Torba Kanun Tasarısı’ndaki bazı vergi düzenlemelerinde son durum (II)
27 Eylül 2017 tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ”Bazı Vergi Kanunları ile Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Plan Bütçe Komisyonu’nda yapılan görüşmelerde kabul edilmiş olup TBMM gündemine gelecektir. Komisyonun kabul ettiği düzenlemelerden gelir ve kurumlar vergisi kanunlarında yapılması öngörülen önemli değişiklikler geçen haftaki yazımızda anlatılmıştı. Bu yazımızda ise katma değer vergisindeki düzenlemelere aşağıda özet olarak yer verilmiştir.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılacak değişiklikler:
■ Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9/1’inci maddesine göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir.
İkametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. KDV Uygulama Genel Tebliği’nde açıklandığı üzere; KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.
Torba Kanun Tasarısı ile getirilen madde hükmü ile özellikle elektronik ticaret yoluyla ülkemizde gelir elde eden, kazanç elde eden global şirketler başta olmak üzere, internet şirketlerinin Türkiye’de KDV bakımından vergi ödemelerini sağlamak amacıyla sorumluluk esasına dayalı bu sistemi değiştirmek ve Türkiye’de ikametgahı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisinin bu hizmetleri sunanlar tarafından beyan edilip ödenmesi öngörülmektedir.
■ Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında yapılan ithalatlar ile bu proje kapsamında Bakanlığa yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarının istisna kapsamına alınması öngörülmektedir.
■ Tasarı ile uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışından alınan roaming hizmetleri ile bu hizmetlerin Türkiye’deki müşterilere yansıtılması faaliyetlerinin istisna kapsamına alınması öngörülmektedir.
■ Bankalara borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satılar dahil) bankalara devir ve teslimleri KDV’den istisnadır. Bu istisnanın uygulanabilmesi için iştirak hisseleri ile taşınmazların iki yıl aktifte bulundurulması gerekmemektedir.
Torba Kanun Tasarı ile; sadece bankalara olan borçlar için uygulanan KDV Kanunu’nun 17/4/r maddesinde yer alan bu istisna hükmünün kapsamı, finansal kiralama ve finansman şirketlerine olan borçları da kapsayacak şekilde genişletilmekte ve bunlara borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin bunlara devir ve teslimlerinin de KDV’den istisna olması sağlanmaktadır. Öte yandan, bankalar KDV mükellefi olmayıp, banka ve sigorta vergisi mükellefidirler. KDV Kanunu’ndaki mevcut düzenleme uyarınca, banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler katma değer vergisinden istisna olup, bankalarca devralınan taşınmaz ve iştirak hisselerinin bankalar tarafından devir ve teslimleri de katma değer vergisinden istisnadır. Torba Kanun Tasarısıyla, finansal kiralama ve finansman şirketlerince, bunlara borçlu olanlar ile kefillerinin borçlarına karşılık aldıkları taşınmaz ve iştirak hisselerinin finansal kiralama ve finansman şirketlerince devir ve teslimi de katma değer vergisinden istisna edilmektedir.
■ KDV Kanunu’nun geçici 37. maddesi hükmü uyarınca;
a) Asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde,
b) 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017 yılında yüklenilen ve 2017 yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde, talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunabilmektedir. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
İmalat sanayiine yönelik teşvik belgeli yatırımlar kapsamında yapılan inşaat işleri harcamaları nedeniyle yüklenilen ancak indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV tutarlarına ilişkin bu iade hakkının 2018 yılını da kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülmektedir.