Trump varken yatırım fikirleri bitmez!
Geçtiğimiz hafta sonu Almanya’da seçim oldu. Sonuçlarına hiç girmeyeceğim çünkü zaten bu saate kadar bilen – bilmeyen herkes yorumladı, bilgilerini saçtı. Ben biraz daha piyasa tarafı ile ilgili düşüncelerimi anlatayım; beklendiği üzere bir koalisyon hükümeti olacak ve aşırı sağ kanat bu hükümette yer almayacak.
Dolayısıyla ABD’nin akran zorbalığına karşı alınacak tavır nispeten daha ölçülü olacak. Bu da finansal varlıklarda negatif etki oluşmasının önüne geçecektir. Zaten bunun ilk sinyalini pazartesi açılışta euro/dolar fiyatında görmüştük. Benzer şekilde Avrupa hisse endeksleri ve Dax endeksi haftayı seçim stresinden kurtuluş partisi ile açtı.
Yüksek faiz beklentisi var
Almanya seçimlerinin önemli bir ucu bence aslında borç tavanına dokunuyor. Yeni kurulacak hükümetin bu konuya nasıl yaklaşacağını bilemiyorum ama piyasalar açısından ciddi sonuçları olacaktır. Eğer bozulan ekonomiyi düzeltmek için tahvil arzını artırıp hazineye para yaratma yolunu seçerse bunun tahviller üzerindeki etkisi faizi yukarı çekecek şekilde olmalı. Hatırlanırsa 2023’te ABD’de tam da bu şekilde olmuştu. Sonuçta piyasada satan bir balina var, tahvilde fiyat düşünce faiz yükselir. Bu senaryoda muhtemelen faizin yükselmesine rağmen paranın artması nedeniyle hisse endeksleri ekstra bir yakıt bulmuş olacakları için yükselişe devam eder. Parite de büyük ihtimalle yukarı tepki verir, sonuçta faizin yükselmesi beklentisi var. Tabi bütün bunlar diğer faktörlerin aynı kalacağı varsayımıyla… Oysa gümrük tarifeleri, ABD’nin savunma harcaması koşulu gibi başka birçok konu var.
Ekonomide yavaşla riski var
Eğer bu senaryo gerçekleşmez de yeni hükümet borçlanmayı artırmaya gitmezse bu sefer ekonomik yavaşlamanın artma riski ile karşı karşıya kalacaklar ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indirimleri yeniden fiyatlanmaya başlar. Bu durumda Avrupa tahvillerine alış gelirken, pariteye satış gelmesi gerekir. Ekonomik yavaşlamanın ne denli güçlü olacağının beklentisine göre de Avrupa’da hisse senedi piyasası şekillenecektir.
Avrupa’da savunma sanayi yılın kazananı olacak
Ancak şimdilik gördüğüm kadarıyla Avrupa’da Bae Systems, Rheinmetal, Chemring Group, Qinetiq, Thales, Leonardo gibi savunma sanayii hisselerinde oldukça ciddi bir alım dalgası var. Bloomberg Economics’in çalışmasına göre senelerdir yatırım almayan savunma sanayiine karşılık ABD’nin baskısı nedeniyle şimdi Avrupa’da hükümetler bu sektöre önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 3.1 trilyon dolar yatırım yapacaklar – tabi eğer bu yatırımın parasını nereden karşılayacaklarını bulabilirlerse. Ama görünen o ki en azından ilk etapta bu hisselere devlet desteği gibi isimler altında çok para akacak. Bu nedenle Avrupa’da savunma sanayii hisseleri belki de yılın kazandıranları olacak.
Geçen hafta Trump – Avrupa hattında LNG yazmıştım. Bu hafta aynı hatta savunma hisseleri var. Bakalım daha neler çıkacak, gerçekten Başkan Trump varken yatırım fırsatları bitmiyor!
Petrol – kırmızı bayrak
Hafta başında WTI petrol fiyatı hafifçe 70 doların altına sarkıp destek buldu. Ancak hala petrol piyasasında arz fazlasının fiyatlanma riski bulunuyor. Özellikle OPEC dışı ülkeler bu hızla petrol çıkarmaya devam ederse, petrolün ilerleyen zamanlarda belki de 50 dolarlı seviyelere kadar gerileyebileceğini düşündürüyor. Nitekim son 4 haftada yabancı serbest fonlar WTI petroldeki net long pozisyonlarını %57 oranında azalttılar. Bu da demek oluyor ki piyasanın büyük oyuncuları petrolün yukarı gitmeyeceğini düşünüyorlar. Brent’te ise longları kapatmaya yeni başlamışlar gibi duruyor.
Sebeplerden birisi de ABD’de petrol stoklarının Kasım 2024’te dip yaptıktan sonra yeniden artmaya başlamasıdır. Tabi bunun üstüne bir de Trump faktörünü koymak lazım. Başından beri Trump’ın politikalarının piyasanın beklediği kadar enflasyonist olmayacağını savunuyorum, biliyorsunuz. Aslında gümrük tarifeleri kuşkusuz fiyatları yukarı yönde etkiler, ama sepete baktığınızda petrol ve akaryakıt fiyatlarını baskılayarak enflasyon sepetini dengede tutacağını beklediğimi paylaşmıştım. Bu düşünceme inancım gün geçtikçe artıyor. Hal böyleyken petrol fiyatlarının yukarı yönlü çalışacağını düşünmek fazla naiflik olur. Haber akışıyla birlikte yukarı deneler olabilir, bu zaten piyasanın doğasında olan bir durum. Ama büyük ihtimalle piyasa bunu yeniden satmak için imkan olarak kullanacaktır. Bu nedenle bir kriz çıkar da petrol fırlar diye portföyde petrol ürünü taşımak riskli olacaktır.