TIR şoförünün yükün çalınmasında sorumluluğunun tespiti

Ali YÜKSEL
Ali YÜKSEL YARGITAY KARARLARI aliyuksel@aliyuksel-hilmiozalp.av.tr

Av. Cihan AVCI

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2008/ 5556 E. 2008/ 27996 K. sayılı 21.10.2008 tarihli ilamında TIR şoförünün taşıdığı yükün çalınmasından ötürü iş akdinin feshin değerlendirilirken hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar özellikle TIR şoförünün taşıdığı yükün güvenliğinden sorumluluğunu ortaya koyması açısından büyük önem taşımaktadır. Kararda aynı zamanda işçinin işverene veya işyerine ait alet, edevat veya mamul-hammadde durumundaki eşyalara 30 günlük brüt ücreti ile karşılanamayacak şekilde zarar vermesinden ötürü iş akdinin feshedilmesi durumunda hangi usulün izlenmesi gerektiği de belirtilmiştir.

Davacının iş sözleşmesi gerekli güvenlik önlemlerini almadığı için bir aracın çalınmasına sebebiyet verdiği ve gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/ı bendine dayanılarak fesih edilmiştir. Davacının TIR şoförü olarak çalıştığı ve bayiye teslim edilmek üzere yüklenen otomobilleri İstanbul'da ilgili bayiye götürdükten sonra bayi güvenlik görevlilerinin belirlediği yere park ettiği ve ilk 2 aracı indirdikten sonra 3. aracın TIR'dan indirildiği sırada kimliği belirsiz kişilerce çalındığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Tanık anlatımlarına göre, araç teslimi sırasında dava dışı bayiye ait 2 güvenlik görevlisi bulunmaktadır. Güvenlik görevlilerinden biri araçları garaja alırken diğerinin teslim yerinde beklemesi gerektiği tanıklarca ifade edilmiştir. Bayi güvenlik görevlilerinden biri, araçları içeri sevk ettiği sırada diğer güvenlik görevlisi görev yerini terk etmiş ve feshe konulu hırsızlık olayı gerçekleşmiştir. Hırsızlığa konu olan araç 1 gün sonra hasarlı bir şekilde terk edilmiş olarak bulunmuştur.

Yargıtay; olayda davacının kusurlu olup olmadığı teknik yönden araştırılma yapılmadığını, gerekirse olayın geçtiği yerde keşif de yapılmak suretiyle davacının olayda bir kusurunun olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, bundan sonra ise varsa işveren zararı tespit edilmeli ve 30 günlük ücreti aşan bir zarar durumu olup olmadığı açıklığa kavuşturulması gerektiğini ifade etmiştir.

Kararda da açıkça formüle edildiği üzere davacının verdiği bir zarardan ötürü iş akdinin feshinde yapılması lazım gelen öncelikli araştırma kusur araştırması olmalıdır. Bu durumun tespitinden sonra işveren zararı teknik bilirkişilerce ortaya konulmalıdır. Nihayet tespit edilen zarar, tespit edilen kusura oranlanarak işçinin sebep olduğu zarar ortaya konulmalıdır. Bu şekilde tespit edilen işçinin verdiği zarar işçinin 30 günlük brüt ücretinden yüksek ise o halde işçinin iş akdi haklı sebeple feshedilebilecektir. Bu yol izlenmeden işçinin iş akdinin feshedilmesi halinde yapılan fesih geçersiz olmakla beraber başkaca şartlar da varsa kötü niyetli fesih iddiası ile de karşılaşılabilecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ücret zammı 29 Mart 2014
Örtülü ikale 19 Şubat 2014