Trump ve PPK
Geriye dönüp baktığımızda Mayıs 2013’te dönemin Fed Başkanı Bernanke’nin tapering sinyalini vermesiyle başlayan süreç içinde 2015 ve 2016 sonunda Fed’in faiz artırımları bizce kurlarda oluşan ana trendin temel nedenleriydi. Bu trend içinde TL’nin daha fazla değer kaybetmesinde ise Gezi olayları, 2015 yılında yapılan iki genel seçim, Mayıs 2016’daki Başbakan değişimi, Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimi ile jeopolitik ve siyasi risklerde bu dönemde görülen artışlar etkili oldu. ABD’de Trump’ın Başkan seçilmesiyle birlikte ise gelişmekte olan ülke para birimlerinde genel olarak değer kayıpları yeni bir ivme kazandı. İçinde bulunduğumuz dönemin ana trendini oluşturan olayın ABD’deki bu başkanlık değişim olduğunu düşünüyoruz. 20 Ocak’ta görevi fiilen devralacak Trump’ın izleyeceği mali politikalar ve buna bağlı Fed’in izleyeceği para politikası 2017’de TL de dahil gelişmekte olan ülke para birimlerinin izleyeceği yönü belirleyecek. Elbette bu dönemde de 2013 sonrasındaki tüm gelişmelerde olduğu gibi negatif ve pozitif ayrışan para birimleri de olacak. Bu ayrışmaları ise tamamen iç dinamikler belirleyecek. 2016’nın son çeyreğinin ardından 2017’nin hemen başlarında da TL’nin negatif ayrışmaya devam etmesinde devam eden Anayasa değişikliği görüşmeleri, artan terör olayları, Suriye ve Irak’ta daha kapsamlı operasyon söylemleri, yatırım yapılabilir tek notun da Fitch tarafından düşürülebileceği beklentisi ve düşük faizin TL’yi spekülatif ataklara karşı savunmasız bırakmasının etkili olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu etkenlere rağmen bu süreçte özellikle 2017 ile başlayan son yükseliş dalgasında, genel olarak düşük likiditenin neden olduğu spekülatif atakların kurlarda bir köpük oluşturduğunu düşünüyoruz. TL’nin en kritik sınavının da 24 Ocak’taki PPK toplantısı olduğunu düşünüyoruz. Dün Trump’ın Çin para birimini kastederek doların değerli olduğunu vurgulaması doların uluslararası piyasada son haftalarda başlattığı değer kaybını hızlandırdı. Ancak Trump’ın bu açıklamasının geleceğe yönelik tahmin yapmak için yeterli olmadığını, Trump’ın bir süre daha piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden olacak açıklama yapma potansiyeli olduğunu düşünüyoruz.