Traktör üreticileri can çekişiyor...

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Siyasetçiler traktör satışlarına bakarak tarımdaki gelişmeleri yorumlamayı pek sever. Geçmişte Süleyman Demirel bunu çok yapardı. Bir yıl öncesine kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da göreve geldikleri 2002 yılından sonra traktör satışlarındaki artışa dikkat çekerek tarım sektörünün ne kadar iyi durumda olduğunu ballandıra ballandıra bazen de bağıra bağıra anlatırdı.

Başbakan son zamanlarda traktör satışlarından söz etmez oldu. Nedeni çok açık. Traktör satışları 2002 yılı seviyesine düştü. Otomotiv Sanayi Derneği verilerine göre, 2000 yılında  27 bin 797 traktörün satıldığı Türkiye'de, 2001'de yaşanan krizle 10 bin 125 adete düştü. Krizin etkileri 2002'de daha ağır yaşandı ve traktör satışları 6 bin 322 adete düştü.

Krizin yaraları sarıldıkça toparlanma oldu ve 2003-2007 döneminde yılda ortalama 27 bin traktör satılır hale geldi. 2007'de 24 bin 41 traktör satılırken 2008'de satış 14 bin 621'e düştü.

Bu yılın ilk iki aylık döneminde sadece 611 traktör satıldı. Traktör üreticileri yıl sonuna kadar 5-6 bin traktör satılırsa bunun büyük bir başarı olacağını ifade ediyor. Traktör sektöründe kapasite kullanım oranı yüzde 30'a kadar düştü. Geçen yılın  aynı dönemine göre ilk iki ayda üretim ve ihracat yarı yarıya azaldı. Traktör sektörünün durumu 2001 krizinden daha kötü.

Rakamların ortaya koyduğu bu tabloyu kriz başladıktan sonra gezme fırsatını bulduğumuz iki traktör fabrikasında gözlerimizle gördük.

Yakın zamanda Hattat Grubu'nun Tekirdağ Çerkezköy'deki fabrikalarını gezerken traktör sektörünün "duayen" isimlerinden Hattat Tarım'ın Genel Müdürü Zekai Kutan, Satış ve Pazarlama Direktörü Uygar Uşar ve Hema Endüstri AŞ Genel Müdürü Çetin Çıtakoğlu'nun heyecanına tanık olduk. Dünyanın dev otomotiv firmalarına motor hariç her türlü parçayı üretmenin heyecanını ve gururunu paylaştılar. Krize rağmen traktör satışı ve ihracatı için nasıl çırpındıklarına tanık olduk.

Zekai Kutan, 1976'da TÜMOSAN'ın kurulmasında görev alan ve 5 yılı İtalya'da olmak üzere 33 yıldır traktör sektöründe çalışıyor.

Kutan'a göre sektörün tek sorunu ekonomik kriz değil. Çin ve Hindistan'dan çok ucuz ve kalitesiz traktörlerin ithal edilmesi sektöre çok büyük bir darbe vurdu. Denetimsiz, hiçbir altyapısı, yedek parça ve servis hizmeti olmayan ucuz traktörlerin serbestçe ithal edilmesi çiftçiye, traktör sektörüne, tarıma ve ülkeye ciddi zarar veriyor. Kutan'ın iddiası, Türkiye'nin giderek bir traktör çöplüğüne dönmesi.

Türkiye'de 5 traktör üreticisi firma olmasına karşın, piyasada 30'u aşkın marka traktör var. Birçoğu da Çin veya Hindistan'dan ithal ediliyor. Türkiye'nin, traktör çöplüğü olmaması için mutlaka ithalatın kontrol altına alınması gerekiyor. İlk adım olarak, ithalatçı firmalara asgari 9 bölgede ve en az 50 satış sonrası servis kurma zorunluluğu getirilebilir.

Traktör sektöründe her geçen gün büyüyen sorunlardan birisi de bayilik sistemi. Bugüne kadar traktör firmaları bayilik verirken bayiinin bulunduğu bölgede tanınan, güvenilir ve satış kabiliyeti olan kişileri tercih ederdi. Genellikle de ikinci el galericilerden bayilikler yaratılıyordu. Ancak, son yıllarda bu yapı değişti. Sektörde yaşanan yoğun rekabet nedeniyle bayilerin daha çok model bulundurması ve bunun için de ciddi bir ekonomik güce sahip olması gerekiyor. Traktör firmaları bu güce sahip bayi bulmakta zorlanıyor. Traktör sektöründe bayilik sisteminin ayakta kalması için otomotivdeki gibi bayi -yedek parça- servis hizmeti veren güçlü bir yapının oluşturulması gerekiyor.

Krizle birlikte bankaların kredi musluğunu kapatması traktör satışlarını olumsuz etkiliyor. Bankalar traktör kredisi vermek istemiyor. Kredi verenler ise en az 4-5 kefil istiyor. Bankalar da kendilerince haklı. Ölçüsüz verilen krediler nedeniyle birçok çiftçi aldığı traktörün parasını-kredisini ödeyemiyor. Banka veya satıcı sıkıştırınca çiftçi; "Canımı mı alacaksınız, alın traktörünüzü" diyerek traktörü bırakıyor. Bankacıların elinde satılmayı bekleyen çok sayıda traktör var. Bu nedenle ikinci el traktör satışı çok daha hareketli. Fakat orada da ciddi bir sorun var. İkinci el traktörde yüzde 18 KDV (katma değer vergisi) alınıyor.

Gelişmiş ülkelerde traktörün ekonomik ömrü 20 yıl kabul edilir. Türkiye'de 25 yaş üzeri 580 bin traktör var. Yaş ortalaması 38. Yaş ortalaması arttıkça verimliliğini kaybediyor. Yakıt tüketimi artıyor. Çiftçiye yarardan çok zarar veriyor.

Otomobilde olduğu gibi hurda desteği ile traktör parkının yenilenmesi gerekiyor. Ancak traktörcüler seslerini yeterince duyuramadıkları için hurda desteği bir türlü çıkmıyor.

Özetle traktör üreticileri deyim yerindeyse can çekişiyor. İhracatla nefes almaya çalışıyorlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar