Toplumsal tepkiyi örgütlemek ve çözümün yol haritası için…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Gaziantep'te dün şehit cenazeleri önünde iktidarı, muhalefetiyle ve Cumhurbaşkanının katılımıyla fotoğrafa yansıyan aynı safta yer alanların birlik ve beraberliği bende şöyle bir düşünce uyandırdı. 1984 Eruh saldırısından bu yana yaşadığım PKK sorunun çözümünde bugüne kadar başarılı olamamamız karşısında sorunun çözümü için yol haritasını yeniden çizme yolunda cenaze töreninde aynı safta yer alanları iktidarı ve muhalefetiyle ön yargısız bir araya gerekmemiz gerekmez mi? Ben, bu soruya "EVET" yanıtını veriyor ve doğacak "Ortak akıldan" bölge insanı Kürtlerin sosyal-kültürel taleplerine  yanıt, iş-aş sorunlarına çözüm üretilebileceğine inanıyorum. 
Bayramın ikinci günü sanayi, üretim, istihdam ve huzur şehri Gaziantep'te9 ölü 69 yarılıya yol açan hain bombalı saldırıda ölenlerden 6 şehit için dün öğle namazında Bahattin Nakipoğlu Camiinde düzenlenen törene katılanların bayrağa sarılı tabut önündeki fotoğraflarını gördüğüm de "Bu devlet erkanına düşen görev nedir?" sorusunu kendi kendime sorup, yine kendi kendime şu yanıtı verdim:"Bu devlet erkanına düşen görev, burada safta yer almakta gösterdikleri beraberliği bu sorunun çözülmesi için bir araya gelerek göstermelidirler."

Onun için Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in kıldırdığı cenaze namazında  bayrağa sarılı şehit tabutu önünde aynı acıyı hissedip paylaşırken yan yana saf tutanların kimler olduğunu söylemeliyim: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ana muhalefet Lideri CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli, başbakan yardımcıları, bakanlar, milletvekilleri, vali, 2. Ordu komutanı orgeneral Galip Mendi, ana muhalefet ve muhalefet partilerinin genel başkan yardımcıları…
Evet,  devletimizin üst düzey görevlileri PKK saldırısındaki şehitlerin cenaze töreninde birlikte saf tutup bir araya gelebildiklerine göre, bu sorunun çözümü içinde bir araya gelip çözüm bulmak için ortak çalışma yapabilirler. Çözüm için de birlikte saf tutabilirler. Ortak aklı yaratabilirler…
Gaziantep'te cenazede gördüğümüz beraberlik ve aynı safta yer alma eğer sorunun çözümüne dönük arayışlar konusunda bir araya gelmeyi yol açabilir sonuç alınacağından benim şüphem yok.

Denilebilir ki, 1984 Eruh saldırısından bu yana geçen 28 yıllık süreç içersinde on binlerce görevli, sivil, PKK militanı ölümüne neden olan bu sorunun çözümü için birçok şey yapılmadı mı?
Tabii ki yapıldı. Ağırlıklı olarak askeri çözümler, koruculuk müessesiyle engel olma çalışmaları, sınır ötesi bombalamaların yer aldığı çözüm arayışının, yeterli sonucu vermediği yeni ve farklı yöntemlerin gerekli olduğunu ortaya koyuyor. Çözüm için "Ortak aklın" yaratılmasında cenazede birlikte saf tutanların tümünün yer alması, katkıda bulunması gerekli. Hatta o resimde yer almayan BDP'nin, yerel önderlerin de birlikte olmaları gerekiyor.
İlk adım için Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün, olayının bize öğrettiği önemli bir konu var. Aygün'ün kaçırılması sırasında Tunceli sivil toplum kuruluşları hızla harekete geçip tepki göstererek,  Aygün'ün PKK elinde gözaltında bulundurulması süresini kısalttılar. Bu da gösteriyor ki, PKK karşısında atılacak ilk adımlardan biri kontrollu kitlesel eylemler olacaktır. Eğer, camide saf tutan siyasi partiler yanlarına BDP'yi de alarak bu tür kitlesel gösterimler başlatırlarsa toplumsal direnci artırabilirler.

Ancak, asıl önemli etki bölge insanının, Kürt nüfusun talep ettikleri kültürel ve sosyal hakların, dil ve eğitim sorunlarının hayata geçirilmesi yolunda adımlar atılması ve bölge insanının iş-aş sorununa çözüm olacak yatırım projelerinin birbiri ardından hayata geçirilmesi olacaktır. Bu bölge insanının kendisini "eşit vatandaş" görmesine yol açacaktır.
Liderleri Abdullah Öcalan'ın yurt dışında ele geçirilip, ülkede hapsedilmesinden bu yana on yıl geçmesine karşın, PKK sorununda çözümde önemli adımların atılamadığını görüyoruz. Uygulanan mücadele yöntemi eksik kalmış ve sonuç vermemiştir. O nedenle farklılıklar içeren yeni mücadele yöntemine ihtiyaç vardır.

O yöntemi doğru olarak saptayabilecek olanlarda dün şehit cenazesinde birlikte saf tutanlardır. Onların bir araya gelmeleri, bugüne kadar uygulanan mücadele yönteminin eksikliklerini önyargısız saptadıktan sonra, dünyada bu tür örgütler karşısında başarıya ulaşmış mücadele yöntemlerini de gözden geçirerek yeni bir mücadele yönteminin yol haritasını yine ön yargısız ve birlikte saptamaları gerekir. Bu dönemde soruna devletin iktidarıyla muhalefetiyle bütün kadrolarının ortak çözüm arayışında bulunmaları en önemli konu olacaktır.
Gaziantep'teki hain saldırının, bana hatırlattığı düşünceler bunlardır. Toplumsal tepkiyi örgütlemek için de, yeni ve çözüm getirecek mücadele yönteminin doğru yol haritası için de cenaze törenindeki beraberliğin hiç vakit kaybetmeden çözüm arayışı için yaratılması gerekir…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar