Ticari ahlak
Enflasyon, faiz, döviz fiyatı artışları, zincirleme olarak birbirini ve en önemlisi ‘ticari ahlakın çöküşünü’ tetikliyor…
Eğitim ve hukuk sisteminin sıkıntılı olduğu ülkelerde bu zincirin etkisi daha da yıkıcı oluyor…
Ve üreterek kazanmak yerine, spekülatif kazanç sağlama ‘yeni normal’ olarak kabul ediliyor…
* * *
“KOBİ kredisi kullanıp araba, ev, döviz alanlar var…”, hatta, “Kredi kullanıp, mevduat yapanlar var.” iddiaları da bu nedenle iddia olmaktan çıkıp, realiteye dönüşüyor…
Karşılıksız çek, haksız kazanç, haksız rekabet oranı artıyor…
Gerçek üretici ve öz sermaye sahibi zor durumda kalıyor…
Ve ekonomide, çok daha sıkıntılı dönemlerin temelleri atılmış oluyor.
* * *
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dün, kredilerdeki hızlı büyümeye dikkat çekti…
Evet…
Kredi kartı borçlularının sayısı ve borç miktarı artıyor…
Kredi ile iş yapan enerji ve inşaat şirketleri de zor bir süreçten geçiyor…
Bu durum bankacılık sisteminin aktiflerini, uzunca bir süredir olumsuz etkiliyor…
* * *
Yanı sıra…
KOBİ’lere kullandırılan kredilerin azımsanmayacak bir bölümü, ‘yüzdürülen krediler’den oluşuyor…
Yani, verimsiz, sürekli zarar eden, patronu şirketten zengin şirketlerin ayakta kalması için, gereksiz bir çaba harcanıyor…
Bu da kıt kaynaklarımızın etkin kullanılmadığı algısını güçlendiriyor…
* * *
Yanı sıra…
Bazı şirketler, yatırım yapacağı alanda ‘kapasite fazlası’ olmasına rağmen, o alanda yatırım yapmaya inat ediyor…
Krediyle yapılan o yatırım hem kaynak israfına neden oluyor, hem mevcut yatırımları baltalıyor, hem haksız rekabet yaratıyor ve hem de dolaylı olarak, gelecek vaadeden yatırımların ‘kaynak yetersizliği’ nedeniyle yapılmamasına neden oluyor…
* * *
Gelişmiş ekonomiye sahip ABD'ye bakalım...
Kapasite fazlası olan sektörlere yönlenmiyor yatırımcılar, yönlendirilmiyor da…
Örneğin, yeryüzünde bulunmayan işler hayal ediyorlar...
O hayali gerçekleştirmek için destek alıyorlar…
Sonraki yıl o hayal ettikleri işleri geliştirip, binlerce kişinin de o işlerde istihdam edilmesini sağlıyorlar...
* * *
Bu resim ışığında, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bakanlığı devraldığı gün, “Günlük bakmamak gerekiyor” ifadesi önem arz ediyor…
Günü kurtaran, sonrasında zarar veren politikalar yerine; spekülatif değil reel düşünen, ticari ahlakın öncelik olduğu bir yapıyı oluşturmak gerekiyor…
Eğitim ve hukuk sisteminde yapılacak reformları, kısa dönemde yapmak ve “Türkiye’nin yeni hikayesi’ olarak yerliye de yabancıya da ‘anlatmak’ değil, ‘göstermek’ gerekiyor…