Trump ile Kuzey Koridoru’nu ve Türkiye’yi bekleyen gelişmeler

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletle­ri başkanı olarak yeniden göreve gelmesi­nin, hem küresel dengeleri hem de bölgesel di­namikleri etkileyebilecek önemli bir gelişme ol­duğu bir gerçek. Trump’ın politikaları, özellikle Orta Doğu ve Orta Asya’daki Kuzey koridorunu yakından ilgilendirirken, Türkiye gibi bölgesel aktörler için de yeni fırsatlar ve riskler oluştu­rabilir.

Kuzey koridoru, Çin’in Kuşak ve Yol İni­siyatifi (Belt and Road Initiative) kapsamında oluşturduğu önemli bir ticaret rotasıdır. Çin’i Avrupa’ya bağlayan bu güzergah, Orta Asya ülke­lerinden geçerek Hazar Denizi üzerinden Türki­ye ve Avrupa’ya ulaşıyor. Bu koridor, Çin’in eko­nomik gücünü Avrupa’ya taşımada kritik bir rol oynarken, bölgesel iş birliği ve kalkınma için de önem taşımakta. Ancak Trump’ın başkanlığı sı­rasında ABD’nin Çin karşıtı politikaları, bu ko­ridorun geleceğini etkileyecek önemli faktörler­den biri olarak karşımıza çıkmakta.

Trump’ın ilk başkanlığı döneminde Çin’e karşı ekonomik ve stratejik bir rekabet politi­kası izlemiş olması, Kuzey koridoru gibi pro­jelere olan Amerikan tutumunun da yeniden sertleşmesine neden olabilir. Kuzey koridoru, Çin’in Avrupa ile ekonomik bağlarını güçlen­diren bir yol olduğundan, Trump bu güzergah üzerindeki ticareti sınırlandırmaya veya bu projeye dahil olan ülkeleri ABD ekseninde tut­maya çalışabilir. Bu da Orta Asya ülkeleri üze­rindeki baskıyı artırabilir.

Rusya ve Çin ilişkileri değişimlere gebe

Trump’ın göreve gelmesinin, ABD-Rus­ya ilişkilerinde bir yumuşamaya neden olaca­ğına kesin gözüyle baktığımı belirtebilirim. Trump’ın Rusya’ya karşı daha esnek bir tutum sergilemesi, Rusya-Çin ittifakında kırılmalara yol açarken, Kuzey koridoru, Rusya’nın da da­hil olduğu bir bölgesel iş birliği çerçevesine da­yandığından, bu ittifakta meydana gelebilecek olası değişiklikler, Çin’in stratejik planlarını yeniden gözden geçirmesine neden olacaktır.

Türkiye, Kuzey koridorunun Avrupa’ya açı­lan kapısı olarak stratejik bir konuma sahip­tir. Trump’ın göreve gelmesiyle Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerinde bir dizi zorluk ve fır­sat ortaya çıkabilir. Özellikle ABD’nin Çin kar­şıtı stratejisi, Türkiye’yi bu iki güç arasında bir denge politikası izlemeye zorlayabilir. Türki­ye, hem Çin ile ticaret ilişkilerini geliştirmek isterken hem de NATO üyesi olarak ABD’nin güvenlik politikalarına uyum sağlamaya çalışa­caktır. Bu bağlamda, Türkiye’nin, Kuzey kori­doru üzerinden ticaret yaparken karşılaşabile­ceği sınırlamaları dikkate alarak bir denge po­litikası izlemek zorunda kalması muhtemeldir.

Türkiye ekonomisini neler bekliyor?

Kuzey koridoru, Türkiye’nin Asya ve Avrupa ticaretinden elde ettiği geliri artırmak ve eko­nomik iş birliğini genişletmek için önemli bir fırsat sunmakta. Ancak, Trump’ın Çin’e kar­şı yeni yaptırımlar getirmesi veya Kuzey ko­ridorunu engelleme girişimleri, Türkiye’nin bu rotadan elde edeceği gelirleri sınırlayabi­lir. Ayrıca, ABD’nin Türkiye’yi Çin ile olan iliş­kilerini azaltması yönünde bir baskı kurması durumunda, Türkiye’nin ekonomik kalkınma planlarında değişiklik yapması da gerekebilir.

Trump’ın göreve gelmesi ile, Kuzey korido­runda önemli jeopolitik değişimler mutlaka söz konusu olacaktır. Bu durumun başta ülkemiz ol­mak üzere pek çok ülkenin de konumunu etkile­yeceğini söyleyebilirim. Türkiye’nin bu süreçte Çin ve ABD arasındaki gerilimde denge kurma­ya çalışması, hem bölgesel hem de küresel poli­tikalar açısından kritik bir önem taşımakta. Bu nedenle, Türkiye’nin Kuzey koridorundaki ro­lünü korurken, Trump’ın politikalarına uygun stratejik adımlar atması gerekecektir.

Suudi Arabistan ve Azerbaycan ziyaretleri­nin ardından dönüş sırasında uçakta gazeteci­lerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Re­cep Tayyip Erdoğan’ın, bölgesel savaş ve İsrail işgali tehdidini ne oranda azaltır sorusuna ver­diği “Bana bu konu ile ilgili tespitler için biraz erken gibi geliyor. Temennimiz odur ki; Trump bu dönem bölgeye yönelik çok daha farklı adım­lar atsın. Çünkü zaman zaman verilen mesajlar bizi kaygılandırabiliyor.” yanıtı da Trump’ın her türlü karar ve aksiyonu alabileceğine dair tedirginliği bir nebze olsa da yansıtıyor.

Savaşın bitmesini elbette arzu ediyoruz. An­cak ümit ederim ki, gerek doğu ülkeleri gerek Avrupa ve hatta Afrika ülkeleri ile olan yakın kültürel ve ekonomik işbirlikleri ile ortak üre­tim tesislerinin ülkemizde kurulmasıyla, bir üretim ve lojistik üssü olma hedefi için son de­rece önemli olan Orta Koridor ve Kuzey Kori­dorları işlevlerini yitirmez ve ülkemiz pasta­dan hakettiği payı fazlası ile alır. Bakalım za­man bizlere neler gösterecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar