TİSK'in uzun süreli işgücü gözlemleri
TİSK'in 47 yıllık çalışma istatistikleriyle ilgili araştırması ve "İşgücü piyasası" analizi çalışması ülkemizde emeğin ücreti ve verimindeki gelişmeleri, dünyada, OECD ülkelerinde bulunduğu konumu ortaya koyuyor. Sınırlı bir alan araştırmasına dayanmasına karşın, emek piyasasında yıllara göre gelişmeyi ortaya koyarak bizlere bir fikir veriyor.
Türkiye İşveren Sendikası Konferedasyonu (TİSK) 47 yıldır "Çalışma istatistikleri"yle ilgili araştırmalar düzenleyip yayınlıyor. 2011 yılında 15 işkolunda 374 işletmede yürüttüğü çalışma sonuçları geçende açıklandı. Önemli bazı sonuçlar ortaya koyuyor:
- Araştırmaya göre araştırmada yer alan işletmelerde ortalama kıdem 9 yıl. Sendikalaşma oranı Türkiye ortalamasının üzerinde ve yüzde 73. Çalışanlar içerisinde kadın oranı ise yüzde 11 gibi düşük. Günlük işçilik maliyeti sadece yüzde 36'sı çıplak ücret olmak üzere 142 lira.
- Reel işgücü maliyeti 1985 yılında 100 iken, 2011 sonunda 164 puana yükselmiş durumda. Ancak bu sayı, işçi ücretlerinin tavan yaptığı 1993 yılının 228 puanının altında, buna karşılık 2003 yılında 158 puana kadar gerilemiş olan puanın ise az da olsa üzerinde. Tablonun ortaya çıkardığı gerçek normal zamanda yatay seyir izleyen ücretler kriz dönemlerinde geriliyor.
- Verimlilik açısında Türkiye işgücü ücrete göre düşük. OECD ülkeleri işgücü verimlilik sıralamasında 20. sırada. İlk sırada yer alan Lüksemburg işçisinin verimliliği 281, buna karşın Türk işçisinin verimliliği 100. Bu oranla Polonya, Çek işçilerinden daha düşük verimliliğe sahibiz. Hollanda'nın 254 puanla ilk sırada yer aldığı ücretler sıralamasında ise 100 puanla 16. sırada yer alıyoruz.
- İşgücünün sosyal yapısına baktığımızda yüzde 79'unun evli, yüzde 54'ünün 1-2 çocuklu oluğunu çekirdek aile yapısının hakim olduğunu görüyoruz. Çalışanların yüzde 53'ünün meslek lisesi mezunu olması son yıllarda daha nitelikli bir emek gücünün ortaya çıktığını olumlu bir gelişmeyi gösteriyor.
- Buna karşılık kıdem yılının 10 yılın altında olmasının yanı sıra her yıl 6 çalışandan birinin işini kaybetmesi işgücü devir oranının yüksekliğini gösteren bir olumsuzluk olarak karşımıza çıkıyor.
- Buna karşılık eski mahkum ve engellilerin istihdamının toplam içersinde yüzde 7'ler seviyesinde olması ise son yılların olumlu gelişmesi.
- Kıdem tazminatı konusunda 20 yıllık hizmete karşılık 86 haftalık ücret ödenmesi Türkiye'deki çalışanlardan kıdem tazminatı alabilenleri dünyadan avantajlı hale getiriyor. AB ülkelerinde 10-86 hafta arasında kıdem tazminatı söz konusu iken ABD, Japonya ve İsveç'te kıdem tazminatı bulunmuyor. Ancak o ülkelerde işçilerin başka avantajları söz konusu olduğu gibi Türkiye'de de kıdem tazminatı alarak emekli olanların oranı yüzde 10'ların altında kalıyor.
TİSK'in "İşgücü piyasası" analizinde daha güncel veriler yer alıyor. Buna göre 2012 Ocak ayına göre Nisan 2013'te işgücü yaklaşık bir kat artarken, yüzde 75'i istihdam edilebildi. İşgücüne katılımda nisbi artış göstermesine karşın kadınların katılımı yüzde 29'da kaldı. Genç nüfus katılım oranı ise yüzde 37 olurken, onların işsizliği yüzde 21 gibi yüksek oranda kalıyor.
TİSK'in bu araştırmaları her ne kadar dar alanda belli sayıda işletmeyi kapsasa da sürekliliği nedeniyle önemli bir fotoğrafı ortaya koyuyor. Doğaldır ki işgününün gerçek resmi bu çalışmanın başka çalışmalarla birleştirilmesi ile ortaya çıkacaktır.