Trafik cezaları cep yakacak(mış)!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Trafik cezaları her yıl yurtiçi üretici fiyat endeksinde ekim sonunda oluşan yıllık ortalama oran kadar artırılır ve aynı başlıklar süsler manşetleri:

Trafik cezaları cep yakacak

Bu başlığı atan meslektaşlarımı hiç anlayamadım. Ne yani kırmızı ışıkta geçen, alkollü araç kullanan, hız sınırını aşan az ceza mı ödesin, acıyalım mı onlara. Tam tersini yazmamız, bu cezaların caydırıcı olması için çaba göstermemiz gerekirken trafikte suç işleyenlere bu hoşgörü niye.

Şehirlerarası yollarda geldiği yönde trafik ekibi varsa, karşıdan gelen hiç tanımadığı birini "Aman dikkat et, ekip var" diye uyaran ne kadar çok sürücü görmüşüzdür. Bu iyiliksever sürücümüz bunu yapar, ama üç beş kilometre sonra hatalı sollama ya da yakın takip yüzünden birilerinin hayatını tehlikeye atar. Aman ceza yemeyelim de trafikte ölsek de olur!

Alkollü araç kullanana ilk seferinde 1.003 lira, ikincide 1.260 lira, kırmızı ışıkta geçene ve hız sınırını yüzde 30 aşana 236 lira, hız sınırını yüzde 30'dan fazla aşana 489 lira, emniyet kemeri takmayana ve cep telefonuyla konuşana 108 lira ceza kesiliyor. Bunlar, 2018'in cezaları. Ve işte biz bu cezalar için "cep yakacak" diye adeta "feryat" ediyoruz.

Bu ihlalleri yaptığında bu cezalara dünden razı olanlar da var. Çünkü onlar duruma göre anında işlerini kaybedebiliyorlar. Kim mi onlar, Shell çalışanları...

Shell'in hayat kurtaran kuralları

Bir süre önce kalabalık bir grupta sohbet edilirken tanımadığım birinin söyledikleri dikkatimi çekti. Kendisi bir Shell çalışanıydı ve trafik konusunda şirketinin nasıl katı kuralları olduğundan söz ediyordu. Bunun üstüne Shell Kurumsal İletişim Direktörlüğü'nden bu kuralların neler olduğunu sordum. İşte "Shell'in hayat kurtaran kuralları" başlıklı önlemlerini böyle öğrendim.

Anlaşılıyor ki Shell, çalışanlarına trafikte yaptıkları hatalardan dolayı acımasız(!) davranıyor.

Örneğin Shell bünyesinde bir göreviniz varsa alkollü araç kullanmayı aklınızdan bile geçiremiyorsunuz. Çünkü böyle yaparsanız işinizi kaybedeceğinizi biliyorsunuz. Bu konuda kesinlikle müsamaha söz konusu değil.

Bizim trafik mevzuatımız, hız limitinin yüzde 10 aşılmasına izin veriyor. Shell'de böyle bir izin yok. Hız sınırı neyse ona uymak zorundasınız. Shell'in tahsis ettiği araçlarda hız takip sistemi var ve bu sistem sayesinde hız aşıldığı an durum tespit ediliyor. Çok zorunlu hallerde üç beş saniye sınırın aşılması anlaşılır bulunabiliyor, ama bu durum sık sık tekrarlanıyorsa ya da hız sınırı dakikalarca aşılıyorsa kendinizi kapının önünde buluyorsunuz.

Araç kullanırken cep telefonuyla konuşmak da işinizi kaybetmeniz için yeter bir neden.

Kemer bağlamamayı düşünemiyorsunuz. Bu yalnızca sürücüler değil, araçta bulunan herkes için geçerli, arka koltuktakiler de dahil. Şirket arabası kullanmıyorsunuz; o durumda anlaşmalı araçlarla seyahat etmek durumundasınız ama kemer bağlamak kaydıyla. O an için anlaşmalı araç da yok, mecbur kaldınız taksiye bineceksiniz ama kemer bağlamak şartıyla. Ve Shell diyor ki, "Arka koltuğunda kemer olmayan taksiye binmeyeceksin; bindin ama baktın ki kemer çalışmıyor, öyleyse ineceksin"...

Şimdi söyleyin sevgili meslektaşlar, trafik cezaları cep mi yakıyormuş!

Unutmadan, hangi konuda olursa olsun böylesine olumlu örneklere köşemiz açık...

"Lütfen kemerlerinizi bağlamayın"

Sevgili meslektaşım Metin Uca yıllar önce bir ara stand up gösterisi yapıyordu. Metin, bir gösteriye başlarken "Lütfen cep telefonlarınızı" der demez hemen herkes kapatmak için elini cep telefonuna attı. Ama Metin'in söyledikleri çok başkaydı:

"Lütfen cep telefonlarınızı kapatmayın. Gösteri sırasında çekirdek de yiyebilir, hatta kabuklarını sahneye atabilirsiniz..." Gösteri başlamıştı bile...

Geçen hafta iki günlüğüne Antalya'ya gidip geldim. Her uçak yolculuğundaki manzara tekrarlandı bir kez daha. Uyarı ışığı yanıyor, anons da değişmiyor:

"Lütfen uçuş boyunca kemerlerinizi bağlı tutunuz."

Sanki tersi söylenmiş gibi anında kemer açma sesleri geliyor.

Uçak iniyor, benzer bir anons:

"Uçak tümüyle durana kadar lütfen yerlerinizden kalkmayınız ve kemerlerinizi bağlı tutunuz."

Sanki aksi söyleniyor, "Daha ne oturuyorsunuz" deniliyor. Uçağın kapıları açılmamış ama çoğunluk çoktan ayaklanmış koridorda ayakta bekleşiyor.
Öğreneceğiz öğreneceğiz, ama bakalım ne zaman!

Ne desek ne desek, yasak yerine ne desek!

Sağda solda yasak levhaları...
Park etmek yasaktır
Çöp dökmek yasaktır
Çimlere basmak yasaktır
Çiçekleri koparmak yasaktır
Restorana terlikle gelmek yasaktır
Yüksek sesle konuşmak yasaktır

***

"Bu yasakmış yapmayayım" diyen var mı, yok.
Yasağı çiğneyene karşı bir yaptırım var mı, yok.
Öyleyse gelin şu yasak sözcüğünün yerine başka bir şey bulalım.
Örneğin "ayıp" diyelim.
Örneğin "terbiyesizliktir" diyelim.
Ya da "Buraya çöp döken", "şudur" diyelim, "budur" diyelim.
"Çimlere köpekler basabilir" diyelim.
Haydi, hep beraber düşünelim de yasak yerine daha işlevsel kavramlar üretelim.

Nasıl hesaplanır, nasıl hesaplanmaz

Bir sayı, örneğin 10, 20'ye çıkmışsa, aslı kadar (yani 10) bir başka ifadeyle yüzde 100 artmıştır.
Ama 20, 10'a düşmüşse, yarısı kadar (yani 10) bir başka ifadeyle yüzde 50 azalmıştır.
Bu hesaplamalarda pek sorun yok da, düşüş çok hızlı oldu mu genellikle kafamız karışıyor. Hele hele konuşma dilinde...

Örneğin 50, 10'a düşmüşse kimimiz bu durumu tutup "Beş kat azaldı" diye söyleriz. Oysa 50'nin bırakınız beş katını, bir katı bile 50'dir, dolayısıyla bir kat düşüş o sayının sıfıra inmesidir. Dolayısıyla beş kat düşme diye bir kavram söz konusu olamaz. "Beşte bire düştü" yerine "Beş kat düştü" diyenlerimiz çıkar. Bu örneğe göre gerçek düşüş yüzde 80'dir.

Bir kez daha altını çizelim. Sayıların artışında kat ya da yüzde sınırı yoktur. Ama düşüşte yüzde 100'lük bir sınır vardır. Daha ötesi olamaz. Sayı ne olursa olsun, ister 1, ister 1 milyon, en fazla kendisi kadar düşer, yani yüzde 100 ve sıfıra iner.

Herhangi bir ülkedeki benzin de Türkiye'dekinden iki kat-üç kat ucuz olamaz. Ama Türkiye'deki iki kat-üç kat pahalı olabilir. Bir ülkede benzinin Türkiye'dekinden bir kat ucuz satılıyor olması, orada benzinin bedava dağıtılması anlamına gelir. Çünkü sayı ne olursa olsun "Bir kat eksik=Sıfır" demektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar