Toplumsal yaşama erişim bir demokrasi sorunu
“Erişilebilirlik dediğimiz kavram rampaların çok ötesinde bir olgudur ve engelli bireylerin eşit şartlarda toplumsal yaşama katılmasını sağlamak demokrasinin bir konusudur." Bu sözler İsveç Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Suzi Erşahin'e ait.
Koç Üniversitesi, İsveç Başkonsolosluğu, Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK) ve Engelli Kadın Derneği (ENGKAD) tarafından hayata geçirilen "Erişiyorsam Varım" fotoğraf sergisi, ‘herkes için onur’ ve ‘saygı’ kavramlarının altını çiziyor ve kültüre erişimin herkes için bir hak olduğunu vurguluyor.
Projenin hedefi, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı konusunda farkındalığı artırmak.
Koç Üniversitesi'nin ev sahipiliği yaptığı projede, İsveç ve Türkiye’den engelli 22 bireyin portreleri yer alıyor.
24 Ekim 2018’de Koç Üniversitesi Rumeli Feneri Kampüsü’nde “Erişiyorsam Varım” sergisiyle başlayacak olan etkinlikler, 03 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Sevgi Gönül Kültür Merkezi’nde sahnelenecek “Farklı Bedenlerle Dans” gösterisiyle sona erecek. Fotoğraf sergisiyle birlikte atölye çalışmaları, seminerler, film gösterimleri de gerçekleştirilecek.
“Erişiyorsam Varım” başlıklı fotoğraf projesi, engelli bireylerin binalar ve kamusal alana olduğu kadar toplumsal hayata katılımı konusunda da farkındalığı artırmayı amaçlıyor.
Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Medya ve Görsel Sanatlar (MAVA) Bölümü Öğretim Üyesi Laleper Aytek, farklı engellere sahip bireylerin toplum içinde onurlu ve eşit bir yaşam hakkına sahip olmaları konusunda toplumsal farkındalığı artırmak hedefiyle yola çıktıklarını söylerken, İstanbulluları, öğrencileri ve akademisyenleri “erişilebilirlik” konusunu farklı platformlarda tartışmaya, “yeni” soruların, sorgulamaların ve yaklaşımların önünü açmaya katkıda bulunmaya çağırıyor.
Erişiyorsam Varım Projesi Eş Koordinatörlerinden İdil Seda Ak da, sergide özellikle altını çizmeye çalıştıkları kavramın ‘onur’ olduğunu vurguluyor. Ak, “Engelli Kadın Derneği olarak Türkiye’deki engelli hakları hareketini genel kamuoyunda görünür kılmaya çalışıyoruz. Erişiyorsam Varım Sergisi de engelli bireylerin kendi hikâyelerini ve yaşam koşullarını görünür kılmak için çok önemli bir fırsat veriyor bize. Bu bağlamda insan onuruna yakışır bir hayatın gerekliliğini yüksek sesle söylüyor, bu kavramı sergi boyunca sergilenen fotoğraflar, seminerler, atölyeler ve film gösterimleri ışığında farklı boyutları ile tartışmayı hedefliyoruz" diyor.
Proje kapsamında fotoğraf sergisinin yanı sıra, tüm seminerler ve film gösterimlerinde erişilebilirlik yaklaşımını ortaya konacak. "Bağımsız Yaşam Hakkı Engelli Kişiler için Yeterince Bağımsız mı?”, “Engelleyici Ortam ve Teknoloji”, “Kampüs Erişilebilirliği”, “Sakatlık Çalışması Perspektifinden Erişilebilirliği Tartışmak” gibi sorular masaya yatırılacak.
“Farklı Bedenlerle Dans” sanat topluluğu ise Türkiye’de alanında bir ilk. Uluslararası platformlarda performanslarıyla ilgi gören Farklı Bedenlerle Dans, farklı fiziksel özellikleri olan kişilerle, bedenin düşünsel, duyusal ve plastik yapısındaki çeşitliliğe, dönüşüme odaklanarak, çeşitli atölye ve gösterilerle çalışmalar gerçekleştiriyor.
Farklıyız ama hepimiz varız, diyor...