Trump sonrası olası gelişmeler
ABD Başkanı yalnızca ülkesinde değil, küresel dengelerde de belirleyici bir etkiye sahip. 2030’a kadar neler olabileceğini, farklı katmanlardan bakarak derlediğim bu listede bulabilirsiniz. Kesin olan bir şey var: Trump’la ekonomik, teknolojik ve jeopolitik açıdan büyük değişimlerin yaşanacağı bir döneme giriliyor. Öne çıkacakları şöyle özetleyebiliriz:
Dünya
-Göçmen ve yabancı girişlerinde daha sıkı kontroller, sert kısıtlamalar ve toplu sınır dışı etme operasyonları,
-Başta Çin menşeli olmak üzere stratejik ithalat ürünlerine ek vergiler, kotalar konması,
-ABD-Çin teknoloji ve patent savaşlarının arması, teknolojik bağımsızlık yarışının hızlanması,
-Küresel ticaret anlaşmalarında ABD lehine düzenlemeler için müzakere süreçlerinin başlanması,
-ABD’nin AB’den ithal ürünlere ek vergiler koyması, dijital hizmet vergilerine karşılık vermesi ve AB’nin karbon vergisi uygulamaları nedeniyle ticari gerilimlerin tırmanması.
-ABD’nin iklim fonları ve çevre projeleri finansmanlarının kesilmesiyle, Avrupa ve Çin’e daha fazla sorumluluk yüklenmesi, sürdürülebilir kalkınma projelerinin yavaşlaması,
-Uluslararası kurumlara finansal katkıların kesilmesi, NATO ve BM gibi küresel kuruluşların etkisinin zayıflaması,
ABD dolarına alternatif rezerv para arayışlarının, kripto varlıklara geçişin hızlanması, dijital para birimlerinin küresel rezerv için gündeme gelmesi,
-Otoriter rejimlere yakınlaşma eğiliminin belirginleşmesi,
-Ukrayna’ya yapılan desteğin kısıtlanması, İsrail-Gazze gerginliklerinde daha mesafeli bir ABD duruşu, Tayvan konusunda ABD müdahalesinin azalması.
ABD
-İç pazarda yerel işletmelerin büyümesini ve istihdam artışı sağlamak amacıyla üretimi teşvik için yerli sanayiye sübvansiyonlar, ithalata yüksek vergiler uygulanması,
-Merkez Bankası’na müdahalelerle borçlanma maliyetlerini düşürme çabaları,
-Federal ve yerel yönetimlerde göçmen karşıtı politikaların artması, çalışma izinleri ve vatandaşlık başvurularında zorluklar yaratılması,
-Silah yasalarında gevşeme, güvenlik ve bireysel haklar arasında çatışma artışı yaşanması,
-Eğitim ve sağlık reformlarının geri çekilmesi, toplumun daha geniş kesimlerinin bu hizmetlere erişiminin zorlaşması,
-Dış borçlanmada kısıtlamalara gidilmesi, iç borç oranının artması, bütçe açığının büyümesi,
-İşgücü piyasasında milliyetçilik politikalarına ağırlık ve ABD vatandaşlarına öncelik verilmesi.
-Teknoloji devlerine anti-tröst hamleler ve regülasyonların, vergilerin artması,
-Hükümet harcamalarında kısıtlamaya gidilmesi ve bürokratik işlemlerin basitleştirilmesi,
-Yapay zeka alanında agresif büyüme stratejilerinin yürürlüğe konması, ancak etik kontrollerin ve düzenlemelerin sıkılaştırılması,
-Kripto paralara sıkı denetimlerin ve vergilendirme gelmesi. Finansal sistem üzerindeki olumsuz, kontrolsüz etkilerinin sınırlanması,
-Transgender ve “WOKE” kültür (toplumsal adaletsizlikler, ırkçılık, cinsiyetçilik ve LGBTQ+ topluluğuna yönelik aşırı duyarlılık) karşıtlığının yükselmesi, kapsayıcılık karşıtı tutumun güçlenmesi.
-Enerji bağımsızlığı için fosil yakıt yatırımlarının artırılması, yenilenebilir enerji projelerinde yavaşlama.
Türkiye
-S-400 krizi ve F-16 modernizasyonu ve savunma sanayi yaptırımlarında yumuşama için uzlaşma fırsatı,
-Suriye’de yeni operasyon alanı ve PKK/ YPG’ye karşı ortak hareket imkanı,
-Savunma sanayi işbirliğinde kısıtlamalar nedeniyle bağımsız üretim arayışının hızlanması,
-Doğu Akdeniz’de yeni denge arayışı ve İsrail ile yakınlaşma baskısı,
-Rusya ile ilişkilerde ABD toleransı, ancak finans ve ticarette ABD yaptırımları nedeniyle alternatif pazarlara yönelim ihtiyacı,
-ABD ithalat vergileri ve turizmde ABD pazarına yönelik teşviklerin azalmasıyla Türk ürünlerinin pazar erişiminde zorluklar yaşanması,
-Orta Doğu’da ABD’nin çekilmesiyle Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini artırma olasılığı,
-NATO işbirliğinin zayıflamasıyla güvenlik stratejilerinde BRICS gibi yeni ittifak arayışları,
-Enerji yatırımlarında ABD desteğinin azalması; Rusya ve Çin ile enerji projelerinde işbirliği,
-Dış ticarette dolar dışı ödeme sistemleriyle Türk lirası ve yerel para birimleriyle ticarete yönelim.
Genel olarak da 2030’a doğru dünya yeni bir Çağ’a resmen geçiş yapacak…
Rönesans 2.0’a herkes hazırlansın…