TL'nin reel değeri ekimde en düşük ikinci düzeye indi
Merkez Bankası 2003 yılını esas alarak Türk Lirası'nın gerçek değerini ortaya koymak amacıyla reel efektif döviz kuru hesaplıyor. Baz yılı olan 2003'teki ortalama 100 kabul ediliyor. Eğer endeks 100'ün üstüne çıkarsa bu durum Türk parasının reel anlamda değerli olduğunu gösteriyor. Endeksin 100'ün altına inmesi ise Türk parasının reel anlamda değer yitirmiş olduğuna işaret ediyor.
Reel efektif döviz kuru hesaplanırken Türkiye'nin dış ticaret yaptığı ülkelerin dövizleri, ticaretimizdeki ağırlıkları ölçüsünde dikkate alınıyor. Kuşku yok ki hesaplamada ilgili ülkelerin enflasyonları da göz önünde bulunduruluyor. Hesaplamaya çok sayıda döviz giriyor olmakla birlikte Türkiye dış ticaretini ağırlıklı olarak dolar ve euro cinsinden gerçekleştirdiği için reel kur hesabında bu dövizlerdeki değişim haliyle büyük etki yapıyor.
2003 yılı 100 kabul edilerek başlatılan reel efektif döviz kuru hesaplamasında bu yılın ocak ayında 87.55'e inilmişti. Bu, Türk parasının reel olarak 2003'ten beri indiği en düşük düzeyi gösteriyor. İşte ikinci en düşük düzey de geçen ay oluştu. Reel efektif döviz kuru ekim ayında 87.96 oldu.
Reel kur kasımda dibe oturacak
Reel efektif döviz kurunun dış ticaretimizdeki ağırlıklarından dolayı büyük ölçüde dolar ve euro dikkate alınarak hesaplandığını belirtmiştik.
Geçen ayın ortalamasında dolar 3.66, euro ise 4.31 düzeyindeydi. Dikkat edelim, bu değerler ay ortalamasını gösteriyor. Ekim sonuna doğru belirginleşen kur artışı bu ay da sürüyor. Hatta Merkez Bankası dün bir hamle yapma gereği duydu. Bu hamle sonrası kur bir miktar geri çekildi ama hala ekim ayı ortalamasının çok çok üstünde seyreden değerlerle karşı karşıyayız.
Kasım ayının ilk bir haftası dolarda 3.81 ile euroda ise 4.44 ile geçildi.
Ekim ayı ortalamasında sepet kur 3.99 düzeyinde bulunuyordu. Kasımın ilk haftasında oluşan sepet kur ise 4.12 düzeyinde. Yani ekim ayı ortalamasına göre yüzde 3'ün üstünde bur artış var.
ABD ve AB'de kasım ayında hangi düzeyde fiyat artışı olacağını bilemeyiz tabii ki ama çok yüksek oranlar söz konusu olmayacaktır. Yani, karşı ülkelerde, şu haliyle yüzde 3 dolayında oluşması muhtemel kur artışını törpüleyecek bir enflasyon oluşması beklenmemektedir. Bizdeki enflasyon ise kasım ayı itibariyle yüzde 0.9 dolayında tahmin edilmektedir.
Enflasyonun yüzde 0.9 olduğu bir ayda kur yüzde 3'ten fazla artarsa, bu durum ulusal paranın önemli ölçüde değer yitirmesi anlamına gelecektir.
İşte bunun sonucunda da ekim ayında 87.96 ile şimdiye kadarki en düşük ikinci düzeye inmiş olan reel efektif döviz kuru bir miktar daha gerileyecektir. Reel efektif döviz kuru endeksinin, kasımda ocak ayındaki düzeyin de altına inmesi ve "en düşük" rekorunu kırması sürpriz olmayacaktır.
Merkez'in hamleleri
Doların hızlı bir artış eğilimine girerek 3.90'a dayanması üzerine Merkez Bankası'ndan iki hamle geldi. Merkez Bankası ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin, kredinin vadesinde ödenmesi halinde sabit bir kurdan gerçekleştirilmesine olanak tanıyan bir düzenlemeye gitti. Buna göre 1 Şubat 2018 tarihine kadar, bu tarih de dahil olmak üzere, vadesi dolacak söz konusu krediler dolar için 3.70, euro için 4.30, sterlin için 4.80 kuru kullanılarak TL olarak ödenebilecek.
Merkez Bankası ayrıca rezerv opsiyonu mekanizmasında da değişikliğe gitti.
Yapılan bu operasyonlarla piyasaya 1.5 milyar dolar dolayında bir döviz likiditesi sağlanmış olacağı belirtiliyor.
Düzenlemeler piyasaya bir nebze olsun soluk aldıracak kuşkusuz. Ama bu soluklanma bizi ne kadar ve ne zamana kadar rahatlatacak, bunu da zaman gösterecek.