TL yılbaşından buyana TÜFE'e yöre yüzde 9.1 ÜFE'ye göre yüzde1
Yapılan hesaplamalara göre Türk Lirası, yılbaşından buyana(6 ayda) TÜFE'ye göre yüzde 9.1 oranında, ÜFE'ye göre yüzde 11.1 oranında değerlendi.
Türk Lirasının değeri tartışılırken öncelikle ihracat gündeme geliyor.
İhracatçıların değerli Türk Lirası karşısında rekabet güçlerini yitirdikleri söyleniyor.
Tabii ki değerli Türk Lirası ihracatçıları üzüyor. Fakat daha da önemlisi Türk ekonomisini çökertiyor.
Döviz bolluğu nedeniyle ucuz ithalatın, yeli üretimi nasıl caydırdığını çok kişi fark edemiyor.
Halbuki ÜFE'ye göre Türk Lirasının yüzde 11.1 oranında değerlenmesi demek, yılın ilk 6 ayında yerli üreticinin döviz ile içeriye giren mallara karşı yüzde 11.1 oranında rekabet gücünü kaybetmesi demektir.
Bu durumda hemen itiraz yükselir. "Efendim yerli üretici de ona göre verimliliği artırsın,maliyeti düşürsün,kârlılıktan vazgeçsin" denilir.
Anadolu'da bir söz vardır: "Bekara hanın boşamak kolay gelir" derler. Üretimin ne olduğunu bilmeyenler için de verimi artır,maliyeti ucuzlat,kârı azalt demek aynı şekilde kolaydır.
Dikkat buyurunuz , devamlı yatırımların artması beklenir. Fakat son yıllarda alış veriş merkezi,konut türü yatırımlar dışında ekonomik boyutda yatırım yapılmıyor.
Gözlerimiz yollarda yabancı yatırımcı bekliyoruz.Onlar da gelmiyor. Yerli yatırım/yabancı yatırım fark etmez. Eğer yerli yatırımcı kazanamıyor ise yabancı da kazanamaz. Yerli girdi ile yabancı girdi arasındaki fark, yerli girdi aleyhine yüzde 11.1 oranında büyüyor ise, böyle bir ekonomide yatırım ve üretimin sürdürülmesi imkansız hale gelir.
Para faize yönelemeyeceğine göre , gayrımenkule yönelmeye başlar. Sonra da insanlar , işsizlik neden artıyor, fakirlik neden sona ermiyor diyerek üzülür.