Trump etkisi

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI [email protected]

ABD’de seçimler bitti. Şimdi merakla beklenen Trump’ın nasıl bir yönetim göstereceği. ABD dünyanın hem jandarma ülkesi, hem de rezerv para kaynağı olduğu için bu merak duygusu Afrika’nın küçük ülkesinden, Türkiye’ye değin uzanıyor.

Trump ve Clinton arasındaki televizyon tartışmalarını (debate) takip etti iseniz, keskin farklılıklara sahip liderleri izliyormuş duygusuna kapılmış olabilirsiniz.

2002’den bu yana yapılmıyor ama eskiden Türkiye’de seçimlere gidilirken, siyasi parti liderleri aynı masada bir araya gelip tartışırlardı, daha sonra bu gelenek ortadan kalktı. Dolayısıyla genç kuşak Türk seçmenler için ABD seçim süreci çekici de gelmiş olabilir.

1992 yılında ABD yine başkanlık seçimi vardı. O tarihlerde ailece ABD’de yaşıyorduk. Başkan adayları Başkan G. Bush (Baba Bush) ve B. Clinton (Bu seçimlerde aday olay Hillary Clinton’ın eşi) idi. Seçimleri Demokrat Parti adayı B. Clinton kazandı.
Clinton başkanlığa seçildiği için sıradan Amerikalının hayatı değişmedi. En önemli değişiklik içki ve sigaradaki vergilerin artması oldu. Sosyal yardımlar ve sağlık hizmetleri yoksullar için biraz daha iyileştirildi. Kurumsallaşmanın ulaştığı düzeyle ilgili bir örnek daha verelim. Barack Obama seçimi kazandığında Oğul Bush’un (G.W.Bush) Hazine Bakanı’nı yeniden atadı. Obama’da Clinton gibi medicaid yardımlarını artırdı, hatta bunun hacmini öyle artırdı ki, Cumhuriyetçiler bu yardımlara Obamacaid adını taktılar. Trump’ın yapacağı ilk işler arasında vergi oranları ve buna paralel olarak da medicaid yardımlarını azaltmak var. Çünkü çalışan Amerikalılar, özellikle Cumhuriyetçi olanlar sosyal yardımların artmasının işgücü verimliliğini azalttığını düşünürler. Bundan dolayı da sosyal yardımlar konusunda cimridirler.

Şimdi gelelim, ana soruya ABD’de dış ve iç politikasında keskin dönüşler olur mu? Yanıtımız hayır. Bunun nedenlerini de söyleyelim:

ABD’de devlet geleneği var. ABD’li yöneticiler, siyasetçiler, devletin kurucu değerleri ile uğraşmazlar. Yani kimse, devlet görevlileri de dahil olmak üzere, ülkede birliği sağlayan G. Washington’a sabah akşam laf çarpmaz.

Bunun etkisi ile ABD devlet kurumlarında kurumsallaşma üst düzeydedir. Devletin özellikle dış politika ve güvenlik konularında kısa, orta ve uzun vadeli planları vardır. Başkanın değişmesi birden bire bu politikaları değiştirmez.

ABD kurallar ülkesidir. Özellikle ekonomide kurallar işler. Yani Fed Başkanı Devlet başkanı ile birlikte değişmez.

ABD için önce kendi ülkesi gelir, Amerikalı içinde öyledir. 11 Eylül saldırıları olana kadar Afganistan umurlarında değildi. Ne zaman ki El Kaide sıradan Amerikalının yaşamına dokundu, o zaman Amerikalı Afganistan’ın haritadaki yerine baktı.

Bundan dolayı seçimlerden sonra, Türkiye’deki siyasetçilerin ABD seçimi ile ilgili sözlerinin önemi yok. ABD’deki hiçbir gazete de ya da televizyonda tek satırlık haber olamazlar.

Türkiye şu anda adı ara sıra ABD’de gündeme geliyorsa onun da nedeni Suriyeli göçmenlerdir. Çünkü göç meselesi Amerikalıyı etkiliyor. Özetle derim ki, “aç tavuk kendini darı ambarında sanır” durumuna düşmeyelim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019