TL cinsi varlıklara yatıran kazanacak
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın akademisyenlerle ve yazarlarla düzenli olarak yaptığı toplantılara katılıyorum. Temmuz 2018’de, Bakan olduktan sonra yaptığı ilk toplantıda iyimser beklentilerini paylaşmıştı. Ancak kontrolümüz dışında olaylar yaşandı. Papaz Brunson krizi patlak verdi. Döviz kurlarında spekülasyon yaşandı. Reyting kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu arka arkaya indirdi. İki seçim yaptık. Sıkıntılı bir dönem geçirdik. Zaten dünkü toplantıda Albayrak, ‘‘İlk yılım malum nedenler yüzünden çok zor geçti’’ cümlesini sıkça kullandı.
Dolar kurunda Ağustos 2018’de yaşanan sert yükselişten sonra, bunun yüksek enflasyon olarak döneceğini biliyorduk. Nitekim enflasyon Ekim 2018’de yüzde 25.24 oldu. 2019’un ilk beş ayını yüzde 19-20 enflasyon ile geçirdik. Albayrak dün, ‘‘Enflasyonun yıl sonunda yüzde 11-12 olacağını düşünüyorum’’ dedi. Enflasyona bağlı olarak faizlerdeki düşüş trendinin süreceğini, konutta faiz oranının kademeli biçimde yüzde 1’in altına ineceğini belirtti. Sorunlu krediler ve borç yapılandırması konuları için, ‘’Büyüme, enflasyon ve bütçe tarafında dengelenme sürecine girdik. Hükümetin bu konularda yapacakları sınırlıdır’’ dedi. Ben bu ifadeleri, ‘‘Bundan sonra yatırım ortamının iyi olmasına çalışacağız. Güveni artıracağız. Piyasa kendi dengesini bulacak’’ şeklinde yorumluyorum.
Geçtiğimiz yıllarda en çok övündüğümüz konu mali disiplindi. 2019’un ilk altı ayında bütçede gelir-gider dengesi istediğimiz gibi olmadı. Bütçe açığı ve dolayısıyla iç borç çevirme oranı yükseldi. En yetkili kişiden, bütçe açığı/milli gelir oranının yıl sonunda tekrar yüzde 3’ün altına ineceğini duymak memnuniyet vericidir. Yılın ikinci yarısında tasarruf tedbirlerinin artacağı, bütçedeki harcamaların kısılacağı açıktır. Bakan Albayrak, ‘‘Finansman maliyetlerindeki düşüşlerle birlikte, tüketim talebi ve özel sektör yatırımları canlanacak’’ ifadesini kullandı. Kamu harcamalarının kuvvetle muhtemel düşeceği bir ortamda, özel sektörün denklemin içine girmesine ihtiyaç vardır. Bu da içeride sıkıntısız, istikrarlı bir dönemle olur. Dış piyasalardaki olumlu hava Türk Lirası (TL) cinsi varlıkları destekleyebilir. Bir yıl önce, Fed’in faiz artırım sayısını, Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemeye ne zaman son vereceğini tartışırken, bugün faiz indirimlerini, yeni tahvil alım programlarını konuşuyoruz. Dünyada yaklaşık 15 trilyon dolarlık tahvil ve bononun faizi negatiftir. Pozitif reel faizli, TL cinsi sabit getirili finansal araçların cazibesi yüksek olacak. Bakan Albayrak da bu hususu dile getirerek, ‘‘Bu konuda çok iddialıyım. Önümüzdeki bir yılda TL cinsi varlıklara yatıran kazanacak’’ dedi. Bugünkü konjonktür, bir sene öncesine göre birçok açıdan umut vericidir. Önümüzü görebiliyoruz. Bir seçim yok. ABD ile ilişkileri daha iyi yönetiyoruz. Başta vergi reformu olmak üzere, yapısal reformların gerçekleşeceğinin sinyalini de dünkü toplantıda aldık.