Trafikte ve gayrimenkulde canllılık var, ya üretim...
Behramkale’den Küçükkuyu’ya bayramın üçüncü günü giderken karşıdan Assos’a doğru o kadar çok araç geliyordu ki bir süre sonra gayri ihtiyari iki çeşit sayım yaptım. Bunladan biri gelen otomobil sayısıydı. Ahmetçe’den Küçükkuyu’ya 20 kilometre kadarlık alanda karşı yönden gelen 500’ün üzerinde araç saydım. Ve bu araçların üçte bir kadarı İstanbul plakalıydı. Geri kalanı yurdun her tarafındaki şehirlerin plakalarını taşıyordu. Yaklaşık 40 çeşit plaka ile karşılaştım.
Bu bayramın üçüncü gününde trafikteki canlılığı değerlendirirken, uzun tatil döneminde insanların sürekli yer değişirmek, gezmek ihtiyacı içersinde olduklarını düşündüm. Trafikte karşılaştığım canlılık buydu. Edremit yönünde anayola çıktığımda da bu canlılığı gördüm. Akşam televizyon haberlerinde Bayramın dönüş trafiğine kalmak istemeyenlerin Çanakkale feribot kuyruğunda ve İzmit-İstanbul yolunda yaşadıkları trafik kalabalığının görüntülerini de izledim. Aslında bütün yurtta trafikte bir canlılık söz konusuydu...
Gazeteye geldiğimde dün aynı canlılığın ağustos’un 20’sinden bu yana gayrimenkul piyasasında yaşandığını Ece Ceyhun’un haberinden öğrendim. Haberde Fu Gayrimenkul Ceo’su Ertuğrul Bul’un 15 Ağustos’ta bankaların konut kredi faizlerinde yaptıkları indirimin gayrimenkul piyasasında durgunluğa son verip, canlılığa yolçtığını söylediği bilgisi yer alıyordu. 26 banka ve 41 banka dışı kurumla çamlıştıklarını belirten Bul, “Konutta yüzde 1’in altında faiz oranının görülmesiyle birlikte işlem adetleri katlamalı bir şekilde arttı. Aylık bazda 15-17 bin işlem beklerken, ağustosta 19 civarında işlem yaptık. Bu gelişmenin ardından sadece eylül ayında 23 bin işlem yapmayı öngörüyoruz. Bu trendin sürmesi halinde yılbaşındaki yıllık 192 binlik beklentinin üzerine çıkıp 210 bin işlem yapabileceğimizi öngörüyorum. 2017 yılı hedefimizi de 285 bin adet işlem yönünde revize ederiz”diyerek gayrimahkul piyasasında ağustos ayında başlayan canlılığın gelecek yılda süreceğini belirtiyor.
Trafikte ve gayrimenkuldeki canlılık olumlu olarak görülebilir. Trafikteki canlılığın, bayram harcamalarının ve gayrimenkuldeki canlanmanın büyümede yılı yüzde 4’ler seviyesinde tamamlamamız zonucunu beraberinde getireceğini düşünmek yanlış olmaz.
Ama büyümenin sağlıklı bir süreklilik taşıması için asıl ihtiyacımız olan büyümeye üretimin katkısıdır. Ağustos ayında güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 24.1 gerileme ile yüzde 95.73’ten yüzde 72.56’ya indi. Aynı dönemde kapasite kullanım oranı da yüzde yarım gerileyerek yüzde 72.7 seviyesinde kaldı. Bunlar üretim artışıyla ilgili olumlu rakamlar değil.
Büyümenin sağlıklı olması için motor gücünün üretimden gelmesi gerekir. Bu rakamlar gösteriyor ki, yeni dönemde üretimi artırıcı girişimlere ve üretim artışının büyümeya kütkısına ihtiyacımız vardır.