TL faizler rekor düşüklerde, Borsa İstanbul zirvede...
Yavuzhan BAHAR / Finansinvest
Küresel borsalarda rekor kırma yarışı sürüyor. Önde gelen merkez bankalarının düşük faiz ve bol likidite politikalarını devam ettirmeleri ile ABD borsalarının tarihi zirvelerine yükselmelerinin ardından, bu hafta da krizle boğuşan Avrupa'nın öncü borsası Alman DAX endeksi de tarihi zirvesine yükseldi. Mevcut likidite bolluğunda alternatif yatırım araçlarının getirisinin sınırlı olması, paranın kâr beklentilerini aşan şirketlere yönelmesine neden oluyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise Arjantin, Malezya ve Endonezya'da da tarihi zirveler görülürken Hindistan başta olmak üzere diğer bazı Asya borsalarında da zirveye yönelim sürüyor.
Fed'in 2014 yılından önce genişleyici para politikasından vazgeçmeyerek beklemede kalacağına inanan piyasalar Asya ve Avrupa'yı izlemeye almış durumda. Avrupa tarafında kemer sıkma politikalarına yönelik tartışmalar devam ederken Avrupa Merkez Bankası (ECB), bölgede açıklanan ekonomik göstergelerin zayıf büyümeye işaret etmesi sebebiyle yeniden genişletici politikalara başvurma yolunu seçti. Aybaşında politika faizini %0,50'ye çeken ECB, likiditenin reel sektöre yöneltilmesi amacıyla, mevduatlara uyguladığı %0 oranındaki faizi de aşağı çekebileceğinin sinyalini verdi. Öte yandan bankadan KOBİ'lere sağlanan kredilere teşvik amacı ile standart dışı önlemler konusunda da adımlar bekleniyor. Euro Bölgesi'nde açıklanan zayıf verilerin, ECB'nin güvercinvari tutumunu arttıracağı yönündeki beklentilerini destekleyeceğini ve böylece piyasaların da pozitif bölgede kalmasını sağlayacağını düşünüyoruz.
Türkiye özelinde baktığımızda ise, emtia fiyatlarında yaşanan geri çekilme, cari açık ve enflasyon beklentilerinde aşağı yönlü revizyonlara neden olurken özellikle kısa vadeli faizlerin tarihi düşük seviyeleri test etmesine destek oluyor. Düşük faiz ortamının devam etmesi, not artırım beklentilerinin sürmesi ve güçlü banka bilançoları ile 22 Nisan'dan bu yana bankalar öncülüğünde ralli havasında olan Borsa İstanbul da bu parametrelerin desteğiyle içinde bulunduğumuz hafta da rekor üstüne rekor kırdı.
Borçlanma maliyetlerinin düşmesi ile analistlerin TL cinsi özsermaye maliyeti öngörüsünü aşağı yönlü revize etmesi BIST-100 için öngörülen hedef değerleri 100.000 seviyesinin üzerine doğru taşıyacaktır. Makroekonomik görünümün iyileşmesinin yanı sıra barış sürecine ilişkin atılan adımlar ve İsrail'le normalleşen ilişkiler de bu dönemde Türkiye'nin yatırım cazibesinin artırıyor. Bu doğrultuda TL varlıklar için en önemli katalist olan Türkiye'nin ikinci bir kurumdan daha "yatırım yapılabilir ülke" unvanına yönelik beklentiler kısa - orta vadede realize olana kadar Borsa İstanbul'un yurtdışına göreceli daha güçlü kalacağına yönelik düşüncemizi koruyoruz.