TL reel anlamda hiç bu kadar değersiz olmamıştı
Merkez Bankası'nın 2003 yılını baz alarak oluşturduğu reel efektif döviz kuru endeksi geçen yılın aralık ayında 84.70 olarak gerçekleşti. Reel kur endeksinde en düşük düzey 84.06 ile kasım ayında görülmüştü.
Türk parasının reel anlamda değersizliğini ortaya koyan bu gidişat zaten 2017 yılının tümünde çok belirgin biçimde kendini göstermiş bulunuyor.
Reel kur endeksi, 2017'nin tümünde yıl ortalaması bazında 88.83 oldu. Reel kur endeksi, yıl ortalaması bazında son üç yıl hariç hiç 100'ün altına inmemişti. 2015 yılı 99.50 ile geçildi, 2016'daki endeks 99.06 oldu, geçen yılı da biraz önce belirttiğimiz gibi 88.83 düzeyinden geride bıraktık. Ama bir kez daha vurgulayalım, 88.83 yıl ortalamasını gösteriyor, aralık ayındaki endeks 84.70 oldu.
Endekslerin açıkça ortaya koyduğu gerçek, Türk parasının reel olarak değersiz seyrettiği. Reel efektif döviz kuru Türk Lirası'nın yalnızca bir paraya karşı, örneğin dolara ya da euroya karşı olan değerini ortaya koymuyor. Hesaplama, Türkiye'nin dış ticaret yaptığı ülkelerin paraları dikkate alınarak ve ticaretteki paylar göz önünde bulundurularak yapılıyor. Hesaplamada Türkiye'deki enflasyonun yanı sıra ilgili ülkelerdeki enflasyon da dikkate alınıyor.
Yani reel efektif döviz kuru hesaplaması karmaşık bir hesaplama. Endeksin geçen yıl aralık ayında aldığı 84.70'e bakarak ve başlangıç yılı olan 2003'teki düzey olan 100'ü esas alarak buraya gelmek için Türk Lirası'nın ne kadar değer kazanması gerektiğini hesaplamak hiç de kolay değil.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. TL değersiz konumda ve reel efektif döviz kurunun bir anlamda dengeye gelebilmesi için paramızın değer kazanması gerekiyor.
Aralık ayında 84.70 olan reel efektif döviz kuru endeksini başlangıç düzeyi olan 100'e getirmek için örneğin aralık ayı ortalaması 3.85 olan doları kaç liraya indirmemiz gerekiyor?
Yoksa düzeltmeyi doları aşağı çekerek değil de, acaba başka türlü mü yapmalıyız? Bizde geçen yıl için yüzde 12'ye yakın oluşan tüketici fiyatlarındaki artış belki daha yüksek ve biz bunu iyi ölçemediğimiz için reel kur endeksi düşüyor.
Ama buna pek ihtimal vermemek gerektiği de ortada. Enflasyonu zaten yüzde 100 doğru ölçmek hiçbir ülkede mümkün değil. Yüzde 12 gerçekte biraz yukarıda da olsa, bu durum reel kur endeksinin böylesine gerilemiş olmasını izah etmeye yetmez. Hem enflasyon gerek Türkiye'de, gerek diğer ülkelerde tümüyle doğru ölçülüyor olsa bile reel kur endeksinde yine de artı ya da eksi sapmalar görülebilir. Nitekim bu durum Türk Lirası için geçmişte söz konusu oldu. Türk parası 2010 yılında, başlangıç yılı olan 2003'e göre reel olarak yüzde 20'nin üstünde değerliydi.
Piyasanın ne dediği önemli
Aslında reel efektif döviz kuru endeksinin ortaya koyduğu tabloya fazla da takılmamak gerek. Reel anlamda birçok gösterge başlangıç düzeyinin altında olabilir. Reel kayıp ya da kazançları biraz da "piyasa öyle takdir ediyor demek ki" diye okumak gerekir.
Piyasa da durup dururken bir değerde uzlaşmaya varmaz. Demek ki faiz gibi, ülke riski gibi etkenler devreye girmekte ve kur, dolar için söylersek bugünler itibarıyla 3.75-3.76 dolayında oluşmaktadır. Bu düzeyin reel olarak yüksek olması, yani TL açısından bir kayıp anlamı taşıması, önemlidir önemli olmaya da ve bir dizi sakınca yaratmaya adaydır da, bunu düzeltmenin yolu ekonomide güçlü olabilmekten, gereken kararları doğru bir şekilde zamanında almaktan geçmektedir. Herhangi bir ürünün gerçek fiyatı, alınıp satıldığı, işlem gördüğü fiyattır çünkü.