Transfer sarhoşluğu ve van Persie meselesi

Fenerbahçe’nin geçen sezon ligde oynadığı son derbi olan Beşiktaş maçında sahaya çıkan ilk on birinin yaş ortalaması 30,6 idi. O günkü takımda; 35 yaşındaki Kuyt, 34 yaşındaki Emre Belözoğlu, 33 yaşındaki Volkan Demirel ve Bruno Alves ile 32 yaşındaki Egemen Korkmaz en yaşlı oyuncular olarak öne çıkıyordu. Takımın en genç iki ismi ise 24 yaşındaki Alper Potuk ve 26 yaşındaki Caner Erkin idi. Futbol özelinde konuşacak olursak, “yaşı kemale ermiş" çok sayıda oyuncuyu bünyesinde barındıran Fenerbahçe’nin, dördüncü yıldız yarışında verdiği mücadeleyi Galatasaray’a kaybetmesinden sonra transfer döneminde kapsamlı bir revizyona gitmesi tahmin edilen bir gelişmeydi. Hoş, Fenerbahçe şampiyon olsaydı da mevcut takımı gençleştirmek zorundaydı ama bu ihtimal gerçekleşmediği için bunu asla kesin olarak bilemeyeceğiz. Bu gençleşme ihtiyacına uzun aradan sonra ufukta beliren Şampiyonlar Ligi ihtimali de eklenince, sarı-lacivertli kulübün nitelik ve niceliği bir potada eriten bir transfer taarruzuna kalkışması aslında futbol kamuoyunu bu denli şaşırtmamalıydı. Eh, transfer döneminde “nitelik" ve “nicelik" kelimelerini bir arada kullanıyorsanız, dönem sonunda çıkacak yüklü faturayı da baştan kabul etmek zorundasınız. Peki, ben bu girizgâhı neden yaptım? Son dönemde futbol kamuoyunda çokça konuşulan “Fenerbahçe gömü mü buldu?" sorusuna bizzat başkan Aziz Yıldırım cevap vermek zorunda kaldığı için. Bir diğer sebep de bugünlerde kendilerine mikrofon uzatılan büyük kulüp yöneticilerinin ve bazı futbol yorumcularının, Fenerbahçe’nin yaptığı transferler dolayısıyla diğer şampiyonluk adaylarının baskı altına girdiğini beyan etmeleri.

"Maddi kaynak"

Öncelikle şunu hatırlamak gerekir ki, bugünlerde Fenerbahçe için sorulan “maddi kaynak odaklı" sorular geçen yıl bu zamanlarda Trabzonspor hakkında yöneltiliyordu. Bordo-mavililerin gazete sayfalarında parlak görünen transfer hamlelerine rağmen ligi beklentilerin hatta kendi vasatlarının dahi altında bir performansla bitirmeleri esasen yeteri kadar açıklayıcı. Öte yandan bugünün futbolunda kulüpleri maddi anlamda mercek altında tutan UEFA varken, mali bilançolar üzerinden afakî eleştiriler getirmek çok da realist bir düşüncenin ürünü değil. Biliyoruz ki, UEFA’daki muhataplarına yanlış beyanda bulunan kulüplerin karşılaşacakları en ufak yaptırım Avrupa kupalarından uzaklaştırılmak. Öyleyse “bile bile lades" diyecek kadar gözlerini karartmayacakları kabulü ile Fenerbahçe yönetiminin elindeki maddi kaynağı hem dördüncü yıldıza ulaşacak hem de Avrupa’da söz sahibi olacak bir takım kurmaya ayırdığı söylenebilir. Meselenin düğümlendiği yer ise asıl burası. Kadrosundan dokuz oyuncu gönderip, sekiz yeni oyuncu ile sözleşme imzalayan Fenerbahçe, yeni bir teknik heyetle hazırlandığı sezonda hedeflerine koşabilecek mi? Yapılanmanın henüz başında bu takımın Ukrayna’nın güçlü temsilcisi Shakhtar ile test edilecek olması, Fenerbahçe açısından olması gerekenden de zor bir sınav. Takım bütünlüğü, taktik varyasyonlar, defansif kurgu ve birlikte oynama pratiği… Futbolda tüm bu konuların takımlar tarafından zamanla kazanılan özellikler olduğunu biliyoruz. Her ne kadar sarı-lacivertli kulübün hazırlık döneminde oynadığı maçlar parlak sonuçlarla bitmiş olsa da Mircea Lucescu gibi bir taktisyenin uzun yıllardır çalıştırdığı bir ekiple eşleşmek bizim açımızdan bir kura talihsizliği oldu.

Robin van Persie konusu ise bugün hala tazeliğini koruyan polemikleri beraberinde getirmesi açısından önemli. “Önce Beşiktaş mı, yoksa Fenerbahçe mi talip oldu?" , “Fenerbahçe bu futbolcuya ederinden fazla para mı ödedi?" gibi sorular tartışıladursun, van Persie hamlesiyle sarı-lacivertlilerin psikolojik anlamda rakiplerine üstünlük kurduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bugün Galatasaray ve Beşiktaş taraftarlarının yönetimlerine gösterdikleri tepkinin altında yatan sebeplerden birisi de van Persie, Nani, Kjaer, Fernandao gibi futbolcuların yeni sezonda Fenerbahçe forması giyecek olmaları. Bu hamlelere Beşiktaş, Demba Ba ve Atınç Nukan’ın satışlarından elde ettiği gelirle kendi takım planlaması doğrultusunda karşılık verirken, Galatasaray’da işler biraz daha karışık. Podolski’nin gelişine rağmen sarı-kırmızılı taraftarların en az bir yıldız futbolcuyu daha Galatasaray formasıyla izlemek istedikleri görülüyor. Bu da sarı-kırmızılı yönetimi zora sokuyor.

Futbolda camiaları şampiyonluk kadar mutlu eden gelişmelerden bir diğeri takıma yıldız futbolcuların gelişi. Üstelik gelen her yıldız futbolcu, ligdeki diğer takımların pozisyon almasına neden olarak zincirleme bir etki doğuruyor. Öte yandan Atınç Nukan’ın Leipzig’e 6 milyon euroya transfer olmasına anlam veremeyen Aziz Yıldırım bir yana, Avrupa’da futbolcunun geçmişine değil geleceğine para ödeyen birçok kulüp var. Bu kimi zaman Bundesliga’ya çıkma hedefi güden Leipzig, kimi zaman Avrupa’nın çeşitli kulüplerinde 30’a yakın kiralık futbolcusu olan Chelsea. Çoğunlukla da futbolcu fabrikası Porto gibi kulüpler.

Özetle, transfer sarhoşluğu taraftarlar açısından güzel ama güçlü kadroları sürdürülebilir kılmak için ya Şampiyonlar Ligi’nde devamlı üst turlar göreceksiniz ya da geleceği olan futbolculardan maddi dönüş sağlayacaksınız. Aksi halde kulüplerimizin işleri zor.

Dünya liglerinden haberler

İngiliz ekiplerinden Manchester City, Napoli’nin golcü oyuncusu Gonzalo Higuain’i kadrosuna katmak istiyor. 60 milyon euroyu aşan bir maliyeti olan Higuain’i Finansal Fair-Play kuralları sebebi ile almakta zorlanan City, Higuain transferini tamamlamak için Edin Dzeko ve Stefan Jovetic’ten vazgeçmeye hazır. Edin Dzeko’yu Roma’ya, Karadağlı Stefan Jovetic’i de Inter’e satmaya hazırlanan Manchester City, böylelikle Gonzalo Higuain için alan açmış olacak. Gonzalo Higuain Napoli forması ile geçen sezon 58 maça çıkarken, 29 gol atıp 11 asist yaptı.
Bundesliga takımlarından Wolfsburg’da forma giyen Kevin de Bruyne, ülkede “yılın futbolcusu" seçildi. Alman Kicker dergisi tarafından her yıl düzenlenen seçimlerde bu yıl Belçika Milli Takımı’nda forma giyen Bruyne, yılın futbolcusu ödülüne layık görüldü. Bruyne, oylamaya katılan 815 spor muhabiri ve yazarının 367’sinin oyunu aldı ve şimdiye kadar bu ödüle hak kazanan 5 yabancı futbolcudan biri oldu. Öte yandan Alman futbol otoriteleri, “yılın teknik direktörü" olarak da Wolfsburg Teknik Direktörü Dieter Hecking’i seçti.

Atletico Madrid’in Porto’dan haziran ayında transfer ettiği Jackson Martinez, kulübün resmi sayfasına açıklamalarda bulundu. 35 milyon avro karşılığında Atletico Madrid’e gelen Martinez, “Elimden gelenin en iyisini yapıp Atletico Madrid’de başarılı olmak istiyorum. Hırslıyım." ifadelerini kullandı. Martinez, Atletico Madrid yönetim kurulu ve teknik ekibinin kendisine duyduğu güveni boşa çıkarmamak için çabalayacağının da altını çizdi. Martinez, Porto forması ile önceki sezon 41 maçta 32 gol atmıştı.

2018 Dünya Kupası Elemeleri’nde Türkiye ile aynı grupta yer alan Finlandiya’nın Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Casagrande, grupta herkesin eşit şansa sahip olduğunu söyledi. Türk Milli Takımı ile bir çok turnuvada karşı karşıya geldiklerini belirten Marco Casagrande, diğer takımlarla ise ilk kez karşılaşacaklarını vurgulayarak, gruptaki bütün takımların Rusya’ya gitme şansı bulunduğunu dile getirdi.
Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Schalke 04, Werder Bremen’den Arjantinli golcü Franco Di Santo’yu transfer etti. Schalke 04 Kulübü’nün internet sitesinde yer alan açıklamada, 26 yaşındaki futbolcu ile 4 yıllık sözleşme imzalandığı belirtildi. Kulübün sportif direktörü Horst Heldt, Di Santo’nun transferinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Di Santo bizi tercih ettiği için ayrıca mutluyuz. Di Santo tam da hücumda aradığımız bir futbolcu’’ dedi.

Türkiye liglerinden haberler

Yeni sezon hazırlıklarını Almanya’nın Trier kentinde sürdüren Trabzonspor, Almanya’nın Bölgesel Lig takımlarından Eintracht Trier ile oynadığı hazırlık maçını 5-0 kazandı. Trabzonspor’un gollerini 44. dakikada Yusuf Erdoğan, 69. dakikada Okay Yokuşlu, 77. dakikada Mustafa Yumlu, 89 ve 90+1. dakikada Waris kaydetti. Soner Aydoğdu da yaptığı 3 asistle dikkati çekti. Bordo-mavili takımda yeni transferler Cavanda, Alper Uludağ ve Okay Yokuşlu ilk kez forma giydiler.

Bursaspor’un yeni transferi Erdem Özgenç, 8 Ağustos’ta Galatasaray’la yapacakları TFF Süper Kupa müsabakasının önemine dikkati çekerek, “Bu maç, kulüp ve özellikle camia açısından çok önemli. O maça kadar takımda uyum sorunu kalmayacak" dedi. Erdem Özgenç, yeşil-beyazlı kulübün internet sitesinde yer alan açıklamasında, Almanya kampıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, kampta arkadaşlığın ve çalışma ortamının çok güzel ve üst seviyede olduğunu belirtti.

Beşiktaş, Hollanda’nın Go Ahead Eagles takımının orta sahası Deniz Türüç için kulübüne resmi teklifte bulundu. Fox Sport’un haberine göre Go Ahead Eagles’ın başkanı Edwin Lugt, “Beşiktaş’la görüşmeler sürüyor. 2 gün önce ilk görüşmemizi yapmıştık. Kayserispor’un da oyuncuyu kadrosuna katma isteği var. Görüşmeler sürüyor ama kesin bir anlaşma yok. Bunlar dışında başka takımlar yok. Groningen’in de oyuncuyla ilgilendiği söyleniyor ama bize gelen resmi bir teklif yok" şeklinde konuştu. 3 sezondur Go Ahead Eagles forması giyen futbolcu, 87 maça çıktı ve 5 gol kaydetti.

Yeni sezon öncesinde Robin van Persie, Luis Nani, Simon Kjaer gibi önemli futbolcuları kadrosuna katan ve hem Türkiye hem de Avrupa için iddialı bir kadro kuran Fenerbahçe yönetimi, kombine kart satışı hakkında bilgi verdi. Sarı-lacivertliler, bugüne kadar toplam 34 bini aşkın kombine kart satışı yapıldığını açıkladılar. Fenerbahçe Kulübü’nün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Kulübümüzün Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 2015-2016 sezonu kombine kartlarına taraftarlarımızın yoğun ilgisi devam etmektedir. Bugün itibarıyla toplam 34 bin 39 adet kombine kart satılmıştır" ifadesi kullanıldı.

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Torku Konyaspor’da, yeni transfer Abdou Razack Traore, Avusturya kampına katıldı. Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, Traore, katıldığı ilk antrenman öncesinde teknik direktör Aykut Kocaman ve oyuncularla tanıştı. Kocaman, bir süre sohbet ettiği Fildişi Sahilli futbolcuya, Torku Konyaspor’a önemli katkılar sağlayacağını inandığını söyledi.