Ticaretin kolaylaştırılması anlaşması yürürlüğe giriyor
1960-2015 yılları arasında dünya ticareti ortalama %6,6 oranında artarken, küresel büyüme ortalama %3,5 oranında gerçekleştiği görülüyor. Son sekiz yıl içinde küresel finansal kriz nedeni ile küresel ticaretin büyüme hızı yavaşlıyor ve bu dönemde büyüme artışının ortalama %3,4 olarak gerçekleşiyor. Küresel büyüme hızındaki büyüme oranındaki yavaşlamanın da devam edeceği tahmin ediliyor.
Küresel ticaretteki büyümenin yavaşlamasının önüne geçmek için Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Ticareti Kolaylaştırma Anlaşmasını ilk kez 1995 yılında gündeme getirildi. AB, Japonya ve Güney Kore’nin ısrarıyla, “Singapur Konuları” olarak teklif edildi ve 2001 yılında Doha Kalkınma Gündemi Müzakereleri çerçevesinde resmi olarak bir Deklarasyon ile “Ticaretin Kolaylaştırılması” başlığı altında müzakerelere başlandı. 21 yıllık müzakere süreci, 22 Şubat 2017 tarihi itibari ile tamamlandı ve bizim de taraf olduğumuz anlaşma yürürlüğe girdi.
Transatlantik ve Ticaret Yatırım ortaklığı anlaşmasının Amerika Birleşik Devletleri(ABD) tarafından tek taraflı olarak askıya alındığı ve dış ticarette korumacılığın arttığı bu dönemlerde, bu kadar geniş katılımlı bir ticareti kolaylaştırma anlaşması imzalanması büyük bir heyecan yaratıyor.
Gümrük işlemlerinde sürenin azaltılması hedefleniyor
Ticaretin Kolaylaştırma Anlaşmasının yürürlüğe girebilmesi için 168 üye ülkenin 2/3’ünün (110) bu anlaşmayı imzalaması gerekiyor idi. 22 Şubat 2017 tarihinde Ruanda, Umman, Çad ve Ürdün’ün imzalanması ile de bu sayıya ulaşılmış oluyor. Bizim ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri(ABD), Avrupa Birliği(AB), Çin, Nijerya, Kenya, Güney Kore gibi ülkelerinde taraf olduğu bu anlaşma en geniş katılımlı bir ticaret anlaşması olarak kabul ediliyor.
Yürürlüğe giren bu anlaşmanın amacını 4 ana başlıkta toplanıyor:
• Gümrük işlemlerinde prosedürlerin basitleştirilmesi
• Dış ticaret alt yapısının geliştirilmesi(lojistik ve liman alt yapısı)
• Dış ticarette güvenilirliğin artırılması
• Ticaret uygulamalarında şeffaflığın ve yeknesaklığın sağlanması
Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra üye ülkeler tarafından bu 4 amaca ulaşmak için önce bir eksiklik analizi ile bir durum tespiti yapması ve daha sonra bu alanda iyileştirmelere odaklanması bekleniyor. 2015 yılında DTÖ tarafından yapılan bir araştırmada, taraf ülkelerin bahsedilen 4 amacın yerine getirilmesi sonucunda ticaret maliyetlerinin % 14,3 azalacağı ve hatta bu oranın gelişmekte olan ülkelerde daha da fazla olacağı tahmin ediliyor.
Biz de bu anlaşmaya tarafız
27 Ocak 2016 tarihli ve 29606 sayılı Resmi Gazete'de "Dünya Ticaret Örgütünü Kuran Marakeş Anlaşmasını Tadil Eden Protokol ile Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (Kanun No: 6662)" yayımlanarak bu anlaşmaya ülke olarak taraf olduk. Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra bizim de bir durum tespiti yapmamız gerekiyor.
Hâlihazırda gümrük işlemlerinin kolaylaştırmasına yönelik uygulamalara bakıldığında “Tek pencere” sistemi öne çıkıyor. Bu sistem, gümrük işlemleri sırasında istenen tüm belgelerin tek noktadan e-başvuru ile yapılmasını sağlıyor. Böylece diğer kurumlardan temin edilmesi gereken belgelerin bir noktadan sonuçlandırarak (fiziksel olarak evrak temini yapmadan) gümrük işlemlerin yerine getirilmesine imkân sağlıyor. Ayrıca Ortak Transit Rejimi(NCST), kâğıtsız ortamda gümrük işlemlerini sonuçlandırma uygulamaları da bu anlaşma kapsamında değerlendirilecek uygulamalar olarak görülüyor.
Proje aşamasında olan bazı uygulamalarımızın da bu anlaşmada hedeflenen amaca uygun nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin şuana kadar yaklaşık 60 şirketin aldığı Yetkilendirilmiş Yüküm Statüsü(YYS) uygulaması yasal olan ticaretin önünü açıyor ve gümrük işlemelerindeki bürokrasiyi tamamen azaltıyor. Yine AB Gümrük Kodu kapsamında gümrük idarelerindeki modernizasyon çalışmaları da bu anlaşma kapsamında beklenilen alt yapı çalışmasına cevap veriyor.
Ne yapılmalı?
Yürürlüğe giren Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması ile dünya ticaretinin büyük çoğunluğunu yapan ülkelerde gümrükleme yönteminin köklü olarak değişeceği öngörülüyor. Birçok gümrük uygulamaları ve gümrükleme modelimizin bu anlaşmadan önce hayata geçirildiği görülüyor. Ancak bu anlaşma ile birlikte tüm dünyada gümrükleme süreçlerini ve maliyetlerini azaltan yeni yaklaşımları da takip etmek gerekiyor. Günün sonunda bu yaklaşımlar tüketiciye olumlu olarak yansıyor.