Toplam kredilerde KOBİ’lerin payı büyürken
Çeyrek asırda KOBİ’lerin banka kredilerindeki paylarıyüzde 4’lerden yüzde 20’lerin üzerine çıkmış durumda. 2017 yılında da 2 trilyon 135 milyar liralık kredinin 513 milyar liralık bölümünü KOBİ’ler kullanmış durumda. KOBİ’ler açısından bu kredilerein daha sağlıklı sonuç vermesi için büyüme ve işbirliklerini teşvik edici uygulamaların devreye sokulması önemli olacaktır.
Türkiye’de uzun süre toplam krediler içersindeki payları yüzde 4’ler seviyesinde olan KOBİ’lerin 2017 yılında 2 trilyon 135 milyarlık kredi içersindeki payları 513 milyar liraya yüzde 24’e yükselmiş durumda.
Arkadaşımız Ece Ceyhun’un haberinde 2016 yılında kredi hacmi 141 milyar artarken, 2017 yılında yaklaşık iki katı 281 milyar artış göstererek 2 trilyon 135 milyar liraya yükseldiği bilgisi yer alıyor. 2017 yılındaki 281 milyarlık kredi artışının 214 milyar liralık bölümünü kurumsal krediler oluşturuyor. Artışının 82 milyarlık yüzde 38’lik bölümünü KOBİ’ler , 132 milyar liralık yüzde 62’lik bölümünü ise büyük işletmeler kullanmışlar.
BDDK verilerine göre geçen yıl krediler yüzde 25 oranında aratarak 2 tnilyor 135 milyar seviyesine çıkarken, mevduat yüzde 11 oranında artarak 1 trilyon 300 milyar olarak gerçekleşmiş.
Bu da bankacılık sektörünün topladıkları mevduatın üstünde kredi kullandırdıklarını ortaya koyuyor. Sektör bunun için dış kredi kullanarak bu imkanı elde edebiliyor.
KOBİ kredilerinde son çeyrek asırda önemli artış oldu, Yüzde 4’lerden yüzde 20’lerin üzerine çıktı. Bunda KOBİ’lerin genellikle borçlarına sadık olmaları da rol oynadı. Yaşanan zor dönemlerde dahi KOBİ kredilerinde batık oranları yüzde 3-4’ler seviyesinin üstüne çıkmadı.
KOBİ kredilerindeki bu hızlı artışın nedeni de bankaların bunu görerek KOBİ’lere dönük yeni uygulamalara girerek onları krerdi kullanmaya teşvik etmelerinden kaynaklandı.
KOBİ kredilerinde batık oranlarının yüksek odlduğu alan mikro işletmeler olarak karşımıza çıkayor. O-9 kişinin çalıştığı bu işletmeler uzun yıllar kredi kullanmaz, öz sermaye ile işlerini döndürmeye çalışırlardı. 2000’li yıllarda bankacılık sektörünün yeni uygulamaları ile bu KOBİ’lerde de kredi kullanımı başladı.
Ancak, takipteki alacaklar ve batık krediler, bu mikro işletmelerin batık kredi oranının diğer KOBİ’lere göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Bu da rekabetçilik özelliği düşük olan bu KOBİ’ler için işbirliği ve birleşme projelerine hız verilecek projeler geliştirilmesini zorunlu kılıyor.
Ekonominin kılcal damarlarını oluşturan KOBİ’lerin büyüklük oranlarına baktığımızda, mikro ve küçük oranlı KOBİ’lerin, KOBİ’ler içersinde büyük yer tuttuğunu görüyoruz. O nedenle KOBİ’leri kredilendirirken, onların birleşmeler ve işbirlikleriyle büyümelerini özendirici çalışmalara da ihtiyaç olduğu görülüyor. KOBİ’ler kredilendirilirken bankaların buna uygun projeler geliştirmesi işbirlikleri ve ortaklıkları özendirmesi olumlu sonuç verecek, KOBİ kredilerinde batık oranının artmasını önleyacaktir.