TOBB toplantıları: “Körün fili tarifi mi?”…

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA nevzatsaygilioglu@atilim.edu.tr

Öncelikle şunu belirtelim. Yazının başlığı TOBB’u rahatsız etmesin. Söylemek istediğimiz şey farklı. Onun için yazıyı sonuna kadar okuma zahmetine katlanmak gerekiyor. Geçtiğimiz hafta TOBB, 8. Türkiye Sektörel Şura Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. İki gün boyunca ve saatlerce devam eden toplantılara Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 7-8 ilgili bakan katıldı.

60 kadar reel sektör meclisi 5’er dakika içerisinde 5’er konusunu, sorununu veya önerisini dile getirdi. 
Aslında bu toplantı formatına Başbakan Davutoğlu yabancı değildi. Zira daha önce ilkin turizmcilerle toplanmıştı, sonrasında da müteahhitlik kesiminin tüm temsilcisi ağır topları bir araya getirmişti. Bu toplantılara da 7-8 bakan katılmıştı ve her biri saatlerce sürmüştü. 

TOBB tarafından düzenlenen bu toplantı kime ne getirdi? Daha doğrusu toplantı serisinden kim kazançlı çıktı, kim tabir yerindeyse çırak çıktı?... 

Dilerseniz konuya 3 boyutlu bakalım. 
• Hükümet ve özellikle yeni Başbakan boyutu, 
• TOBB yönetimi boyutu, 
• Sektör temsilcileri boyutu. 

Öncelikle TOBB yönetimi açısından konuyu irdeleyelim. TOBB, kendisi açısından olması gerekeni yaptı ve iyi de yaptı. Özel sektörün en üst meslek örgütü olarak tüm sektörleri bir araya getirdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, zaten bu konularda çok tecrübeli ve aynı zamanda başarılı. Bu tür büyük organizasyonlara her zaman öncülük etmiş ve başarılı da olmuştur. Yurt içinde ve yurt dışında bunun sayısız örneği var. 

Daha da önemlisi, TOBB, seçim öncesinde tüm sektörler ile siyaset arasında köprü oldu, iş dünyasının sorunlarını dile getirmesine platform veya fırsat oluşturdu. 

Hükümet ve özellikle yeni Başbakan açısından konuya bakalım. Başbakan, öncelikle reel sektörü tanımak ve öğrenmek adına onların konularına yöneliyor, bu çerçevede özel sektörün çeşitli kesimlerini ayrı ayrı veya topluca dinliyor. Onların sorunlarını anlamak ve çözümler üretmek istiyor. Başbakan Davutoğlu’nun bunu istemesi ve yapması en doğal hakkı. Sanki görücüye çıkıyor gibi. 

Esasen; konunun siyasi boyutunu da göz ardı edemeyiz. Seçim ortamına girmiş ülkede özel sektörü toplamak ve onları dinlemek iş dünyasının oylarını devşirmekten veya güçlerini arkasına almaktan başka bir şey değil. Seçim arifesinde özel sektöre şirin görünme çabası… 

Merak ediyorum. Başbakan bu toplantılar serisinin sonunda konulara ve sorunlara hakim olabildi mi? Yoksa önünde bir sorunlar yumağı mı oluştu?... 

Gelelim sektör meclislerinin temsilcilerine… 60 dolayında sektör meclisinin temsilcileri bu toplantı için Ankara’nın yolunu tutmuş. Sadece 5 dakika konuşabilmek için belki de her biri en az 5 gün çalışmış. “Bir umut” demiş, yollara düşmüş. 

Ancak; herkes çok iyi bilir ki bu tür toplantılarda her şey çok net veya ters şekilde söylenmez, hatta konuşulacak konular önceden belirlenir. Burası Türkiye!... Demokrasi denen şeyin kontrollü veya bize özgü olduğu ülke. Her neyse… Dolayısıyla sektör temsilcilerinin sunumlarının sansürlü olduğunu söylersek yanılmamış oluruz. 

Basına da yansıyan söylenenlere ve yazılanlara bakınca, her sektör temsilcisi kendi sorununu öncelikli olarak dile getirmiş. Kimileri vergiden dert yanmış, kimileri teşvik demiş. Her biri kendisi açısından konusunu ve sorununu irdelemiş, bazıları da çözüm önerileri getirmiş. 

İşte tam bu noktada şunu söyleyebiliriz: Sektörler, “filin körü tarifi” gibi konunun veya sorunun neresinden tutmuşlarsa onu tarif etmeye çalışmışlar. İşte yazının başlığı bu nedenle atıldı. 

Ancak; unutmamalıyız ki Türkiye artık yapısal sorunlar girdabına girmiş durumda. Bu sorunların bir kısmı temel, bir kısmı da türev sorunlar. Yani bir sorunun ürettiği diğer sorunlar. Sorunlara bakıyorsunuz: mevzuat, bürokrasi, mali yükler, finansman gibi başlıklar öne çıkıyor. Bazıları da küresel rekabet, Ar-Ge, innovasyon gibi başlıklar altında sıralanıyor. 

Dolayısıyla çözümler zor ve zaman alıcı!... 

Bu noktada TOBB’a bir önerimiz olacak. TOBB, bu söylenenleri toparlayıp sınıflandırıp hükümetin dönüşüm programlarında belirttiği başlıklar içinde sistematize edebilir mi? Seçimlere kadar bir strateji metni çıkarabilir mi? Seçim sonrası için zaman kaybetmeden şimdiden TOBB yol alabilir mi? 

Kendi kadrosu, TEPAV, TOBB Üniversitesi ve dışarıdan üniversitelerden ve hatta kişilerden alınacak destekle bunu yapmak hiç de zor değil. 

TOBB’a yakışan yöntem bu olsa gerek…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar