Trafiğe her yıl orta büyüklükte bir kasabayı feda ediyoruz

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye son yıllarda şehirlerarası yollar açısından büyük atılımlar yaptı. 2000'li yıllardan önceki dönemin gidiş-geliş olan yolları bölünmüş yola dönüştürüldü, bölünmüş yollar daha da genişletildi, otoyollara yenileri eklendi. Türkiye'de yollar şu an on-on beş yıl öncesiyle kıyaslanmayacak ölçüde gelişmiş durumda. 

Ama bu gelişmişlik, yollardaki can kaybımızı azalttı ama bu azalma umulan ölçüde olmadı. Trafikteki can kaybını geçmiş yıllarla tam olarak karşılaştırma şansına sahip değilsek de, yine de her yıl orta büyüklükte bir kasaba kadar can kaybını önleyemediğimiz gerçeği ortada.

Geçmiş yıllarla tam bir kıyaslamaya gidememe nedenimiz şu. 2015'ten önce trafik kazalarındaki (kaza yerine başka bir kavram oturtamadığımız için mecburen bu sözcüğü kullanıyoruz) kayıplarla ilgi istatistikler, yalnızca kaza yerindeki kayıpları kapsayacak şekilde tutuluyordu. Dolayısıyla kaza yerinden hastaneye sevk edilip belki beş dakika sonra bile hayatını kaybeden bir yaralı, bu trafik kazasının istatistiklerine girmiyordu. Uygulama 2015 yılıyla birlikte değiştirildi. Geçen yılla birlikte artık kazada yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edilenlerden kaza yüzünden 30 gün içinde hayatını kaybedenler de istatistiklere dahil edilmeye başlandı.

Her yıl bir kasaba!

Türkiye'de geçen yıl 1 milyon 313 bin kaza yaşandı. Bunların 183 bini ölümlü-yaralanmalı, 1 milyon 130 bini maddi hasarlı kaza.

Bu kazalarda, toplam 7 bin 530 can kaybı verildi. Kayıpların 3 bin 831'i kaza yerinde, 3 bin 699'u ise kaza sonrası verilmiş durumda.

Bu kazalardaki yaralı sayısı ise 304 bini aştı. Yaralı sayısında ilk kez 300 bin sınırı geride kaldı.

Bardağın dolu tarafı da var

Her yıl yaklaşık 7 bin 500 kişiyi trafiğe kurban veriyoruz. Bu elbette önemli bir sayı ama olay yerinde hayatını kaybedenlerin sayısını geçmişle kıyaslama şansına sahibiz ve bu kıyaslama 2010 yılından sonra can kaybında bir gerileme olduğunu gösteriyor.

Örneğin 2007 yılında olay yerinde hayatını yitirenlerin sayısı 5 bini aşmıştı. 2006'da da 5 bine yakın bir kayıp söz konusuydu. Kaza sonrasındaki kayıpların da bu civarlarda olduğunu varsayarsak, karşımıza 10 bin kişilik bir kayıp çıkıyor. Bu da, geçen yılki kaybın 2007'ye göre yüzde 25 azalması demek.

Bu görünürdeki azalma... Trafik kazalarındaki can kaybını irdelerken tabii ki araç sayısını da dikkate almak gerekir. Olay yerinde 5 bin kişinin hayatını yitirdiği 2007 yılında Türkiye'de trafiğe kayıtlı toplam araç sayısı 13 milyondu.

Oysa olay yerinde yaklaşık 4 bin kişinin hayatını yitirdiği 2015 yılında trafiğe kayıtlı araç sayısı 20 milyonu buldu. Dolayısıyla trafik kazalarındaki can kaybında sağlanan gerçek azalma daha fazla.

Yine 2007-2015 kıyaslamasına göre ölümlü-yaralanmalı kaza sayısı 107 binden 183 bine çıktı. Bu karşılık can kaybında azalma oldu.

2007 yılında 107 bin ölümlü-yaralanmalı kazaya karşılık 5 bin kişi hayatını kaybetti. Yani her 21 kazada bir kişi can verdi.

Oysa 2015 yılındaki 183 bin ölümlü-yaralanmalı kazada 3 bin 831 kişi hayatını kaybetti ve böylece 48 kazada bir kişi can vermiş oldu.

Sorun yine de büyük

Trafik kazalarında hayatını yitirenlerin sayısı azalıyor. Bunda yolların durumu, araçların daha sağlam olması, teknik donanım avantajları, emniyet kemeri kullanımının halen çok düşük olmakla birlikte biraz artması gibi etkenler rol oynuyor. Ama Türkiye trafik kazaları açısından hala en sorunlu ülkeler arasında.

Bu konuda en büyük görev ve sorumluluk politikacılara düşüyor ama onlar konu trafik oldu mu kıllarını kıpırdatmıyorlar. Hangi siyasi partinin programında ve vaatlerinde trafikle ilgili radikal adımlar atılacağı yazıyor?

Türkiye'de 2015 itibariyle 27 milyon aşkın kişinin sürücü belgesi var. Ve yine 2015'te 1.3 milyon trafik kazası yaşanmış. Hiç kimsenin birden fazla kazaya karışmadığı varsayılırsa ehliyeti olan her 21 kişiden biri kazaya karışmış durumda. Bu, siyasetçilerin pek de karşılarına almak istemeyecekleri bir sayıya denk geliyor, değil mi...

Kaldı ki, trafikte hata yaptığı halde bir kazaya karışmamış olanların sayısı bu sayıların elbette kat be kat üstünde. Şimdi durup dururken milyonlarca seçmeni karşınıza almanın alemi var mı!

Ne oluyor ki sonuçta, yılda 7 bin 500 civarında can kaybı veriyoruz, 300 bin kadar da yaralı... Kazaların ekonomik maliyeti mi... Kimin umurunda! Can kaybını umursamayan bir siyaset anlayışından ekonomik maliyet analizi yapması beklenebilir mi...



Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar