Transfer Fiyatlandırması Raporu
Kurumlar Vergisi Yazıları (1)
Nisan ayı kurumlar vergisi mükellefleri için beyan ayı olmakla birlikte bazı kurumlar için aynı zamanda Transfer Fiyatlandırması Rapor dönemidir. Transfer fiyatlandırması (TF) konusunda kanun düzenlemesinden sonra gelen 2007/12888 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda belgelendirme konusuna özel bir önem verilmiş ve 18. maddesinde, transfer fiyatlandırmasında belgelendirmenin amacı, transfer fiyatlandırmasına ilişkin sürecin anlaşılması ve hesaplamaların ayrıntılarının gösterilmesini temin olarak belirlenmiştir. Bu amaçla da mükelleflere bir “Transfer Fiyatlandırması Raporu” (TFR) hazırlama / hazırlatma yükümlülüğü getirilmiştir.
Bu raporları büyük mükellefler vergi dairesine bağlı kurumlar vergisi mükellefleri, ilişkili kişilerle olan yurt içi ve yurt dışı işlemleri ile serbest bölgelerdeki ilişkili kişilerle yaptıkları işlemleri için hazırlamak zorundadırlar. Diğer kurumlar vergisi mükellefleri ise sadece yurt dışındaki ve serbest bölgelerdeki ilişkili kişilerle yapılan işlemler için; serbest bölgelerdeki mükellefler ise yurt içi ilişkili kişilerle yaptıkları işlemler için hazırlamak zorundadırlar. TF hükümlerine tâbi gelir vergisi mükellefleri için böyle bir Rapor hazırlama yükümlülüğü öngörülmemiştir.
Bu raporlar, kurumlar vergisi beyannamesi verilinceye kadar hazırlanmak durumundadır. Ancak bu Raporların kurumlar vergisi beyannamesi ekinde sunulma yükümlülüğü yoktur. Buna karşılık ilişkili kişilerle işlem yapan kurumlar vergisi mükelleflerine (ve ayrıca örtülü sermayeye ilişki işlemi bulunan kurumlarla kontrol edilen yabancı kurum kazancı elde eden kurumlara) kurumlar vergisi beyannamesi ekinde sadece konuya ilişkin bir formu doldurma yükümlülüğü getirilmiştir. TFR’nin bu form ile uyumlu olmasına mutlaka dikkat edilmesi gerekmektedir. Rapor sadece vergi dairesince veya inceleme elemanlarınca istenmesi halinde 15 gün içinde ibraz edilmek zorunluluğu olan bir belgedir.
Belli ayrıntıları içermesi gereken bu raporun hemen hazırlanması pek mümkün olmadığından mükelleflerin ceza tarhiyatına muhatap olmamak için bu Raporu önceden hazır etmeleri gerekmektedir. Bu raporlarda, mükellefin bağlı olduğu grup/holding yapılanması hakkında bilgi verilmesi, şirketle ilgili bilgilerin bulunması, faaliyet gösterilen sektörle ilgili bilgilere ve özelliklerine yer verilmesi, ilişkili kişi ile ilgili bilgiler ve risk/fonksiyon analizleri, ilişkili kişilerle ilgili işlemler ve piyasa koşullarına göre özellikleri, emsal fiyatın belirlenmesinde kullanılan yöntemler, bu yöntemlerin uygunluğuna ilişkin bilgilerin bulunması gerekmektedir.
Büyük mükellefler vergi dairesine bağlı olmayan kurumlar vergisi mükelleflerine ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi işlemleri için ve gelir vergisi mükelleflerine ilişkili kişilerle yaptıkları hem yurt içi hem yurt dışı işlemleri ile ilgili rapor hazırlatma yükümlülüğü öngörülmemekle birlikte, bu işlemlerle ilgili bir inceleme yapılması halinde ibraz yükümlülüğü öngörülen belgeler listesi, anılan kararname ile belirlenmiştir. Bu listedeki belgeler, ibraz talebi üzerine hemen oluşturulabilecek belgeler olmadığından, bu mükelleflerin de bu kapsamdaki belgelerini de her yıl itibariyle önceden bir dosya halinde hazır etmelerinde şüphesiz fayda vardır.
Anılan Bakanlar Kurulu Kararı’yla, TF incelemesini ilgilendiren yabancı belgelerin Türkçe çevirileri ile birlikte ibraz edilmesi zorunlu kılınmıştır.
İlişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanan fiyatın / bedelin emsallere uygunluk ilkesi çerçevesinde belirlendiğini tespit açısından, fiyat / bedelin tespitine yahut hesaplanmasına ait kayıt, cetvel ve sair belgelerin ispat edici kağıt olarak saklanması, yararlı ve zorunludur. Çünkü bu belge ve kayıtlar, hem fiyatlandırmada seçilen yöntemi ve gerekçesini, hem de bu yöntemin doğruluğu ve doğru olarak uygulandığını ispat açısından mükellefler için, incelemenin sıhhati açısından da idare için çok büyük önem taşmaktadır.
İbraz yükümlülüğü tarh zamanaşımı süresi ile sınırlı olmakla birlikte, mükellefler açısından saklama süresini bu süre ile sınırlı görmek bazen hatalı olabilir. Zira fiyatlandırmanın taraflar arasında uzun bir süre için geçerli olacak şekilde yapıldığı sözleşmelerde TF hükümlerinin nasıl uygulanacağını belirlemek kolay değildir. Tespit için bazen zamanaşımı süresinin gerisine gitmek de gerekebilmektedir. Örneğin bir bankanın şube olarak kullanmak üzere iştiraki konumundaki bir şirketin taşınmazını on yıllığına kiraladığı bir durumda, emsal karşılaştırılmasının yapılması, bu sözleşmelerin de tetkikini gerektirecektir.
Bu noktada ortaya çıkan bir diğer tereddüt de, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Hazine zararının bulunmaması” halinde transfer fiyatlandırması hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin düzenlemesinden kaynaklanmaktadır. Bize göre, ilişkili kişilerin işlemlerinde hazine zararının bulunmadığı inancın oluştuğunda da, bu işlemlerin yine de TFR’de belirtilmesi gerekmektedir. TF konusundaki belgelendirme yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirenlere, TF hükümlerine göre yapılacak re’sen tarhiyatlarda vergi ziyaı cezası %50 oranında uygulanacaktır.