TL TL olalı böyle zulüm görmedi!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Döviz kurunun sabit olduğu ya da bir bant içinde götürülmeye çalışıldığı ve merkezi otorite tarafından belirlendiği dönemleri kastetmiyoruz. Bizim kastımız, bugünkü sistem, bugünkü sistemde olanlar, yaşananlar. 

Dalgalı kur uyguluyoruz değil mi; TL’nin değeri arz ve talebe göre serbestçe belirleniyor. İşte bu sistem içinde TL’nin zulüm görmekte olduğundan söz ediyoruz. Nereye gideceğini bilemiyor TL. Sarhoş gibi. Bir sürü yönden çekiştiriliyor. Eskiden öyle miydi, aylarca sabit tutulur, sonra bir gece bir karar alınır ve devalüasyon yapılır, olur biterdi. Sonra gelsin zamlar. Zıplayıverirdik yerimizden, kızgın tavaya atılan kurbağa gibi. 

Sonra oluruna bıraktık, kendi kendine, serbestçe oluşsun TL’nin değeri dedik. İşte bu süreçte öyle bir çekiştirilir oldu ki paramız, her gün zulüm görüyor zavallı! 

Siyasetçiler bir yandan, iş alemi bir yandan. En az sesi çıkanlar da, aslında bu konuda karar alması, uygulaması gereken bürokratik kademeler. 

★ ★ ★ 

“Hiçbir şekilde TL’nin değer kaybetmesine taraftar değilim. Güçlü Türk Lirası benim kişisel meselem. Niye paramızın değeri düşürülsün ki? Biz bu noktalara, değerli paramızla geldik. Aksine dünya paralarını etkileme gücüne sahip bir paraya sahip olmamız çok önemli. Ben, dünyadaki diğer para birimlerini etkileme gücü olan Türk Lirası’nın ekonomiye daha büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.” 

2010 yılının eylül ayı. Dönemin Başbakanı Erdoğan, medya yöneticileriyle yaptığı toplantıda dile getiriyor bu görüşleri. Güçlü TL mesajı veriyor, ihracatçıların “TL biraz değer yitirse” şeklinde özetlenebilecek taleplerine de adeta ket vuruyor. 

Erdoğan’ın faiz konusundaki tutumu ise bugünküyle aynı. Bugün ne diyorsa o zaman da benzer görüşleri dile getiren Erdoğan, Merkez Bankası’nın faizi düşük tutması gerektiğini ifade ediyor. Ama o zaman Merkez Bankası’na karşı şimdiki sertlikte değil açıklamalar. 

Ama, bir yandan faizin düşük tutulması, diğer yandan da TL’nin güçlü seyretmesi... İşte o pek bir arada olamıyor. 

★ ★ ★ 

Birkaç ay önceydi, Başbakan Yardımcısı Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a brifing vermesinden sonra, faiz konusu Erdoğan’ın ifadesiyle “tatlıya bağlanmıştı”. 

Bu görüşmeden sonra üstündeki baskıdan biraz olsun kurtulan Merkez Bankası, son iki PPK toplantısını rahat yapmış ve faize dokunmamıştı. 

Ama anlaşılan tatlının şerbeti azalıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta sonu MÜSİAD toplantısında yaptığı konuşmada yine faiz konusuna değindi ve “Başaracağız bu işi” dedi. Gelecekteki bir güne işaret ediliyordu. 

Bir gün... Yani ne zaman, yani ne olunca, hangi “engeller” aşılınca. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ortadan kaldırılınca mı, yoksa Merkez’in yönetimi Saray ne derse onu yapacak şekilde oluşunca mı? Ama faiz-döviz ilişkisi de ortada. Faiz düştüğünde, hatta düşeceği ima edildiğinde... Hatta hatta artırılmasının daha iyi olacağı düşüncesi hakimken sabit tutulduğunda... Döviz yükseliyor, güçlü TL’den eser kalmıyor. Geçen hafta sonu yaşandığı gibi. Bir artış beklenmediği halde, Merkez Bankası’nın faizi sabit tutmasından sonra dövizin birden tırmanmasına tanık olunduğu gibi... 

Bugünlerde papatya falı açılıyor adeta. 8 Haziran’da iktidar koltuğunda hangi parti ya da partiler olacak; AKP yine iktidarda olursa bu sefer ekonominin dümenine kim ya da kimler geçecek ve nasıl bir ekonomi politikası izleyecek, tahmin edilmeye çalışılıyor. Bu politikalar Merkez Bankası’nı tümüyle özgür bırakacak mı? Merkez, uluslararası gelişmeleri de dikkate alarak faiz politikasını özgürce belirleyebilecek mi? Yoksa tümüyle siyasi tercihlere bağlı bir faiz uygulamasına mı gidilecek? 8 Haziran’dan sonra ekonomiye kim hükmederse faiz artacak ya da düşecek? Yani temel soru bu. 

★ ★ ★ 

Erdoğan, TL’nin değeri konusunda doğrudan bir şey söylemiyor ama faizle ilgili görüşleri elbette TL’nin değerini etkiliyor. Merkez Bankası bugünkü düzeyden pek rahatsız değilmiş gibi görünüyor ya da görünmek durumunda kalıyor. 

İşadamları mı, diken üstünde olanlar sanki şu aşamada bir tek onlar. Vatandaş ise, “yavaş yavaş ısıtıldığı” için yanmakta olduğunu henüz pek hissedemiyor.


İktisat İşletme ve Finans-SSCI ilişkisi 

Bu köşede cuma günü yer alan yazımızda, İktisat İşletme ve Finans Dergisi’nin 30’uncu yıl etkinliğine yer vermiş ve o yazıda İİF’nin SSCI listesinde bulunduğunu aktarmıştık. Bazı okurlar, bu bilginin doğru olmadığını belirttiler. Konuyu İİF’nin Genel Yayın Yönetmeni Ali Bilge’ye aktardım. Ali Bilge, bu durumun henüz netlik kazanmadığını belirterek 2 Mart 2015 tarihinde İİF sitesinden yapılan açıklamayı hatırlattı. Bilge, SSCI’nın sahibi olan Thomson Reuters ile görüşmelerinin sürdüğünü ve sonuç hakkında kendilerine bilgi verileceğinin ifade edildiğini belirterek, “Olumlu- olumsuz bilgi geldiğinde durum ilan edilecektir. Sonuca göre de, SSCI’de endekslenmektedir, ifadesi kalkacak ya da kalacaktır” dedi. 

İktisat İşletme ve Finans’ta 2 Mart 2015 tarihinde yer alan konuyla ilgili açıklama aynen şöyle: 
“Kısa bir süre önce akademisyen bir arkadaşımızın uyarısı ile SSCI listesinden çıkarıldığımızı öğrendik. Ancak, dergiye ikaz, gerekçe ve çıkarılma tarihi bildirimi yapılmamıştı. Durumu ilan etmek üzereyken, SSCI sahibi olan Thomson Reuters şirketinden aradılar, Türkiye’ye geleceklerini, bizimle görüşmek istediklerini belirterek randevu talep ettiler. Bu görüşmenin şubat ayının son günlerinde yapılması planlandı. Bu nedenle durumu ilan etmeyi erteledik. Konunun esası üzerine yapılacak iletişimin sonuçlanmasını bekleme kararı aldık. 

27 Şubat 2015 Cuma günü Dubai’den gelen Thomson Reuters yetkilileriyle görüşme gerçekleşti. Toplantının sonucunda görüşme ve iletişimin bir süre daha sürdürülmesi şirket yetkileri tarafından ifade edilerek, durumun kesinlik kazanması için 2-3 haftalık süre istenmiş, bu süre sonunda konunun sonuçlanabileceği ifade edilmiştir. Hem basılı hem de elektronik sayfalarımızdaki ‘SSCI’da endekslenmektedir’ ifadesinin şu aşamada çıkarılmaması önerilmiştir. 

Dergimiz, sürecin kesinleşmesine yönelik iletişimi ve görüşmeleri sürdürmeye devam etmektedir. Görüşme sonuçları hakkında sitemizden bilgi verilecektir.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar