Toksik iş yerleri

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Bir olay

Bir çalışan, çalışma koşullarından şikâyet ederek intihar etmiş. Bir kişi daha intihar edince dışardan bir danışmanlık firmasına, psikologlar aracılığı ile organizasyondaki durumu inceletmişler. Saptanan durum şok edici olmuş. Çalışanların %39’unun çalışma koşullarından dolayı fiziksel ve psikolojik hastalıklar edindiği görülmüş. Bu rapor üzerine beş üst düzey yöneticisi istifa etmiş. Bu olayı duyan bazı kişilerin hemen şöyle yorum yapacaklarından eminim. “İşte kapitalizm böyle bir şey... Para hırsı böyle bir şey... İnsanları insanlığından çıkarır. Daha fazla para kazanmak için duyulan hırs öylesine bir baskı ortamı yaratır ki, bu baskıya dayanamayanlar da ya hasta olur, ya da intihar eder.” Evet, bu söylenen, bazı ticari şirketler için doğru olabilir. Ama bu olaydaki organizasyon böyle bir ticari şirket de değil. Amacı kâr olmayan bir organizasyon: Uluslarası Af Örgütü “Amnesty International”.

Amnesty International

Amnesty International, bütün dünyada insan haklarının korunması için çalışan bir organizasyon. Kuruluşu 1961 yılına dayanıyor. Bir İngiliz avukat, Peter Benenson, Portekiz’de “özgürlüğe” diye kadeh kaldırdıkları için hapse giren iki öğrenci için The Observer gazetesinde bir makale yazmış. Bu makale büyük ses getirmiş. Ve dünyanın birçok yerinde basılmış. O günden beri de, Uluslararası Af Organizasyonu tüm dünyada insan hakları savunuculuğuna soyunmuş bir kuruluş. Misyonlarını şöyle tanımlıyorlar: Ne zaman ki, vicdan özgürlüğü dolayısıyla hapsedilen son tutuklu serbest bırakılır; ne zaman ki, son işkence odası kapanır; ne zaman ki, Birleşmiş Milletlerin İnsan Hakları Deklarasyonu dünya hakları için bir gerçek olur, o zaman misyonumuz tamamlanmış olacak.

Toksik iş ortamı

Gördüğünüz gibi, Uluslararası Af Örgütü, amacı yüksek değerler olan bir kuruluş. Ama çalışanlarını hasta edecek, hatta intihara sürükleyecek, insan haklarına aykırı bir organizasyon kültürü oluşmuş. Kuruluştaki iklimi incelemek için yapılan mülakatlarda çalışma ortamı için kullanılan terim “Zehirli” (Toxic) olmuş. Peki ortamı böylesine zehirleyen nedenler nelermiş? Tepe yönetiminin davranışlarından başlayan bir yığın yanlış uygulamalar. Çalışanların iş yükü çok fazla imiş. Yapılan şikâyetlere tavır ise :“Böylesine kutsal misyonu olan bir organizasyon için çalışıyorsunuz. Bunun için acı çekmek, sıkıntılara katlanmak gerekir” Herkesin önünde çalışanları küçük görmek ve aşağılamak da bazı yöneticilerin çok rastlanan bir davranışı imiş. İnsan kaynakları yönetiminde de insana önem vermeme tavrı, uygulamalara yansımış. İşe alımlarda, terfi ve atama işlemlerinde nepotizm, adam kayırma ve ayırımcılık, görülen uygulamalar listesine girmiş.

Toksik iş ortamının zararları

Uluslararası Af Örgütü’ndeki olayı, bir örnek olarak anlatmak istedim. Buradaki çalışma ortamı gibi ve veya daha kötüsü olan kuruluşlar, şirketler var dünyada. Bu ortamları yaratanlar, o organizasyonun yöneticileri ve bu yöneticilerin davranışları. Ne kadar haksız ve yanlış… Toksik iş ortamları çalışanlara ve organizasyona zararlı. Böyle ortamlar çalışanı huzursuz ve rahatsız ediyor. İnsanlar bir yere çalışmak için geldiklerinde mutsuz olmak istemiyorlar. “Bak paranı alacaksın. Bunun karşılığında da cefa çekmeye hazır ol” diye bir tavrı hak etmiyorlar. Evet, insanları para vererek çalıştırıyoruz. Ama kölelik devri geride kalmış bir uygulama. Yaşam dediğimiz şey çok kısa. Emekliliğe kadar geçen yılların büyük bölümü işte geçiyor. Bu bölümün de zevkli geçmesi gerekir. Eğer böyle geçmezse kişiler o yerden ayrılıyor. Ya da çalışırsa isteksiz çalışıyor. İşte bu durumda da organizasyona olan maliyet gündeme geliyor. Yaratıcılığın çok büyük önem taşıdığı bir devirde yaşıyoruz. Dünyanın en yetenekli kişilerini de işe alsanız, onların yaratıcılıklarını kullanacakları huzurlu ortamlara ihtiyacı vardır. Toksik ortamlarda yaratıcılık maya tutmaz.

Sonuç;

Toksik maddeler sağlık için zararlıdır. Toksik ortamlar da hem çalışanlar hem de organizasyon için zararlıdır. Balık baştan kokar. Organizasyonları zehirleme işi tepedeki yöneticiden başlar ve alttaki yöneticilerle devam eder.

Organizasyonunuzun çalışma ortamındaki “zehir” oranı sizce nedir?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019