını biliyoruz. Tam da bu sırada yaşanan gelişmelerin Rusya’dan bağımsız olduğunu da söyleyemeyiz. Rusya, ABD’den Çin’i dengelemek için hamle yapmasını isteyecek samimiyete artık sahip.
Tam bu sırada Trump’ın ABD’ye gelen “fentanil ile mücadeledeki başarısızlıkları” gerekçesiyle Çin’e yönelik tarifeyi yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkarmasının ardından Çin’in Vaşington Büyükelçiliği'nden yapılan “Eğer ABD’nin istediği şey savaşsa, ister gümrük vergisi savaşı, ister ticaret savaşı, isterse de başka bir savaş türü olsun, sonuna kadar savaşmaya hazırız.” açıklamasını da bu çerçevede okumak yerinde olur.
Ejderha ile Ayı’nın didişmesinin arasında ezilmemek... Avrupa, Afrika ve Ortadoğu yönetimlerinin yeni mücadele alanlarından biri haline gelecek. Amerika’nın okyanus ötesinden zevkle izleyeceği bu duruma karşı bizim dengelememiz gereken ilişkiler sistemi bizi de asıl oyunculardan biri haline getirecek. Trumpizm dünya barışının geleceğine en büyük tehlike.