Toyota basından intikam alacak mı?

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Son iki aydır hiç şüphesiz Toyota adı sadece otomotiv ile ilgili olanların değil tüm dünyanın gündemine oturdu. Zira, ünlü Japon üretici 8.5 milyon aracını geri çağırma kararı aldı. Başkan Akio Toyoda, hem anavatanında hem de ABD Temsilciler Meclisi'nde özür diledi.

Geçtiğimiz hafta içinde Auris'in makyajlı versiyonunun test sürüşü için gittiğimiz Barcelona'da Toyota Avrupa'nın üst düzey yöneticileriyle birlikte olma fırsatı bulduk. Toyota Avrupa Ürün Geliştirme Planlama Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Duncan McMath ile yaptığımız sohbette, bize gaz pedalı ile canlı olarak yapılan işlemi anlattı. Teknik konuları çok bilmem. Ancak, arızanın basitçe çözülebiliyor olması onun önemli olmadığı anlamına gelmeyebileceğini de bilirim. Dolayısıyla sorun belki de bize anlatılanlardan çok daha önemli olabilir.

Fakat bu kez analitik düşünmeyi ilke edinmiş, somut kanıtlar üzerinden yazı yazmayı adet edinmiş birisi olarak çok yapmadığım birşey yaparak biraz komplo teorilerine girmek istiyorum.

Eğer konuya ilişkin biraz derinlemesine inceleme yaptıysanız biz Türk gazeteciler dahil olmak üzere hemen her ülkede medya, Toyota'nın geri çağırma hikayelerinin hepsini ABD menşei kaynaklardan kullandık. Bunun nedeni pedala bağlı olduğu iddia edilen ölümlü kazaların ABD'de yaşanmasından ziyade, ABD medyasının bugüne kadar görülmemiş bir düzeyde bu geri çağırma kampanyasını gündemde tutmasıydı.

Gazeteler, televizyonlar, haber ajansları gün için bir-iki hatta bazen üç farklı olumsuz içerikli Toyota haberi geçti. Genel kültürleriyle ünlü! ve büyük çoğunluğu dünya mı güneşin, güneş mi dünyanın etrafında dönüyor sorusunun yanıtını bilmeyen Amerikalılar, Obama ve Oprah'tan sonra herhalde Toyota Başkanı Toyoda'yı bile tek seferde tanımaya başladı.

Hatta bazı gazetelerde "Don't Drive Toyota-Toyota kullanma" manşetleri atıldı. Toyota'nın hemen ardından oklar bu kez bir diğer Japon Honda'ya çevrildi. Bu ve benzer geri çağırmalar yıllardır yapılırken bu kez ne olmuştu?

GM, Ford ve Chrysler her yıl yirmişer otuzar milyar dolar zarar yazarken, kalite sorunları dağları aşmışken, fabrikaları kapatıp, insanları işsiz bırakırken "dostlar alışverişte" görsün mantığı ile habercilik yapan ABD medyası, tam anlamıyla tespit edilememiş bir soruna neden böyle tank ve topla saldırdı.

İstisnasız her yıl bağımsız şirketlerin yaptığı araştırmalarda kalite anlamında sürekli zirvede olan bir markaya yapılan bu saldırılar, gerçekten de masum tüketicileri korumak adına yapılan ulvi bir amacı mı taşıyor?

İşte bu noktada komplo teorisyenleri giriyor devreye ve "Hayır, bu işinbu kadar büyütülmesi tamamen yeniden yapılanma sürecindeki ABD'li otomotiv şirketlerine zaman kazandırmak içindir" diyor. Bu görüşe benim de katıldığımı söylemeliyim.

Geçmişte çok daha vahim ve ölümcül hasara yol açabilecek hatalarda yapılan ve hatta daha vahimi sümenaltı edilen geri çağırmalarda ne hikmetse sükutu altın belleyen medya, bugün Toyota'ya şahin misali saldırıyor.

Çok uçarak bu işi GM, Ford ve Chrysler'in düzenlediğini söylemek gibi bir zihin bulanıklığına girmedim. Ama, rakibinin tökezlemesinden yararlanmak (bu noktada belki de soruşturma sürerken de devreye girerek) amacıyla tüm lobicilerini ki bence bu işi otomotiv sektöründen anladıkları kadar  iyi biliyorlar, devreye soktuklarını düşünüyorum.

Zira, birileri Toyota'yı durdurmalıydı. Toyota durmalıydı ki sıradaki Hyundai, Tata Çinlilerle de başa çıkılabilsin.

Ama hemen belirtmeliyim ki bu komplo teorileri doğru olsa bile rekabetin bu denli yoğunlaştığı yerde yapılanları anlayabiliyorum.

Ancak, anlamadığım ve tahmin de edemediğim Toyota'nın neden bu kadar sessiz kaldığıydı. Bu soruyu sorduğum Duncan McMath, Japon kültürüne göre, iş yapma biçimine göre şu anda bir utanç sorunu olduğunu belirterek, "Ortada bir utanç var. Öncelik markamızı utandıran bu sorunu tamir etmek. Daha sonra hasar tespiti yapacağız. Ondan sonra da harekete geçeceğiz" dedi. Bunları derken yapılan saldırılarda dozun biraz da kaçtığını eklemeyi unutmadı.

"Haksızlık yapanlardan intikam alacak mısınız?" soruma ise yine Japon kültüründen örnek vererek, "Önce ayıbımızı temizleyelim.Sonra durumu tartacağız" yanıtını verdi.

Ama benim anladığım, dünyanın en büyük otomotiv üreticisinin önümüzdeki sonbaharda başta kendisine acımasızca vuran kuruluşlar olmak üzere rövanşı almak adına bir iki çift sözü olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018