TOBİN...

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

Bu aralar Tobin Vergisi yine gündemde. TCMB bu konuda çalışma yapıyor haberleri var. Üstelik sadece Türkiye'de değil, yurtdışında da öyle. Tobin, meşhur vergiyi Bretton-Woods sonrası 1972 yılında önermişti ve başlangıçta "diyelim ki yüzde 0,5" şeklinde ifade etmişti. Brezilya 2009 ekim ayından bu yana yüzde 2 olarak uyguluyor.

Tobin vergisi başlangıçta kurdaki dalgalanmalara karşı tipik bir 1971 sonrası önlemi şeklinde sunulmuştu. Zamanla her tür sermaye hareketine uygulanabilir hale geldi. Bu konu dönem dönem tartışmaya açılır. 1990'ların ortasında da Tobin'in yorumuyla "tekerleğe atılan kum" şeklinde Dünya Bankası literatüründe yer almıştı. Asya Krizi sonrası konuşan Tobin, hem büyümenin reel olduğunu, hem de bu ülkelerin sermaye hareketlerine fazla açık olmalarının sorunun özünde yattığını savunarak Tobin vergisini 1971'de önermiş olmasının o zaman  için bile doğru olduğunu ifade etmişti.  "Sermaye piyasalarında dönen miktarın o zaman günde 70 milyar dolar olduğunu, Asya Krizi sonrasındaysa bu miktarın 1500 milyar dolara çıktığını düşününce Tobin vergisi önerisinin yeniden ilgi çekmiş olması şaşırtıcı değil" demişti. Ancak bu öneri ortaya atıldığı günden beri tartışılan bir öneri. Tobin ticaret gibi görünen mali işlemlerin nasıl ele alınacağını bilmediğini de söylemişti. Örneğin, spekülatif amaçlı "gürültü ticaretini" (noise trading) likidite amaçlı alım-satımdan nasıl ayırmak gerektiği bir soruydu. Örneğin Spahn vergisi Tobin vergisinin bir versiyonu olarak kura spekülatif saldırı zamanlarında devreye girecek yüksek bir tarife ve normalde düşük bir oran öneriyordu. Bir açıdan Tobin vergisi fikir olarak uzun bir geçmişe sahip ve ondan ilham alan uygulamalar yok değil.

Burada sorunlar şunlar: (1) Optimal Tobin vergisi oranı nedir? (2) Verginin zamanlaması ve uygulanacağı işlem türleri nelerdir? (3) Vergiden kaçmanın yolları olduğu açıktır. Finansal mühendislik bugün bu işi kolay hale getirmiştir. (4) Pek çok işlem gün içi kapanmaktadır ve merkez bankalarında veya ilgili otoritenin kayıtlarında işlemin neti görülmektedir. İşlem vergisi netten mi, brüt işlemlerden her iki tarafa da mı konacaktır? (5) Vergi konulurken gelir maksimizasyonu hedefi de gözetilecek midir? (6) Dış açık veren ülkelerde uygulamada yapılabilecek bir hata daha büyük dalgalanmalara yol açabilir mi? (7) Vergi etkili olabilecek midir? Çok daha fazla ağırlık taşıyan faktörlerin yanında yüzde 1-3 oranında bir işlem vergisi kurun değerlenmesine engel olabilecek midir? Örneğin Brezilya kur verileri Tobin vergisi uygulaması sonrası belirgin değer kaybına işaret etmiyor. (8) Verginin varlık fiyatları ve kur volatilitesi üzerindeki etkisi ne olacaktır? Çalışmalar net bir sonuca işaret etmiyor. (9) Verginin hisse senedi veya türevler yerine sabit getirili enstrümanlar üzerinde daha fazla etkili olması mümkündür. Bu istenmekte midir?  Örneğin İsveç uygulaması sonuçta kamunun borçlanma maliyetini artıran bir etki yapmış görünüyor. (10) Vergi "Ricardocu denklik" gösterecekse gelecekteki vergi ödemelerinin kapitalizasyonu bugünkü menkul kıymet değerini aynı oranda düşürecektir. Bu istenmekte midir?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019