Tosyalı, “demir”de olan biteni anlatıyor

“İskenderun Limanı'na Çin’den 200 dolara sıcak saç inmiş. Biz (hurdadan demir çelik üreten ark ocakları işletmecileri) hurda demiri 250 dolara alıyoruz. Hurdadan 120 dolardan aşağıya slapa, 150 dolardan aşağıya saça gelemeyiz. 350 dolara karsız, amortismansız mal ettiğimiz ürünü, adam Çin’den gemiye yükleyerek İskenderun’a kadar taşıttırıyor ve 200 dolara veriyor.”

Bunları DÜNYA’da Handan Sema Ceylan ile söyleşisi yayınlanan Tosyalı Holding Yönetin Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı söylüyor.

Tosyalı Holding’in Osmaniye’deki yassı çelik tesisi Türkiye’nin en büyük 5 demir çelik tesisinden biri. Cezayir’de 1 milyon 250 bin ton kapasiteli demir çelik tesisi var. İskenderun ve Osmaniye’de çelik boru tesislerine  sahip.

Tosyalı’ya göre sektörde hurdadan cevhere dönüşüm şart. Hurda işleyen 20 tesisin kendi aralarında birleşerek hurdadan demir cevheri işleyecek dönüşümü gerçekleştirememeleri halinde uzun dönemde sektörün sağlığını koruması imkansız.

Tosyalı, Türkiye’de hurdadan demir çelik üreten 20 tesisin  dünya piyasasında  gerileyen demir çelik fiyatlarının sektörü  büyük ölçüde olumsuz etkilediğini, sektörün uzun süre bu rekabete dayanamayacağını anlatıyor.

31.5 milyon ton yerli üretime ek olarak 19 milyon ton demir çelik ithalatımız var. 

Toplam arz 50.5 milyon tona yükseliyor. 

17 milyon ton da ihracat yapıyoruz. 

Yurt içi çelik tüketimi %12 oranında artışla 35 milyon ton civarına ulaştı.

2015 yılında % 41 oranında artan ithalat nedeniyle, içerideki hurdadan demir üreten tesislerde kapasite kullanım oranı % 62’lere kadar geriledi.

Yaklaşık 19 milyon ton kurulu kapasite dampingli çelik ithalatı nedeniyle atıl durumda kaldı.

Türkiye çelik ürünlerinde 15 yıl aradan sonra net ithalatçı haline geldi. Artan iç tüketim, daha fazla ithalat yolu ile karşılandı.

Öyle ki 2015 yılının ocak-kasım döneminde, Çin’den yapılan ithalat %264, Rusya’dan yapılan ithalat % 86 oranında artış gösterdi. Türkiye toplam çelik ithalatının %38’ini söz konusu iki ülkeden gerçekleştirdi. 

Geçtiğimiz yıllarda Çin’den 1 yıllık bir dönemde yapılan ithalat, 1 ayda yapılır hale geldi. Başta ABD, AB, Kanada gibi ülkeler olmak üzere, tüm gelişmiş ülkeler Çin’den ve Rusya’dan yapılan ithalata karşı %250’lere varan oranlarda damping ve telafi edici işlem vergileri uygulayarak, pazarlarını dampingli çeliğe kapatıyorlar.

Henüz etkili tedbir alınamadığından Türkiye ucuz demir çelik üreticilerinin pazarı haline geldi.

Başta Çin ve Rusya’dan olmak üzere, dampingli ve devlet destekli çelik ürünlerinin yarattığı haksız rekabet ile karşı karşıya kalan yerli üreticilerimiz üretim yapmakta zorlanmaya başladı.

Son 3 yıldan bu yana üretimdeki düşüşün derinleşerek devam etmesi ve çelik ürünleri ithalatının hızla yükselmesi, bu konuda acilen önlem alınması gereğini ortaya koyuyor. 

35 milyon ton yurtiçi tüketimde inşaatın payı %47, makine ve ekipman sanayinin payı %21, metal eşyanın payı %12, otomotiv sanayinin payı %10, ev aletleri, beyaz eşya ve elektrikli ekipmanlar sanayinin payı % 8 dolayında. 35 milyon ton iç tüketiminde 16.5 milyon ton yassı, 18 milyon ton uzun ürün kullanılıyor.

Demir çelik ithalatının faturası 12.5 milyar dolar. İhracatın geliri 12 milyar dolar.

İthalatın %49’u yassı ürün, %21‘i kütük, %13’ü slab , %10’u uzun ürün. İhracatın %61’i uzun, %14’ü yassı ürün, %10’u boru, %3’ü kütük.