Torba Yasa 2017’nin ekonomik, hukuki ve mali açıdan getirdikleri, götürdükleri

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Nazmi KARYAĞDI

Geçtiğimiz çarşamba, Türkiye ekonomisiyle ilgili iki önemli kararın açıklandığı bir gündü. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından 2017-2019 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Plan açıklandı. Daha sonra ise Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından yaklaşık 60 küsur kanunda değişiklik yapan, yeni vergiler getiren ve mevcut vergileri de çoğunlukla artıran bir Torba Yasa açıklandı.

Orta Vadeli Plan’ın, daha doğrusu toplumda geleceğe yönelik umutların yeşermesinin beklendiği bir ortamda, basın ve yayın organları doğal olarak Torba Tasarı’daki yeni vergi artışlarını gündeme getirdiler. Dolayısıyla da gelecek üç yıla dair planlar, hedefler gölgede kalmış oldu.

Artık neredeyse bir yasama geleneği haline gelen ve kamuoyundaki adıyla, yeni bir “Torba Yasa” tasarısı çarşamba günü akşam saatlerinde TBMM’ye sevk edildi.

Vergiler açısından bakıldığında son torba yasadan kimler kazançlı çıkıyor, kimler kaybediyor gelin birlikte bakalım:

Kazananlar;

• Özel iletişim vergilerinin tek oran olarak yüzde 7,5’e inmesi sonucunda cep telefonu kullanıcıları konuşma ve SMS için yüzde 25 yerine, sabit telefon kullanıcıları yüzde 15 yerine, Kablo TV, IPTV, Uydu iletim bedeli yüzde 15 yerine yüzde 7,5 ÖİV ödeyecekler.

• 2018’de emlak vergisi değerleri, 2017’deki değerlerin yüzde 50’sinden fazla artmayacak. - Yurt dışında cep telefonu kullanımında fatura edilen tutarlar için KDV ve ÖİV alınmayacak.

• İmalat sanayiindeki mükellefler inşaat işi nedeniyle, 2017’de olduğu gibi 2018’de de KDV iadesi alabilecekler

• 2011 yılından beri devam eden FATİH projesinde, yeni imzalanacak proje bileşenleri için başta KDV ve ÖİV olmak üzere pek çok işlem için vergi ve harç ödenmeyecek.

• İhtiyati hacze karşı 7 günlük dava açma süresi, ödeme emri ile amme borçlusuna ödeme veya mal bildiriminde bulunma vb. için verilen 7 günlük süre, 15 güne çıkarılacak.

• Kamu-özel ortaklığı şeklinde gerçekleşen projelerin finansmanında damga vergisi ve harçlar yönünden istisna getirilecek.

Kaybedenler;

• Sabit ve mobil internet kullanıcıları yüzde 5 ÖİV öderken yüzde 7,5 ÖİV ödeyecekler. - Araç sahipleri önümüzdeki yıl yüzde 40 daha fazla MTV ödeyecekler.

• Ücretliler, avukat, doktor, serbest muhasebeci mali müşavir, mimar… gibi serbest meslek erbapları gelir vergisinin 4. dilimindeki oran yüzde 27 oranı yüzde 30’a çıkarılması nedeniyle daha fazla gelir vergisi ödeyecekler.

• Kira geliri elde edenlerin yüzde 25’lik götürü gider indirim hakları yüzde 15’e indiriliyor. - Şirketler, haziran sonuna kadar dağıtılmadıkları ya da sermayeye eklemedikleri kârlar için yüzde 1 gelir vergisi stopajı ödeyecekler

• Kolalı gazozlarda varolan yüzde 25’lik ÖTV, meyveli gazozlara, diğerlerine örneğin enerji içeceklerine de (limonatalar hariç) getirilecek.

• KV oranı bankalar, finansman şirketleri, faktöring şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları için yüzde 20’den yüzde 22’ye çıkarılacak.

• 2 yıl süreyle aktifte bulundurulan gayrimenkullerin satılması halinde kazancın yüzde 75’i KV’den istisna olmasına karşın yeni düzelmeyle bu oran yüzde 50’ye indirilecek.

• Şans oyunları ve gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde ikramiye kazananlar yüzde 10 yerine yüzde 20 veraset ve intikal vergisi ödeyecekler.

28 milyar liralık gelir öngörülen torba yasayı ekonomik ve hukuksal sonuçları açısından değerlendirdiğimizde ise şu sonuçlara ulaşmak mümkün:

Yapılacak düzenlemeler girişimciler açısından ekonomik öngörülebilirlik konusunda belirsizlik algısına yol açmıştır.

Genişletici mali politikalara karşın, torba tasarıda öngörülen vergi düzenlemeleri, ekonomik büyümeyi nötralize edecek mahiyettedir.

Kurumlar vergisi oranının finans sektörüne özgü olarak yüzde 10 oranında artırılacak olması (yüzde 20 ’den yüzde 22’ye) eşitlik ilkesi açısından anayasal olarak sorunlu bir duruma neden olacaktır. Finans kesiminde vergi nedeniyle artan maliyetler borçlananlara yansıtılacaktır. Ayrıca bu düzenleme, faizlerin aşağı çekilmesi yönündeki para politikasını da olumsuz etkileyebilecektir. Keza FATİH projesinde eski projeler için vergi varken aynı mahiyetteki yeni projeler için vergi söz konusu olmayacaktır.

MERNİS’te ikametgâh adresinin yer almaması durumunda mükelleflere ilanen tebligat yapılacak olması, ikamet adresinde bulunmayan mükellefin kapısına tebligatın yapıştırılması usulünün getirilmesi de, İdareyi güçlendirirken mükellefin haklarını ve hukukunu kısıtlayıcı bir mahiyet taşımaktadır.

Birbirinden çok farklı 60 küsur kanunda değişiklik yapan kanun tasarısı, önceki torba yasalar gibi, kanun yazım sistematiğini ve dilini zayıflatmakta, yasal düzenlemelerin halk tarafından kolaylıkla takibini ve anlaşılabilirliğini olumsuz etkilemektedir. Yasaların yorumlanmasında ve anlaşılmasında önem taşıyan gerekçeler, yasal düzenlemelerin sebebi, eskilerin deyimiyle esbabımucibesi olması gerekirken, uygulamada, maddeleri açıklama metni haline dönüşebilmektedir.

Halk arasındaki değerlendirmelere bakılırsa, OVP ile aynı gün kamuoyunun gündemine getirilen torba yasanın içeriği topluma “acı ilaç” reçetelerini hatırlatmıştır. Ekonomik öngörülebilirlik, mükellef hakları, mükellef odaklılık gibi kavramlarla son 15 yılda önemli bir noktaya gelen mükellef-idare ilişkilerinde İdare’nin işinin bir miktar zorlaştığı kanısındayız.

Eğer TBMM’de bir takım iyileştirmeler yapılmazsa; 2016 yılı başında yayımlanan “Vergi Satan Adamlar” kitabımızın kahramanı olan vergicilerimizin ve biz vergi ödeyicilerinin işi, önümüzdeki dönem de pek de kolay olmayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar