Trump başkanlığına ilişkin bir değerlendirme

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ [email protected]

Trump’ın başkanlığını iktidarımız iyi karşıladı. Bu biraz da iki şaraptan hangisinin daha iyi olduğunu belirlemesi istenen Bektaşi’nin birincisini tadıp, öbürü daha iyi demesine benziyor. Hükümet Hillary Clinton’un düşüncelerini pek beğenmediğinden, onun seçimi kazanmamasından memnun. Trump’ı kimse pek bilmiyor ama iş adamıdır, konuşulur anlaşılır; Ruslarla anlaşamaya yatkın, bu da işimize gelir gibi doğruluğu sınanmamış gerekçelerle gereksiz bir sevinç var.

Amerikan siyasetini iyi tahlil eden Michael Haltzel adında bir dostum var. Huffington Post’ta bir yazısında Trump başkanlığına dönük altı endişesini dile getirdi. Bizleri de yakından ilgilendirdiği için, kendi düşüncelerimi de katarak yorumlarını aktarayım. İlkin, Trump kendini hep sahnede sanan egoist bir kişiliktir. İzleyeceği siyaseti yönlendirecek sağlam inançları ve istediğini elde etmek için yapmayacağı şey yoktur. Tehditler savurur, zorbalık yapar, yalan söyler. Seçim kampanyasında bunun muhtelif örneklerine rastlandı. Bu “hasletlerinin” Türkiye ile ilişkileri yürütürken devrede olmayacağını beklemek saflık olur.

İkinci olarak, Trump kadrosunu Amerika’nın uç sağından oluşturmaktadır. Bu kadro ırkçı, başka dinlere saygısız, kendini beğenmiş zevattan oluşmaktadır. Müzakerelere ve uzlaşmaya yatkın olmayan, emredici ve itaat bekleyen bir tavır sergileyeceklerdir. Bunun ne türden dış politika uygulamalarına yol açacağını takdirlerinize bırakıyor, üçüncü konuya geçiyorum. Trump’ın dünyanın yirmi ülkesiyle çıkar ilişkileri vardır. İktisadi durumu hakkında şeffaf davranmayı sevmemektedir. İlişkilerin izlediği siyasetleri etkilemesinden endişe edilmektedir. Trump’ın ülkemizde de iktisadi çıkarları olmakla beraber, bu özelliğinin ABD’nin ülkemizle ilişkilerini etkileyip etkilemeyeceğini kestirmek zordur.

Dördüncü olarak, Trump Rusya’ya yakınlık duymaktadır. Buna karşılık, Avrupa savunmasını Avrupalılara bırakmayı düşündüğünü defalarca ifade etmiştir. İktidarımız muhtemelen bu yaklaşıma olumlu bakmakta, Rusya ile ilişkilerimiz iyi, hasmane ilişkiler bizi de zora sokar diye düşünmektedir. Fakat unutmayalım, ülkemizin Rusya ile ilişkilerinin sağlıklı gelişmesi, komşumuzu dengeleyecek bazı güç dayanaklarımız olmasına bağlıdır. Uluslararası politika güçleri dengeleme işidir; yoksa ezilir gidersiniz.

Beşinci olarak, Trump’ın vergileri azaltıp kamu harcamalarını arttıran politikası Amerikan ekonomisini sarsacak, düzlüğe çıkan ekonomiyi tekrar krize sürükleyecektir. Amerikan ekonomisi dünya ekonomisini sürükleyen lider konumundadır. Oradaki gelişmeler, biz dahil tüm dünya ülkelerine yansır. Haltzel, son olarak Trump’un Amerikan başkanlığının saygınlığını aşındıracağını, toplumu kutuplaştıracağını söylüyor. Bunlar bizim de yabancı olmadığımız, yakındığımız konular.

Ne dersiniz? Trump’ın başkanlığına sevinelim mi? Ben pek sevinemedim de!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019