Trump-Harris, Moody’s not artırımı
ABD’de, seçim maratonu sürüyor. Demokrat Parti adayı Biden’ın adaylıktan çekilmesi ile başkanlık yarışının dinamiği değişti. Mevcut durumda Demokratları temsilen, kimin aday olacağı konusunda ibre Kamala Harris’i gösteriyor. Harris, mevcutta Başkan Yardımcısı ve bilinen bir siyasetçi olduğu için avantajlı görülüyor.
Kamala Harris; ilk kadın, ilk siyahi ve ilk Güney Asyalı Başkan Yardımcısı unvanları ile siyaset dünyasında bilinen bir aday. Harris’in başkanlığa ulaşmasına bu avantajların katkı sunması beklenebilir. Ayrıca yarışta, yanına başkan yardımcısı olarak seçeceği isim konusunda stratejik bir adım atarsa, seçilme şansını artırabilir.
Seçim yarışında güncel anketler az farkla da olsa Trump’ı işaret ediyor. Kasım ayının başında yapılacak seçime 3,5 ay gibi bir süre var. Bu süre zarfında, seçim maratonunda Trump’ın kampanyasını, Harris’e göre revize etmesi beklenebilir. Harris’i ise Trump’a karşı kurgulayacağı söylemi ile takip edeceğiz.
Seçimin kazananı Harris olursa, Biden yönetiminin devamı şeklinde bir yönetim anlayışı sergileyebilir. Bu nedenle mevcut Demokrat Parti, tutumundan çok sapmayabilir. Son 4 yıldır ABD ekonomik ve siyasi yönetimi, bilinen ve sürpriz içermeyen bir içerikle ilerliyor ancak Trump başkan olursa, mevcut siyasi anlayışın dışına çıkılacak, yeni bir siyasi anlayış oluşacak. Bu değişim; piyasada ve finansal araçlarda yeni denge noktaları oluşturacak.
Biden sonrası…
Seçim tarihi yaklaştıkça piyasa fiyatlamasının; makro veriler-FED düzleminden, makro veriler-FED-Trump düzlemine geldiğini daha önce ifade etmiştim. Biden sonrasında, Trump ile Harris arasındaki farka bağlı olarak düzlem aynı kalabilir veya makro veriler-FED-Harris düzlemine geçiş yapabilir. Düzlemin son unsuru (Trump-Harris) seçim anketlerine ve aradaki farka bağlı olarak değişebilir. Aradaki fark az ve bıçak sırtı bir dengede olursa, piyasa iki farklı vaat demeti arasında kararsız kalabilir. Trump farkı açarsa Trump’ın vaatleri, Harris önde olursa Harris’in vaatleri ile piyasa fiyatlaması oluşabilir.
Rotasyon
ABD hisse endekslerinde, bir süredir büyük şirketlerden küçük şirketlere geçiş gözlemleniyor. Hâlihazırda 2. çeyrek sonuçlarının açıklandığı bilanço sezonundayken, söz konusu rotasyon için iki unsura dikkat çekmek isterim. Bunlarda ilki; bir süredir ABD endekslerini domine eden şirketlerin, kârları beklentilerden iyi gelirse bu durumda rotasyon güç kaybedebilir. Endeksler rahatlayabilir, eğer FED’in faiz indirimi gibi bir faktöre odaklanma imkânı olursa, olumlu hava sürebilir. İkincisi ise; büyük şirketlerin bilanço sonuçları, yatırımcıları tatmin etmez ise rotasyon derinleşebilir ve uzayabilir. Bu durumda da endeksler üzerindeki baskı sürebilir.
Proaktif mi? Moody’s ve diğerleri…
Yurt içinde sıcak konumuz ise Moody’s’in 2 kademe not artışı yapması. Üstelik not görünümünü pozitifte tutarak, gelecek için bir sonraki kararın artış yönlü olabileceği sinyalini de verdi. Bu açıdan bakarsak, not artırımı gayet makul ve lehte bir karar olarak görünüyor. Ancak kararın etkisi, beklendiği kadar heyecan yaratmadı. Bu noktada sormamız gereken soru; karar proaktif mi yoksa sürpriz mi olabilir. Açıkçası karar ne proaktif ne sürpriz. Kaldı ki bu zaten geç kalınmış bir karar. Artışın, 2 kademe yapılması da geç kalmanın bir sonucu.
Eğer kredi kuruluşları proaktif olup daha erkenden, gelecekte oluşacak “iyi” resmi işaret edip not artışı yaparlarsa piyasa belirgin reaksiyon verebilir. Piyasanın, önünden mi gidiyorlar yoksa arkasında mı kalıyorlar sorusunun cevabı bize yol gösterebilir. Fitch ve S&P daha önceden tetiklendiler. Onlar da çok proaktif değillerdi ancak az da olsa gelecekteki iyi resmi işaret ettiler ve piyasanın reaksiyonu olumlu oldu. Moody’s ise çoktan hak edilen bir resmi teyit etti.
TCMB…
TCMB iç talebin seyri, hizmet sektöründeki katılık, sonuç alınmadan vaktinden evvel gevşeme yapılmayacağı, TL sterilizasyonu gibi başlıklara değindi. Vaktinden evvel gevşeme spekülasyonu normalleşme sürecine zarar verebilir. Kaldı ki TCMB Başkanı Fatih Karahan açıklamaları ile TCMB’nin sıkı duruşunu vurguluyor. Faiz kararını nötr-sınırlı pozitif yorumluyorum.