Trump şokunun etkileri

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Başkan Trump’ın bir FBI soruşturmasına müdahale etmesi iddiası ile başlayan satış dalgası kısa sürdü. Trump hakkında adaleti engelleme suçlamasıyla açılabilecek soruşturmanın bir azil davasına dönüşmesi ihtimalinin düşük olduğunu gören piyasalar toparlanmaya başladı.

Trump hakkındaki soruşturmanın azil ile sonuçlanmasını beklemiyoruz. Ne kadar kuvvetler ayrılığı ilkesine inanırsak inanalım, azil süreci özünde politik bir süreç. Cumhuriyetçilerin hem Temsilciler Meclisini ve Senatoyu kontrol ettiği bir Kongre’den Trump’ın azlinin çıkması ihtimali çok düşük.

Son 50 yılda ABD politika tarihinde patlak veren üç skandalın (Watergate, İran-kontra, Lewinsky) hiç birinde Başkanın partisi Senato ve Temsilciler Meclisini birlikte kontrol eden bir güce sahip değildi. Görevi bırakmak zorunda kalan Nixon ve Clinton ne Senatoyu ne de Temsilciler Meclisini kontrol ediyordu. Yardımcısını feda ederek kurtulan Reagan ise sadece Senatoyu kontrol ediyordu.

Ancak soruşturmanın sonuçsuzlukla sonuçlandığı olumlu bir senaryoda bile piyasaların Trumpflasyon yükseliş dalgasına geri dönebilmesi oldukça zor gözüküyor. Yaşanan gelişmelerle yıpranan Başkan Trump’ın genişleyici maliye politikası ve altyapı yatırımları ile büyümeyi hızlandırma vaadini yerine getirebilmesi çok zor.

Geçen hafta dolardaki sert satışlar piyasaların da ABD büyümenin yavaş seyredeceği bir senaryoyu fiyatlamaya başladığını gösteriyor. Trump yönetiminin 2017 yılında Temsilciler Meclisinden mali genişleme paketi çıkaramayacağını anlayan piyasalar seçimler sonrasında dolarda yaşanan yükselişin yüzde 80’ini geri vermiş durumda.

Ancak Trump şokunun hisse senedi piyasası üzerinde etkisi çok daha sınırlı oldu. Politik belirsizlikler nedeniyle ABD hisse senetleri Mayıs ayı başından beri sadece yüzde 1 civarında değer kaybetti. Küresel risk iştahında bir bozulma da söz konusu değil. Mayıs başından beri Avrupa’da yüzde 4, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 2 civarında yükseliş korunuyor.

Doların zayıfladığı ve ABD faizlerinin düşük kaldığı bir konjonktür Türkiye piyasaları için kötü bir senaryo değil. Avrupa ve ABD ile ilişkilerin bozulması nedeniyle Borsa İstanbul Mayıs ayı başından beri gelişmekte olan piyasaların 3 puana yakın gerisinde kaldı. Ancak bu negatif ayrışmanın kalıcı olmasını beklemiyoruz.

Politika cephesindeki kısır tartışmalar ve jeopolitik riskler varlık fiyatlamaları üzerimde kalıcı bir etki yapamaz. Türkiye varlıkları bir süre dünyanın gerisinde kalsa da ardından yükselmeye devam eder.

Bu konuda ilk işaretleri Türk lirası hakkında olumlu görüş veren uluslararası yatırım bankalarının sayısındaki artış olarak görüyoruz. Devamının gelmesi Ak Parti yönetiminin seçimlere kadar olan dönemde uygulayacağı politikalara bağlı olarak belirlenecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019