Ticarette bazı ülkelerle göbekten bağlıyız, onlarla da kanlı bıçaklıyız

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 44'ünü AB ülkelerine yapıyor. AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerinin payı da yüzde 10 dolayında. Yani Avrupa'nın ihracatımızdaki payı yüzde 55'e yaklaşıyor. Bu tabloyu tersinden kurgularsak, ihracatın yüzde 45'ini Avrupa dışındaki ülkelere yapıyoruz. Bu oranlar 2015'e ait, ama önceki yıllardaki oranlarda da çok büyük sapmalar görülmüyor; bir puan yukarıda ya da aşağıda gerçekleşmeler söz konusu. Yani her 100 dolarlık ihracatın 55'i Avrupa'ya, 45'i diğer ülkelere...

İthalattaki durum çok az farklılık gösteriyor. Türkiye ithalatının yaklaşık yüzde 38'ini Avrupa Birliği ülkelerinden, yüzde 14'ünü AB dışındaki Avrupa ülkelerinden yapıyor. AB'den gerçekleştirilen ithalatın toplamdaki payı böylece yüzde 52'ye ulaşıyor. Dolayısıyla diğer ülkelerden yapılan ithalatın payı da yüzde 48 düzeyinde oluşuyor.

Avrupa dışındaki ülkelere yapılan ihracatın yüzde 45'lik bir paya sahip olduğunu belirttik. Bu ülkeler içinde yüzde 22'lik payla Ortadoğu ülkeleri ilk sırada. Bu gruptaki ülkelere yakın Asya ülkeleri olarak tanımlanan çevremizdeki bazı Asya ülkeleri de dahil ediliyor. Ancak bunların payı önemsenmeyecek düzeyde bulunuyor. 

İthalatta yüzde 48 paya sahip olan Avrupa dışındaki ülkeler arasında ise Yakın ve Ortadoğu ülkelerinin yalnızca yüzde 7 payı var. Diğer Asya ülkelerinin payı ise tam yüzde 26 düzeyinde. Yani Türkiye ithalatının dörtte birden fazlasını diğer Asya ülkeleri olarak tanımlanan ülkelerden yapıyor. Bu ülkeler arasında ön plana çıkanlar Çin ve Rusya. Zaten geçen yıl Çin'den 25, Rusya'dan 20 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Bu iki ülke, 45 milyar dolarla toplam ithalat içinde yüzde 22 pay aldı.

İlk beş 

2015 yılı gerçekleşmesine göre ihracatta ilk beş sırayı alan Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve ABD'ye toplam 46 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Bu beş ülke, geçen yılki 144 milyar dolarlık ihracat içinde yüzde 32 pay aldı.

İthalatta ise ilk beş ülkenin payı yüzde 43'e ulaştı. En çok ithalat yapılan Çin, Almanya, Rusya, ABD ve İtalya'dan toplam 88 milyar dolarlık alım gerçekleştirildi ve bu ülkelerin toplam 207 milyar dolarlık ithalat içindeki payı yüzde 43'ü buldu.

İhracatta altın yanılgısı

En çok ihracat ve ithalat yaptığımız ülkeleri 2015 yılı gerçekleşmesine göre sıraladığımızı belirtmiştik. Buna göre geçen yıl ihracatta İsviçre 5.7 milyar dolarla yedinci sırayı aldı. Oysa İsviçre'ye 2014'te 3.2, 2013'te 1, 2012'de 2.1, 2011'de ise 1.5 milyar dolarlık ihracat yapmıştık. İsviçre'nin geçen yıl birden yedinciliğe oturması, bu ülkeye yapılan rekor düzeydeki altın ihracatından kaynaklandı.

Üç ülkenin payı

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi ziyarette bulunduğu üç Güney Amerika ülkesiyle olan ticaretimize de bakalım istedik. Peru, Şili ve Ekvador, toplamda Türkiye'nin ihracatında binde 3, ithalatında binde 2 dolayında pay alıyor. 

Biraz önce de belirttiğimiz gibi, dış ticaretimizde en büyük ağırlığa sahip olanlar, coğrafi konumlarından ötürü Avrupa ülkeleri ve çevremizdeki ülkeler. Bu konuda tek istisna Çin. 

Zaten Güney Amerika'nın bu üç ülkesi ya da benzer coğrafyada yer alan diğer ülkelerle yoğun bir ticaret gerçekleştiriyor olmamız da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinden sonra bu ülkelerle olan ticaretin önemli bir artış göstermesi de beklenemez.  

Siyasi sorunlar ticarete yansıyor

Türkiye, Batı'daki komşuları hariç diğer tüm ülkelerle sorun yaşıyor. Bu da ister istemez ticarete yansıyor. Üstelik bu yansıma bu yıldan itibaren daha da belirginleşecek gibi görünüyor. Komşularla olan ticaretin daralması yalnızca bizim sorunumuz da değil. Bu karşılıklı bir soruna dönüşüyor. En basitini Rusya'da görüyoruz. Onlar bizim yaş meyve ve sebzemize ambargo uyguluyor, ama bu da orada fiyat artışına yol açabiliyor. Yani sonuçta karşılıklı bir çıkar ilişkisi söz konusu. 

Rusya, içinde bulunduğu ekonomik kriz yüzünden son yıllarda ithalatını azaltmak durumunda kalmıştı. Bu ülkeye yaptığımız ihracat 2013 yılında 7 milyar dolara dayandıktan sonra 2014 yılında 5.9 milyar dolara indi, geçen yıl ise dramatik bir düşüş yaşandı ve gerçekleşme yalnızca 3.6 milyar dolar oldu. Uçak düşürme sorunuyla birlikte tırmanan ve değil yumuşama, daha da gerginleşme eğilimi gösteren ilişkiler yüzünden bu yıl Rusya'ya olan ihracatta geçen yılı bile arayacak gibiyiz.

Suriye kapısı kapalı, Irak hala en çok ihracat yaptığımız ülkelerin arasında ilk sıralarda olmasına rağmen son iki yıldır bir gerileme var. Üstelik Güneydoğu'daki sorunlar yüzünden bu yıl gerileme daha da belirginleşebilir, nitekim TİM'in verileri ocak ayı için bu ülkeye ihracatın önemli ölçüde düştüğünü gösteriyor. 

İran, sanki fazla umut bağlıyormuşuz gibi bir görüntü veriyor. Biz İran konusunda adeta hayal kurarken, örneğin İtalya çok yol almış bile.

Dolayısıyla dün de değindiğimiz gibi, ihracatta bu yılın hedefi olan 155 milyar dolara ulaşmak çok zor görünüyor. 2023'ün 500 milyar dolarlık ihracat hedefi mi, o çoktan unutuldu bile... 

234234234111-001.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar