Trampa...

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

 

Temmuz ayında 2 milyonun üzerinde çek kesilmiş.
Eylül ayında bu sayı 1 milyona kadar düşmüş.
* * *
Dün, İNTES Başkanı Şükrü Koçoğlu'nun 2012 yılını değerlendirdiği toplantıda muhabir arkadaşlardan biri anlattı:
"Arabamı satmak için ilan verdim.
Arayan 20 kişinin en az 15'i arsa, tarla veya evle takas teklif etti."
* * *
Avrupa'da ki krizin ilk döneminde 'İzlanda' modası vardı...
Para dolaşımının minimum seviyeye düştüğü, ekonominin takas sistemiyle dönmeye başladığı haberleri yayılmıştı.
Sonrasında, trampa sistemini profesyonelce uygulayan şirketler kuruldu.
* * *
Türkiye'de ise çekteki sıkıntılar nedeniyle dolaşım hacmindeki düşüş, mal ve hizmet üreticisini zorlamaya başladı.
Trampa, takas, barter sistemini en azından belli sektörlerde geliştirmenin zamanı geldi.
* * *
Okul döneminde bazı hocalarımız trampa sistemini savunurken, bazıları 'ekonomik canlılığı engeller' endişesiyle karşı çıkardı.
Karşı çıkanlar:
"Binlerce tür malın trampası söz konusu olduğunda çok büyük sayıda değişim oranı ortaya çıkacaktır ki bunun gerçekleşmesi güç olur.
Nakit para ya da para yerine kullanılabilen çek gibi araçlar bu güçlüğü ortadan kaldırır.
Aynı zamanda trampa sistemi amatörce uygulandığında çok büyük zararlara ve karlara yol açabilir.
Aldanmalara neden olabilir.
Yine amatör sistemlerde zaman kaybına da neden olur.
Malını vermek isteyen kimse önce o mal için alıcı bulacak, sonra almak istediği malı arayacak.
Gıda da ise zaman uzunluğu nedeniyle 'heba oranı' artar." diyordu...
* * *
Siyahla, beyazı karıştırıyoruz bazen...
Bazen de, siyah ya da beyazda kalmaya zorluyoruz kendimizi...
Senegalli şair Leopold Senghor'un şiiri özetler aslında, ikilemi...
"Sevgili beyaz kardeşim:
Ben doğduğumda, siyahtım.
Büyüdüğümde, siyahtım.
Güneş yüzüme vurduğunda, siyahım.
Hastalığımda siyahım.
Bu arada sen:
Doğduğunda pembemsiydin.
Güneş yüzüne vurduğunda kırmızısın.
Üşüdüğünde morarıyorsun.
Hastalandığında sarısın.
Bu durumda hangimiz renkli bir adam oluyoruz?"
* * *
Oteller ve yemekhaneli okul/yurt/kamu binaları yoğunluklu kentlerimizi dikkate aldığımızda, Pazar günü okuduğum bir makale/haber trampa sisteminin farklı bir faydasını anlatıyor.
Paylaşayım...
"Tahminlere göre AB ülkelerinde her yıl 89 milyon ton gıda maddesi heba ediliyor.
Ya gereğinden fazla gıda maddesi tedarik edildiğinden veya aşırı yemek yapıldığından, ya da gıda maddeleri kötü şartlarda muhafaza edildiğinden özellikle hanelerde ve küçük gıda işletmelerinde çöpe giden gıda maddelerinin oranı artıyor.
Gıda maddesi savurganlığının, üretimin daha ilk aşamalarında başladığına da dikkat çekiliyor.
Gıda maddesi savurganlığa AB de el attı.
Birlik ülkeleri 2025 yılına kadar Avrupa'daki gıda savurganlığını yüzde 50 oranında azaltmayı hedefliyor.
 AB bu amaçla geçen Ağustos ayında, kısa adı FUSIONS (Food Use for Social Innovation by Optimising Waste Prevention) olan bir projeyi uygulamaya koydu.
Bu çerçevede Almanya'da bir uygulama başlatıldı.
Gıda maddesi ihtiyacı olanlara internet portalı üzerinden gıda maddesi gönderiliyor, karşılığında ya gıda maddesi yada eski/yeni giyim eşyası isteniyor."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024