Trabzon başkanının yeni dönem beklentileri...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Trabzon Sanayi Ticaret Odası başkanı Mustafa Suat Hacısalihoğlu’nun yeni dönem beklentisiyle ilgili açıklamaları, yeni iktidar oluşumu değerlendirmesiyle başlıyor:

“1 Kasım seçimleri ülkemizin önündeki belirsizliği tek başına iktidar çıkararak gidermiştir.Bundan sonra Türkiye önüne bakmalıdır. Hep birlikte enerjimizi ülkemizin ekonomisinin geleceğine yönelik olarak kullanmalıyız.Seçimler nedeniyle 2015 yılı ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. 2016 yılına iki aydan az zaman kaldı.Biriken sorunların aşılması ve 2016 yılının kazanılması için acil, uygulanabilir ve doğru hedeflerin belirlenerek toplumsal sahiplenmeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu perspektiften 1 Kasım seçimleri sonrasında oluşan tek başına iktidar Adalet Kalkınma partisi ile yakalanmış olup bu şans Türkiye adına en iyi şekilde değerlendirilmelidir.13 yıldan beri ülkemiz yönetiminde olan ve güçlü bir tecrübeye sahip olan bir partinin önümüzdeki dönemi çok verimli geçirmesi beklenmektedir.”

Bu değerlendirmenin ardından Hacısalihoğlu odalarının yeni Hükümetten beklentilerini de şöyle dile getiriyor:

“- 2002 yılında Türkiye sistemli bir şekilde kamu harcamaları kısıtlanmış ve borçluluğu azaltma eğilimine girmiştir. Buna karşın özel sektör borçlanarak ülkenin yatırımlarını sırtlamıştır. Bugün gelinen noktada; ülkemiz yeni yatırımlara ihtiyaç duymaktadır. Özel sektör yeni borçlanma borçlanma kapasitesini aşmış durumdadır. Önümüzdeki süreçte piyasaye paranıın girmesi ve yeni yatırımların ekonomiyi rahatlatması ve sürdürülebilir kılması için kamu yatırımlarının bu dönemde daha fazla artış sağlanmasına olanak veren bir program ortaya koyulmalıdır.

- Türkiye 2008 yılından beri ekonomide istenilen büyümeyi yakalamamaktadır. Türk ekonomisinin hızlı ve  yüksek büyümeye ihtiyacı olduğundan yeni dönemde kısa, orta ve uzun vadeli bir büyüme programları revize edilmeli. Kayıp yıllar geri kezanılmlıdır. Büyüme seferberliği sağlanmalıdır.

- Hükümetin öncelikli olarak bölgesel yatırımları ön plana almasını sağlayan yeni bir stratejiyi uygulamaya koymalıdır. Bu bölgesel yatırımların ülke ekonomisinin uluslararası rekabet gücünü artıran ve özel sektörü geliştiren alt yapılar olmalıdır. Örneğin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Yatırım adası ve Endüstri bölgesi gibi diğer özel sektör yatırımlarını tetikleyen ve özel sektöre uluslararası alanda rekabet avantajı sağlayan bu tür yatırımlar acil olarak yatırım kaynağı ile hayata geçirilmelidir.

- Özel sktörün girdilerini azaltacak reformlar hızlıca hayata geçirilmelidir. Özel sektörün yatırım iştahı artırılmalıdır. Özellikle ülkemiz yabancı şirketler ve ülkeler için büyük bir Pazar kimliği olmaktan çıkartılmalıdır. Yerli ve milli özel sektörün iç talepleri karşılaması konusunda desteklere ağırlık verilmelidir.

- Hükümetin seçimler öncesi verdiği vaatlerde asgari ücret ve benzeri destek çalışmalarından doğacak kaynakların karşılanmasında özel sektörün üzerine vergi bindirilmemesi gerekmektedir. Özel sektör üzerinde vergi yükü hafifletilerek piyasadaki genişleme artırılmalıdır.

- Kamu yatırımlarında öncelik özel sektör yatırımlarını tetikleyecek, istihdam ve ihracat kapasitelerini artırmasına etken olacak yatırımlara ağırlık verilmesi, bu yöndeki altyapıların kaynak sorununun giderilmesi sağlanmalıdır. 

- 2015 yılı içersinde düşüş eğilimi gösteren ihracatımızın önünün açılması için yeni pazarlarla özel sektörün buluşturulması yüksek desteklerle sağlaması. Türkiye’nin ihracat potansiyelini artıran tanıtım ve destek argumanları sunulmalıdır.

- Küçük yatırımcıların ve KOBİ’lerin finansman sıkıntılarının KOSGEB gibi kaynaklar ile daha yüksek oranda desteklenmesinin kaynakları artırılmalıdır.

- Büyük sanayi yatırımlarının desteklenmesi, ülkemizde enerji açığının yenilenebilir enerji ile karşılanması için bu alandaki teşvik ve desteklerin daha kolay uygulanması  konusunda mevzuatlar basitleştirilmelidir.

- Türkiye son yıllarda büyük yabancı konut satışları ile yüksek bir performans sağlamıştır. Bu konuda yabancıya gayrimenkul satışında ve projelerde özel destekler (Bu potansiyelin tanıtımı gibi) yurt dışı bağlantıları TOKİ ve TİM benzeri gibi kuruluşlar ile özel destekler sağlarnmalıdır.

- Türkiye’nin yurt dışı ihracatını yeni pazarlarda artıracak, girişimcilerimizin ve KOBİ’lerimizin bu  pazarlarda etkinliğini artıracak Türkiye ofislerinin devreye sokulmasıyla işbirlikleri artırılmalıdır.”

Hacısalihoğlu’nun çok yönlü değerlendirmeleri böyle...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar