TL mevduatta vade uzar mı?
Merkez Bankası’nın politika faizinde aralıkta başlattığı indirim sürecinin bu yıl boyunca devam etmesi beklenirken, gündeme düşen şubat başında TL mevduatta “stopaj artırımı” sinyali, yüksek faiz getirisinin cazibesi dolayısıyla 2024’ün gözde finansal yatırım aracı olan mevduatta çözülme riskini de beraberinde getirdi.
Mevduat faizlerinin yıl boyunca değişmeyeceği varsayımına göre yapılan hesaplama bile 5 puanlık stopaj artırımının, birikimlerini mevduatta tutan özellikle küçük ve orta ölçekte yatırımcı kategorisindeki tasarruf sahipleri açısından dönemsel ve yıllık bileşik bazda önemli bir kayba yol açacağına işaret ediyor.
3 ay önce artırılmıştı
Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’nci maddesinde yer alan tevkifat oranlarında gidilen düzenlemeye ilişkin 1 Kasım 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Lirası mevduat ve fonlarda stopaj oranları 6 ay vadeli hesaplar için yüzde 7,5’ten yüzde 10’a, 1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 5’ten yüzde 7,5’e, 1 yıldan uzun vadelerde ise yüzde 2,5’ten yüzde 5’e yükseltilmişti.
Söz konusu oranların 31 Ocak 2025’e kadar geçerli olacağı hükme bağlanmıştı. Basına sızan iddialara göre, 6 aya kadar vadelerdeki mevduat hesaplarında stopaj oranının 31 Ocak itibarıyla 5 puan artırılarak yüzde 15’e yükseltilmesi bekleniyor.
Vadeli mevduatın yüzde 91’ini kapsıyor
Gündeme gelen 5 puanlık stopaj artırımı, bankalardaki toplam vadeli mevduatın neredeyse tamamına yakınını kapsıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) en son kasım itibarıyla açıkladığı aylık verilere göre bu tarihte toplam 11 trilyon 167,1 milyar lira olan yurt içi yerleşiklere ait Türk Lirası mevduat hacminin 9 trilyon 423,7 milyar liralık bölümünü vadeli mevduatlar oluşturuyor ve bunun da 8 trilyon 732,6 milyar liralık bölümünün vadesi 6 aya kadar. Buna göre yurt içi yerleşiklere ait her 100 liralık TL cinsi vadeli mevduatın 92,70 liralık bölümünün vadesi 6 ayı geçmiyor. Vadesi 6 aya kadar olan hesapların toplam yurt içi TL mevduat hacmindeki payı da yüzde 78,2 düzeyinde.
Anılan tarih itibarıyla yurt içi yerleşiklerde 6 aya kadar vadeli hesapların payı, gerçek kişilere ait mevduatta yüzde 93,4, resmi kuruluşlar mevduatında yüzde 96,6, ticari ve diğer kuruluşların mevduatında yüzde 91,3.
Aynı tarihte yurt dışı yerleşiklere ait 456,6 milyar liralık TL mevduatın 413,1 milyar liralık bölümünü vadeli mevduat ve vadelilerin de yüzde 72,5 oranındaki 299,6 milyar liralık kısmını vadesi 6 aya kadar olan hesaplar oluşturdu. Altı aya kadar vadenin gerçek kişi yurt dışı yerleşikler mevduatındaki payı yüzde 73,4, yurt dışı yerleşik ticari ve diğer kuruluşlar mevduatındaki oranı da yüzde 65,2 düzeyinde.
Buna göre bankalardaki TL cinsi toplam vadeli mevduatın hacmi 9 trilyon 836,8 milyar lira ve bunun yüzde 91,8 oranındaki 9 trilyon 32,2 milyar liralık bölümünü 6 aya kadar vadeliler oluşturuyor. Altı aya kadar vadeli hesapların bu tarihte 11 trilyon 623,7 milyar lira olan toplam TL mevduat içindeki payı da yüzde 77,7.
1 milyon TL’lik mevduat için hesaplama
Merkez Bankası’nın derlediği son verilere göre bankacılık sektörü ortalamasında bir aya kadar vadeli mevduatın yıllık basit faizi brüt yüzde 52,72, üç ay vadelinin yüzde 54,98 ve altı aya kadar vadeli mevduatın faizi de yüzde 43,64 düzeyinde bulunuyor.
Bir ay vadeli mevduatın halen yüzde 4,33 dönem getirisi yüzde 10’luk stopaj kesintisinden sonra net yüzde 3,9’a düşüyor ve 1 milyon TL’lik bir hesapta söz konusu vadenin sonunda yaklaşık 39 bin liralık faiz getirisi elde ediliyor. Stopaj oranı yüzde 15’e çıkarsa, aynı yıllık basit faiz oranıyla bir ay vadeliden elde edilecek aylık faiz geliri 36 bin 832 liraya düşecek. Buna göre bir ay vadeli mevduat öncekine göre 2 bin 167 lira daha az kazandıracak. İzleyen dönemde düşüşler beklenen faiz oranları hep aynı kalsa bile sürekli bir ay vadede çevrilecek mevduatın cari faizle yüzde 58,3 olan yıllık bileşik getirisi, 5 puanlık stopaj artırımı dolayısıyla yüzde 54,3’e düşecek ve tasarruf sahibinin getirisi 40 bin lira azalacak.
Halen yıllık basit faizi yüzde 54,98 olan üç ay vadeli mevduatın yüzde 12,2’lik dönemsel net faiz getirisi, 5 puanlık stopaj artırımı sonrası yüzde 11,52’ye düşecek ve üç ayda 122 bin lira yerine 115 bin lira dolayında faiz kazandıracak. Yıllık basit faizi yüzde 43,64 olan altı ay vadeli mevduatın şu an yüzde 19,29 olan net dönem faizi, stopaj 5 puan artarsa yüzde 18,22’ye, şu an yaklaşık 193 bin lira olan net dönem (altı ay) getirisi de 182 bin lira dolayına gerileyecek.
Halen bir, üç ve altı ay vadelerdeki mevduat hesaplarının, yeni dönemde giderek düşen faizler ve 5 puan daha yüksek olacak yeni stopaj oranı ile sürekli aynı vadelerle çevrildiği varsayıldığında, yıllık bileşik getiri bazında kayıp giderek büyüyecek.
Brüt getiri zaten azalacak
Beklenen stopaj artışı 6 aya kadar vadeli mevduatlar üzerinde yoğunlaşıyor. Bununla, belirsizliklerin önemli oranda azaldığı ve makroekonomik dengelenmenin yeterince oluştuğu varsayımından hareketle, 6 ayın üzerindeki vadeleri özendirerek mevduatta vadenin uzamasının hedeflendiği anlaşılıyor. Ancak bir yandan faiz indirimi süreci başlatıp, bir yandan da stopajın artırılması, vade uzatımı olasılığından çok TL mevduattaki fonlarda çözülme riskini beraberinde getiriyor.
Faiz indirimleri sürecinde, politika faizleri paralelinde cari faiz oranlarının düşmesi beklenen mevduatın brüt getirisi de zaten azalacak. Bu süreçte TL mevduatın gözden düşeceği ve buradan çözülecek fonların döviz, altın, yatırım fonları ve Borsa gibi alanlara kayacağı görüşü ekonomi çevrelerinde hâkim olurken, kaybı daha da büyütecek olan stopaj artırımı, bu hesaplardan çözülme eğilimine ivme kazandıracak ekstra bir faktör olarak değerlendiriliyor. TL Mevduattan çözülecek fonların dövize yönelmesi ise dolarizasyon riskini barındırıyor.
Stopaj artırımı piyasa fonlarını nasıl etkiler?
Vadeli mevduattan elde edilen faiz geliri de vergiye tâbi bir kazanç olarak değerlendiriliyor. Vadeli mevduat faizi üzerinden alınan gelir vergisi “stopaj” olarak adlandırılıyor. Bankalar, tasarruf sahibine faiz ödemesi yaparken bunun içinden stopaj kısmını keserek devlet kurumlarına aktarıyor. Devletin, mevduat sahiplerinden aldığı peşin vergi olan stopajın oranı, bankaların maliyetlerini değiştirmiyor ancak, tasarruf sahiplerinin elde ettiği net faiz gelirini değiştiriyor. Stopaj yükselince, tasarruf sahibi daha az net gelir elde edebiliyor, bu yüzden mevduatın cazibesi azalıyor.
Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 50’ye kadar yükselterek son aya kadar bu düzeyde tuttuğu 2024 yılının gözde finansal yatırım aracı, TL mevduat olmuştu. Banka’nın aralık ve ocak aylarında toplam 500 baz puanlık indirimle yüzde 45’e çektiği politika faizinde indirimlere yıl boyu devam etmesi ve gerçekleşecek indirimlerin krediler ve TL mevduatlar başta piyasa faizlerine yansıması bekleniyor.