Tohum desteği arttı
Tarımda hareketli günler. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi yeni bir dönem başladığını açıkladı. "Bugün yürürlüğe giren kanunlarımızla, bitkisel ve hayvansal üretimde etkin bir planlama yapacağız. Gıda arz güvenliğiyle ilgili olası riskleri minimize edeceğiz. Üretimde sürekliliği sağlayacak ve verimliliği artıracağız.
Kanun, ormancılıkta önemli düzenlemeleri de içeriyor. Orman köylüsü ormandan sağlanan gelire ortak olacak. Orman yangınlarında hayatını kaybedenler şehit statüsünde olacak. Dijital uygulamaları güçlendirerek ormanlarımızı daha etkin koruyacağız" dedi. Yürürlüğe giren kanunla, Türkiye'de lif ve tohum amaçlı üretilen kenevirde de yeni bir dönemin başladığını söyledi bakan. Artık TMO kontrol ve denetiminde tıbbi amaçlı kenevir üretimi yapılabilecek.
Bir diğer gelişme deprem bölgesindeki illerde sertifikalı tohum desteğinin yüzde 100 artırılması. Hububatta dekar başına 50 lira olan destek 100 liraya çıktı. Ayrıca su kısıtı olduğu Bakanlıkça tespit edilen 11 il ve 52 ilçede, yağlık ayçiçeği ekiminde sertifikalı tohumu kullanan üretici dekar başına 135 lira desteklenecek. Biz de hayırlı olsun diyelim bu yeni dönemin açılışına. Umarım artık üretici ve tüketicinin halinden memnun olmasının sağlanacağı bir döneme gireriz.
Aile işletmeciliğine dönüş
Kiminle konuşsam aile tarımını anlatıyor. Bir nevi eski günleri yad ediyoruz. Aile işletmeleri giderek azalıyor. Bir zamanlar, çoğunluk onlardı. Kendi tarlasıyla uğraşan, evinin yanında 5-6 hayvanı olan, kendine yeten fazlasını da civardaki alıcılara satan üreticiler vardı. Artan maliyetler köydeki aileleri parçaladı. Gençler çalışmak için şehirlere geldi. Köyde kaldıysa birkaç yaşlı aile üyesi oyalanıyor.
Oysa tarımın yapı taşı aileler. Kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar öncelikle. Yakın çevresinin de. Bir şekilde piyasa dengede tutuluyor. Büyüklerin ani fiyat hareketlerinden koruyor kendisini de etrafını da. Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin ile sohbet ettik. Aile işletmeciliğini anlattı Keskin.
Bu sistemin desteklenmesi gerektiğini Avrupa'da böyle yapıldığını söyledi. Giderek büyüyen bünyesinde 30-40 bin baş hayvan olan işletmelerin yönlendirici etkisinden bahsetti. Bu saatten sonra köye dönüş ancak büyük bir destekle sağlanabilir. Tabii ekonomik koşullar nedeniyle şehirde yaşayamayanların tersine göçü ayrı bir konu.
"Kadınlar pes etmemeli"
Depremin merkezindeki ilde Kahramanmaraş'ta bir kadın girişimciyle konuştum; Cennet Polat'la. Mantar üretimiyle başlamış işe. Herkes bu işi yapamazsın derken o kolları sıvamış. İlk yıl sadece 3 mantar çıkmış toprağın üstüne. Ve o üç mantar ona güç vermiş. "Kadınlarımız tarım dahil her sektörde hiçbir zaman pes etmemeliler. Tıpkı o 3 mantarın vazgeçmeme sebebim olduğu gibi.
Ayrıca üretimi yaparken gelenekten vazgeçilmemeli evet ama her yapılan ürüne yenilikçi bir ruh katılmalı. Çünkü biz kadınız, biz farklıyız ve biz dokunduğumuz her şeyi güzelleştiririz" diyor. Depremde herkes gibi onun da "dünü" gitmiş. Ama "6 Şubat felaketini değiştirme gibi bir şansımız yok. Şu an yapmamız gereken, anda kalıp geleceği planlamak ve tekrar daha da güçlenerek ayağa kalkmak" diyor üstüne basarak.