Ticari kredide büyüme ivmesi ‘gerilim’e takıldı

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Üretici sektörlere kul­landırılan ve eko­nomik aktivite için gösterge niteliğindeki tica­ri kredilerin hacminde, Mer­kez Bankası’nın faiz indiri­mi başlattığı ve paralelinde özellikle sanayinin üretim azminde canlanmanın başla­dığı bu yılın ilk çeyreğinde­ki reel büyüme ivmesi, güçlü bir kontra faktör olarak kü­resel ve ulusal planda ortaya çıkan gerilimler sürecine ya­kalandı.

İçeride patlak veren siya­si gerilimin ardından, kredi faizlerinde kasımdan bu ya­na ihtiyatlı ve sınırlı devam eden düşüşler yerini yükseli­şe bıraktı. Başta sanayi sektö­rü olmak üzere ekonominin üretim ayağının fonlanması olan ve yatırım, üretim, istih­dam, ihracat ve gayri safi mil­li hasıla büyümesi açısından önem taşıyan ticari kredile­rin faizi bu kısa süredeki ar­tışlarla, Merkez Bankası’nın faiz indirim süreci öncesi olan kasım ayı düzeyinin de üzerine çıktı.

ABD’nin korumacı yakla­şım içeren yeni gümrük tari­fesi ile küresel ticaret savaşı­nın kızışması da belirsizliği artırdı. Kredi faizlerinde ib­re yeniden yukarı dönerken, gözler Merkez Bankası’nın bu ayki faiz toplantısına çev­rildi.

Ticari krediler reel büyümeye geçmişti

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre, bankacılık sektörü top­lam kredi hacminin en bü­yük bölümünü oluşturan ti­cari ve diğer kredilerin hac­mi 27 Aralık 2024-28 Mart 2025 arasındaki üç aylık dö­nemde 1 trilyon 358,1 mil­yar liralık net artışla 13 tril­yon 451,9 milyar liraya ulaş­tı.

Söz konusu kredilerde üç aydaki yüzde 11,2’lik cari ge­nişleme, aynı dönemde yüz­de 10,06 olan tüketici fiyat­ları (TÜFE) bazında enflas­yonla indirgendiğinde, reel bazda yüzde 1,1’lik reel büyü­meye karşılık geldi. Söz ko­nusu kredilerin hacminde mart sonu itibarıyla yıllık ca­ri artış ise yüzde 36,2 ile yıllık yüzde 38,1 olan enflasyonun altında kalmaya devam etti. Buna göre son üç aydaki re­el büyümesine rağmen ticari kredilerin ulaştığı düzey, bir yıl öncekinin hala reel olarak yüzde 1,4 altında kaldı.

Ticari kredilerde bu yıl ilk çeyrekte yaşanan artışta ara­lıkta başlayan faiz indirim süreci paralelinde üretim­deki canlanma etkili oldu. Bu ivmenin devam edebilme­si için ABD’nin dünya eko­nomisinde taşları yerinden oynatan radikal gümrük ta­rife değişiklikleri ile alevle­nen küresel ticaret savaşları sürecinde artan belirsizlik­ler ve beklenen finansal dal­galanmalar kadar, tutukla­malar ve kitlesel protesto ey­lemleri ile içeride yaşanan ve kırılgan ekonomik dengelere yansıyan gerilimin aşılması önem taşıyor.

Kredi faizleri yeniden yukarı döndü

Merkez Bankası’nın ara­lıkta başlayan faiz indirim sürecinde, bankaların kredi faizlerindeki düşüş politika faizine göre sınırlı kalırken, 19 Mart’ta İstanbul Büyük­şehir Belediye (İBB) Başka­nı’nın tutuklanması üzerine başlayan, kitlesel eylemler­le artan siyasal ve toplumsal gerilim sürecinde özellikle ihtiyaç kredisi ve ticari kredi faizlerinde yeniden yükseliş başladı. Politika faizinin yüz­de 50 olduğu kasımda ihti­yaç kredilerinin sektör orta­lamasında yüzde 70,31 olan yıllık basit faizi 14 Mart’ta yüzde 62,73’e kadar inmiş­ti. Bu oran 21 Mart’ta yüzde 63,74’e, en son verinin alındı­ğı 28 Mart’ta da yüzde 72,45’e yükselerek, kasım sonu dü­zeyinin de 2,14 puan üzeri­ne çıktı.

Ortalama ticari kredi fai­zi de kasım sonundaki yüz­de 59,78’lik düzeyinden 14 Mart’ta yüzde 55,2’ye indik­ten sonra izleyen iki haftada 5 puandan fazla artarak yüz­de 60,4’le faiz indirimi sü­reci öncesindeki düzeyinin 0,6 puan üzerinde oluştu. 28 Mart itibarıyla taşıt kredi­si yıllık faizi yüzde 39,12 ile kasım sonundaki düzeyi­nin 1,18 puan üzerinde, ko­nut kredisi faizi ise yüzde 38,79’la o tarihteki düzeyinin 2,54 puan altında kaldı.

Kart bakiyesi reelde eksiye geçti

Parasal sıkılaştırma kapsamında getirilen kısıtlamalar dolayısıyla tüketici kredisi kullanımı zorlaşırken, tüketicilerin alternatif finansman aracı olarak yüklenmesi nedeniyle hızla büyüyen bireysel kredi borçlarındaki değişim de bu yıl ilk üç aylık dönemde reel bazda eksiye geçti.

Anılan dönemde net 153,5 milyar lira ile cari olarak yüzde 8,6 artarak 1 trilyon 948,5 milyar liraya ulaşan bireysel kart borç bakiyesi, reel bazda yüzde 1,4 daraldı.

Üç aylık dönemde taksitli kart borçları cari olarak yüzde 7,7 oranında 48,6 milyar liralık artışla 678,6 milyar; taksitsiz (tek çekimlik) borçlar da net 101,9 milyar lira ile yüzde 8,7’lik cari artışla 1 trilyon 269,9 milyara ulaştı. Yılın ilk üç ayında reel bazda taksitli bireysel kredi kartı borçları yüzde 2,1, taksitsiz borçlar da yüzde 1,2 azaldı.

Tüketicilerin asgari tutarını ödeyerek kalan borcu devretme yöntemine giderek daha sık başvurduğu bireysel kart borçlarında yıllık büyüme ise hala enflasyonun üstünde. Bu da tek çekimlik peşin alışverişlerle oluşan kart borçlanmasından kaynaklanıyor. Son bir yılda cari olarak sadece yüzde 14,3 artan taksitli kart borçları, reel bazda yüzde 17,2 azalırken, taksitsiz borçlarda yüzde 62,2 oranında cari ve yüzde 17,4 oranında reel büyüme yaşandı. Son bir yılda taksitli borçların bakiyesi net olarak 85 milyar, taksitsiz borçlar ise 486,9 milyar lira büyüdü.

Tüketici kredilerinde reel daralma

Yılın ilk çeyreğinde ihtiyaç kredilerinin hacmi ise reel bazda daraldı. 2024 sonu ile 28 Mart 2025 arasındaki üç aylık dönemde toplam tüketici kredilerinin hacmindeki cari büyüme yüzde 7,6 ile enflasyonun çok altında kaldı. Bu dönemde net 152,6 milyar lira artan tüketici kredileri 2 trilyon 164,3 milyar lira düzeyine geldi. Ancak enflasyonla indirgendiğinde tüketici kredilerinde reel olarak yüzde 2,2 daralma olduğu görüldü. 28 Mart itibarıyla tüketici kredilerinin 1 trilyon 549,8 milyarını ihtiyaç, 548,2 milyarını konut ve 66,3 milyarını taşıt kredileri oluşturdu.

İlk çeyrekte ihtiyaç kredileri net 124,9 milyar, konut kredileri de sadece 36,9 milyar lira artarken, taşıt kredisi bakiyesi net 9,3 milyar lira azaldı. Bu dönemde cari olarak yüzde 8,8 artan ihtiyaç kredisi hacmi reel bazda yüzde 1,2; cari olarak yüzde 7,2 artan konut kredileri de reel olarak 2,6 daraldı. Aynı dönemde cari olarak da yüzde 12,3 daralan taşıt kredisi hacminde reel daralma ise yüzde 20,3’ü buldu. Toplam tüketici kredileri, son bir yıldaki cari artışı da yüzde 33,3’le enflasyonun altında kalarak yüzde 3,5 oranında bir reel daralma kaydetti.

Toplam stokta reel genişleme

Bu gelişmelerde bankacılık sektörünün toplam kredi stoku, ocak-mart döneminde cari olarak yüzde 10,5 oranında 1 trilyon 664 milyar liralık net artışla 17 trilyon 564,6 milyar liraya ulaştı. Cari büyümesi enflasyondan arındırıldığında toplam kredi stokunda reel bazda yüzde 0,4 oranında bir genişleme olduğu belirlendi. İlk çeyrekte bankacılık sektörü toplam kredi stokundaki reel büyüme, pastada yüzde 76,6 ile en büyük payı alan ticari ve diğer kredilerdeki artıştan kaynaklandı. Kredi stoku son bir yılda ise net 4 trilyon 687,8 milyar lira artarken, cari artışı yüzde 36,4 ile yıllık enflasyonun altında kaldı. Buna göre toplam kredi hacmi, bu yıl ilk çeyrekteki reel genişlemeye rağmen bir yıl önceki düzeyinin reel olarak yüzde 1,2 altında gerçekleşti.

Gözler Merkez’in yeni faiz kararında

Merkez Bankası’nın, 17 Nisan toplantısında faize ilişkin alacağı karar kritik önemde. Yurt içi talepte dengelenme, beklentilerde düzelme sayesinde dezenflasyon sürecinin devam ettiği değerlendirmeleri toplantıda indirim olasılığına şans verse de küresel ve ulusal plandaki belirsizlikler ise tersi yönde bir baskı oluşturuyor. Düşük gelen mart ayı enflasyonuna karşılık, özellikle elektrik ve doğal gaz zamları nedeniyle nisanda yüksek bir oran bekleniyor. Yeni indirim bekleyenler azınlıkta kalırken, “pas geçecek” diyenler ve indirimi sürecine ara verip yeniden artırıma gitmesini bekleyen önemli bir kesimi oluşturuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar