Topyekûn enflasyonla mücadele
Enflasyon, halkın da hükümetin de birinci gündemi…Demokrasi şöleni olarak nitelendirilen seçimler maalesef ki enflasyonu kronik hale getiriyor.
TÜİK, enflasyon hesabında çok eleştiri alsa da şahsen bu konuda en kapsamlı ve metodolojik çalışmayı yine bu kurumumuzun yaptığı kanaatindeyim. Her şeyden önce endeks sepeti ve ağırlıkları, sepette yer alan ürünler, fiyatların derlendiği kaynaklar her yıl güncelleniyor.
Her ay bine yakın mal çeşidinden yarım milyondan fazla fiyat derleniyor. Bu çapta bir çalışmayı, yasal ve ölçek büyüklüğü açısından başka hiçbir kurumun yapabilmesi mümkün değil. Son güncellemeye göre enflasyon hesabında gıdanın payı yuvarlak olarak yüzde 25. TÜİK’e göre, 2024 Nisan ayında, yüzde 69,8 olan yıllık enflasyonun yüzde 18,21’lik kısmı gıda ve alkolsüz içecekler harcama grubunda gerçekleşti.
Gıdanın ağırlığının dar gelirli ailelerde daha yüksek olduğu dikkate alındığında, “hissedilen” enflasyonun alt gelir gruplarında neden daha fazla olduğu anlaşılabilir hale geliyor. İyi haber şu ki “beklenti enflasyonu” ve “yapışkan enflasyon” giderek zayıflıyor. Beklenti, bu aydan itibaren enflasyon oranında her ay hızlı bir düşüş yaşanacağı yönünde. Diğer iyi haber ise fırsatçıların önünü kesecek yasal düzenlemeler ve hükümetin kararlılığı…
Yeni düzenlemelerin kararlılıkla uygulanması önemli
7511 Sayılı, 24 maddeden oluşan “Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Piyasaları düzenlemeye yönelik, aşırı fiyat artışlarına ve stokçuluğa ağır cezalar getiren düzenlemeler yeni kanunda yer alıyor.
Fiyat oluşumuna olumlu yönde katkıları olan lisanslı depoculuk, kooperatifçilik, odalar ve borsalar hakkında da önemli değişiklikler var. Kamuoyu algısı ise düzenlemelerin daha çok enflasyonla mücadele kapsamında olduğuna yönelik… Bu düzenlemeye, sessiz çoğunluk yeni bir ümit olarak bakıyor. Bazı kesimler, neden bugüne kadar beklendiği eleştirisini getirirken aslında yapılanı da desteklediklerini göstermiş oluyorlar. Bazıları ise evet ama yetersiz kıvamında.
Özellikle de ağır cezaların market zincirleri için fazla bir öneminin olmadığını, ancak kapatma yolu ile caydırıcılığın daha etkili olduğunu ifade ediyorlar. Oysaki düzenlemede bu konu da hükme bağlanmış. Kanun, bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırılık tespit edilen ve idari para cezası uygulananların işyerlerine altı güne kadar kapatma yetkisi veriyor Ticaret Bakanlığı’na…
Özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son dönemde yaptığı devrim niteliğindeki düzenlemelerin neredeyse tamamı için neden bugüne kadar beklenildiği eleştirisi yapılmakta...
Eleştirilerin hep gecikmeye yönelik olması ve isabetli düzenlemelerin daha sıklıkla yapılması temennisiyle… TÜİK’in tam da eşzamanlı olarak yayınladığı Mayıs 2024 Ekonomik Güven Endeksi’nde en fazla gerilemenin perakende ticaret sektörü güven endeksinde olması ilginç bir tevafuk. Endeks bir önceki aya göre yüzde 3,3 oranında gerilemiş. Bu açıdan kanunun yürürlüğe girmiş olması, zamanlama bakımında isabetli olmuş görünüyor.
Bir hatırlatma
Ticaret Bakanlığı’nın “Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, tam rekabetin sağlanmasının önemli bir unsuru olan piyasa hakkında tam bilgi sahibi olmayı büyük ölçüde sağlayacaktı. Ancak bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, kamuoyunun aydınlatılacağı ve tüketicinin fiyat karşılaştırması yapabileceği bir veri paylaşım sistemi hala kurulmadı. Neden yönetmelik hükümleri yerine getirilmiyor? Bu konuyu defalarca yazmama rağmen bakanlıktan bugüne kadar hiçbir açıklama da gelmedi.