Trump’a az kala

Prof. Dr. Burak KÜNTAY
Prof. Dr. Burak KÜNTAY DÜNYA’NIN POLİTİKASI [email protected]

Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump’ın göreve baş­lamasına çok az bir zaman kaldı. Hem Ame­rika hem dünya için çok belirsiz ve endi­şelerle dolu geçen bir seçim sürecinin ar­dından Donald Trump Amerikan başkanı seçildi.

Artık herkes Amerika’nın yeni baş­kanının yemin edip göreve başlayacağı gü­nü bekliyor. Şüphesiz ki Donald Trump’ın Amerikan iç siyasetinde dışarıdan çok da­ha fazla öncelikleri ve sorunları var. Seçim sürecinde vermiş olduğu vaatler, iç siya­setin yapım aşamasına dönük yenilemeyi ve dönüştürmeyi planladığı projeler gerek ekonomik gerek sosyal konularda Donald Trump’ın icraatları ve sözleri ABD seçme­ni tarafından öncelikli olarak beklenmekte.

Yoğun bir gündem olacak

Ancak iç politikada olduğu kadar Donald Trump’ın dış politikada da karşısında yo­ğun bir gündem olacak. Herkesin günde­mindeki temel konuların dışında aslında gündemde olmayan ama gündemi şüphe­siz ki çok meşgul edecek birçok mesele de mevcut. Öncelikle şunu söyleyeyim, ben dünyada sağın ya da solun yükselişinden ziyade muhalefetin yükselişi algısına daha çok inanıyorum. Trump’a geçmeden bunu kısaca açıklamakta fayda görüyorum.

Pandemiden sonra başlayan ekonomik kriz dünyayı ciddi anlamda bir kaosa sürük­ledi. Bu krizin yaratmış olduğu darboğaz; gö­çü, işsizliği, üretim azlığını, kayıt dışı ekono­miyi ve şüphesiz enflasyonu tetikledi. Bütün bu gelişmelerin akabinde her ülkede ideolo­jisi ne olursa olsun iktidarlar sıkıntıya girer­ken muhalefet partileri de güçlenmeye baş­ladı. İlk seçimler itibarı ile bazı ülkelerde solun sağı geçtiğini, bazılarında ise tam ter­sine bir durum olduğunu görmeye başladık.

Aslında bu bir ideolojik değişim değil, tam tersine ülkelerin vatandaşlarının ekonomik sıkıntıları başta, diğer problemlerden kay­naklanan sorunlarının hesabını ülkelerinin hükümetlerinden sorma biçimiydi. Yani kı­sacası belli bir ideoloji değil, ekonomik zor­lukların yarattığı tepkilerle el değiştiren hü­kümetlere şahit olmaya başladık.

Kaotik süreçlerle karşı karşıya kalacağız

İşte tam bu aşamada Donald Trump’ı bir­çok dış politika meselesi, en az iç politika kadar meşgul edecek gibi görünüyor. Ukray­na, Rusya meselesi ve Gazze’de yaşananlar işin önemli bir boyutu ancak mesele bu iki sorundan ibaret değil.

İki hafta öncesi iti­barıyla boyut değiştirmiş bir Suriye sorunu ve bu sorun kaynaklı Ortadoğu’nun birçok ülkesine sirayet etmesi muhtemel etnisite, din ve mezhep çatışmalarından oluşan kao­tik süreçlerle karşı karşıya kalacağız. Fran­sa’da seçimlerden sonra yaşanan dengesiz­lik Makron’un yeni bir hükümet başkanı bulması ve kabineyi kurdurmasıyla başka bir boyuta taşındı.

Güney Kore’de sessiz se­dasız yaşanan kriz, temellerine inilerek in­celenmesi gereken bir mevzu olarak karşı­mızda bekliyor. Çin ile Tayvan arasındaki gerginlik Trump ile birlikte bambaşka bir boyuta taşınabilir. Latin Amerika’daki geli­şen ekonomilere Trump’ın meşhur vergile­rinin etkilerinin nasıl olacağı merak konu­su. Bir de karşımıza Trump’ın en son BRICS ülkelerine yaptığı ek vergi tehdidi de binin­ce seyreyle cümbüşü.

Bundan sonrasını etkileyecek

Uzun lafın kısası, önümüzde Trump dö­nemi ile birlikte bambaşka boyutlara ev­rilecek birçok dış politika meselesi var. Trump yönetiminin bu sorunlara karşı ala­cağı tavır sadece Amerika’yı değil ya da o sorunun olduğu ülkeyi değil bütün dünya­nın bundan sonraki belki de 50 senesini et­kileyecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Suriye 10 Aralık 2024
Malumun ilamı 19 Kasım 2024
Akılda kalan sorular 12 Kasım 2024
Ruhsuz seçim 24 Ekim 2024
Değişen dünya 15 Ekim 2024
Asıl soru 01 Ekim 2024